ı don't fucking care / tokyo revengers

33: Ölmek İçin Güzel Bir Gün

"Toman'ın dağılmasından bu yana 2 yıl geçti! Tokyo'nun hakimiyet haritası kökten değişti!"

Chifuyu hevesle not alan Takemichi'ye güldü. Konu birilerini kurtarmaya çabalamak olunca canlanıyordu bildiğin çocuk.

"Kanto'yu kontrol altına alan Toman'ın dağılmasıyla birlikte Tokyo serseri dünyası kaos içine girdi! 'Mekanın sahibi biziz' bir yerler ortaya çıkıp başkaları tarafından yok edilip durdu. Güçlü çeteler kimin eli kimin cebinde misali birbirini ezdi!"

Yamagishi'nin sanki ölüm kalım meselesi gibi bir konuymuşcasına olayları yaşayarak anlatmasına gülen biri oldu arka tarafta. Ama kimse daha onu fark etmemişti.

"Buna 'Tokyo Sengoku Dönemi' adı verildi!"

Takemichi kendi kendine mırıldandı. "Sengoku Dönemi.."

"Ancak bu dönem üç büyüklerin dahil olması ile sona erdi!"

Takemichi öküzün trene baktığı gibi Yamagishi'ye baktı ve şaşkın bir şekilde sordu. "Üç büyükler mi?"

Yamagishi heyecanla bağırdı. "Evet!"

Arkada bu açıklamayı sakince dinleyen kişi buna sırıttı.

"Birisi Minato kökenli 'deli sayıda' insan gücüne sahip Rokuhara Tandai'nin Terano South'u!"

Kapının hemen dibinde sadece dinleyen kişi mırıldandı. "South ha?.."

"Birisi Shinjiku kökenli, serserilik ilkesinden sapmış ve pis işler yapan Brahma'nın Kawaragi Senju'su!"

Mırıldanan kişi kollarını göğsünde birleştirdi. "Senju... ah o kız.." Kimse hâlâ onu duymamıştı.

"Sonuncusu ise Shibuya kökenli 'yenilmez' Kanto Manji Çetesi'nin Sano Manjiro'su!"

Arkadaki kişi düşündü. O bile her şeyin içinde olmasına rağmen bu kadar anlatacağını sanmıyordu.

"Tokyo şu an bu üçlü grubu oluşturan 'Trimurti Dönemi'nin hakimiyeti altında!"

"Tri ne dedin sen?" dedi birden kapıdaki kişi.

Üç kişi de şaşkınlıkla kapıya döndü.

"Calista-chan?!"

"Calista?!"

"Eski Okul Başkanı?!"

Calista alkışladı. "Evet sonunda fark ettiniz! Gerçi ben sessizdim.."

Takemichi şu duruma inanamıyordu. Nasıl oluyordu da ileride bir mafyanın sağ kolu olan kız şimdi burada rahatça duruyordu?

"O kadar dönem ne zaman oldu ya? Hiç de hatırlamıyorum. Sengoku yine akılda duruyor da Tri Bilmem Ne Dönemi miymiş bu içinde olduğumuz dönem? Her neyse. "

Calista olabildiğince gülümseyerek kolunu Takemichi'nin omzuna attı. "Ee nasıl gidiyor Hanagaki? Hina nasıl?"

"Ace şu an ne yapıyor Calista-chan?"

Calista'nın gülümsemesi bozuldu. Gülümsemesi ile morali de bozulmuş gibiydi.

"İlk ben sormuştum. Mikey ile oturuyorlardı en son. Ben de sizin serseriler hakkında konuştuğunuzu öğrenip (kaynaklarım var tabii) herhangi yanlış bilgi alışverişi olmasın diye buradayım."

"Oturup konuşmak isterseniz diye diyorum vazgeçin. Bilgilendirme burada bitmiştir. Mikey istemiyor anlarsın ya." deyip göz kırptı Calista. Takemichi'ye sarıldıktan sonra hızlı bir şekilde çıktı.

Takemichi hayretle kapıya baktı. Koşmaya başlasa bile yetişemeyeceği gerçeğini kabullenmişti çoktan
Hinata'nın yanına özür dilemek için giderken. Elini cebine attı. Parmakları herhangi bir kağıda değmeyi beklemiyordu. Gözleri ışıldıyordu.