NERGʼİS KOKUSU 👠 (Töre&Adalet Serisi)

''SoğukSavaş''⛓️

*kurguların aktif yazılmasını ve bölümlerin hızlı gelmesini istiyorsak lütfen oy verip yorum yapmayı unutmayalım.

✒️Sular yükselince balıklar karıncaları yer; sular çekilince de karıncalar balıkları. Kimin kimi yiyeceğine 'suyun akışı' karar verir... Platon

Zaman yok yol gitmiyor
Anlatarak bitmiyor dertler
Kafamda binbir desen
Sense rüzgarsız esen...🎙️

Arabanın aralık camından giren serin rüzgarı burnundan derin bir solukla ciğerlerine doldurmuş, uykusuzluğun verdiği etkiyle kanlanan koyu mavilerini boşlukta dalgınlıkla dolaştırmıştı Eşref Haşim. Dün geceyi emniyetin hemen önüne park ettiği aracının içinde geçirmiş, Yavuz Başkomiserden öğrendiğine göre Tan denen şerefsizin annesine saldırdığı gerekçesiyle gözaltına alınan karısını beklemişti. Sabaha dek kendi kendini kurmadan da edememişti tabii. Nergis bunu onun yüzünden yapmış olmalıydı. Ona olan kızgınlığı ve kırgınlığı mantığıyla arasına girmiş, onun sınırlarını zorladığı sabrının tükenmesiyle hıncını o kadından çıkarmıştı.

Oturduğu yerde hafifçe kıpırdanarak kenarda duran telefonunun ekranına kısa bir bakış atmıştı. Dünden beri soyubatasıcaların herhangi bir kıpırtıları olmamıştı. Olsaydı Baran ona hemen haber verirdi. Lakin olsa da artık kendi kafasına göre bir hamle yapmamakta kararlıydı. Çok mecbur kalırsa da avukatını bu konudan haberdar edecekti. Nergis'in ona karşı olan güvenini kaybetmesini istemiyordu. Dün elinde silah gördüğünde yüzünde beliren o hayal kırıklığı hiç çıkmamıştı aklından. Yok. Bir daha o bakışı görmeyi kaldıramazdı. Nitekim kafi derecede onu  kızdırmıştı. Derken bakışları emniyetten çıkıp hırsla bahçe kapısına doğru yürüyen kıza takılmış, koyu mavileri istemsizce parıldarken derhal aracından inip çıkışa koşmuştu.

-Nergis!'demişti elini kaldırıp karısına kendini göstermeye çabalayarak. Genç kadın yüzündeki yorgunluk ve öfke emareleri ile sesini duymuştu. Yeşilleri ilk anda kızgınlıkla ona takılıp duraksasa da saçını kulağının ardına ittirerek nötr bir yüzle yürümüştü. Nihayet yanına geldiğindeyse daha fazla uzak duramayıp çehresini avuçları arasına almıştı Eşref Haşim. Kalın kaşları hafifçe havalanmıştı.

-İyi misin güzelim?'demişti irisleri sevdiği kadının yüzündeki gerginlikte ağır ağır turlarken. Nergis gözleri koyu mavilerden mümkünü varmış gibi kaçırarak kısa kısa yutkunmuştu. Ona hala kızgındı. Fakat bu tutukluğunun sebebi o kızgınlık değildi. Neden olduğunu ise bilmiyordu. Sadece merhametine aşık olduğu adamın bir katil gibi kararan suratıyla birinin kafasına silah dayadığı o an gözlerini her kapattığında zihninin derinliklerinde beliriveriyordu. Ve içini minicik bir kıymık gibi kanatmayı başarıyordu. Hafifçe sallamıştı başını.

-İyiyim merak etme. Eniştemi ilk gördüğüm yerde boğmak istemem dışında problem yok.'demişti sıktığı dişleri arasından. Oğuz Kağan'ın onu bütün bir gece o yelloz yüzünden nezarette tuttuğunu asla unutmayacaktı. İnsan bunu baldızına yapar mıydı? Hiç mi insafı yoktu cani adamın? Manikür vakti yaklaşan tırnaklarıyla önce boynunu, ardından kafasını hart hart kaşımıştı. Bitlenmiş hissiyle buruşmuştu suratı. 'Leş gibi hissediyorum. Evime götürür müsün beni? Çitilene çitilene yıkanmak istiyorum.' Eşref karısının üzerindeki yüksek negatif elektriği fark ederek beklemeden sallamıştı başını.

-Tamam sakin ol sen. Gel gidelim hemen.'demişti eliyle arkasında duran araca yönlendirerek. Hızlı adımlarla binmişlerdi arabaya. Avukat hanım hala ara ara kaşınırken oflaya puflaya emniyet kemerini bağlamaya koyulmuş, ardında çantasından çıkarttığı ıslak mendillerle yüzünde dünden kalan yarısı akmış makyajını silmeye başlamıştı. Motor kısık sesli bir homurtuyla çalışırken karısına kaçamak bir bakış atmıştı. 'Bu arada yeni bir gelişme var mı?'