6: Garip Duygular

16 6 0
                                    

10.34

Sabah yüzümde şapşal bir gülümseme ile yatağımdan kalktım.
Normalde insanları umursamaz ve kendi evimde yaşayıp gidiyordum. Şimdi ise doğum günümden sonra her şey değişmişti. Gerçekten kabuğumdan çekildiğimi hissediyordum. Kendi dünyamdan, gerçek dünyaya çekiliyordum.

Dolabıma yönelip giyecek güzel kıyafetler aradım. Bir siyah pantolon ile ince bir yeşil gömlekte karar kıldım. siyah saçlarımı at kuyruğu yaptım ve odamdan çıkıp mutfağa yöneldim.

Yüzümdeki gülümseme ile kendime kahve yapmak için cezveye su doldurdum. Sonra cezveyi ocağın üstüne koydum. Sabırla ve içimdeki mutlulukla suyun başında, kaynamasını bekledim.

Ses olsun diye televizyonu açmak için salona geçtim. Kumandayı alıp kaynayan suyun yanına gittim. Mutfaktan televizyonu açtım ve haber kanalı denk geldi. Spiker her zamanki İstanbul trafiğinden bahsediyordu.

Cezvenin altını kapattım. Büyük bir kahve bardağı çıkardım ve nescafe'yi içine boşalttım. Cezvedeki suyu dikkatlice bardağı boşaltırken haber kanalı son dakika vererek beni yerime sahipledi.

" İstanbul Nişantaşı'nda birkaç gün öncesindeki "Fatih Yıldırım" cinayetinin katili yakalandı."

Yüzümdeki gülümseme yavaşça soldu. Bardaktan taşan kahveyi durdurmak için cezveyi tezgaha bıraktım.
Televizyonun karşısına geçene kadar kalbimin sesi hiçbir şey duymamamı sağlıyordu.

Televizyonun karşısına geçtiğinde karşındaki görüntülerin beni rahatlatması gerekiyordu ama gerginliğimi üstümden gitmiyordu.

" Yanarak can veren Fatih Yıldırım'ın katili, bugün evinden polisler tarafından tutuklandı. Kameralarımız o görüntüleri kaydetti. "

Ekrana yansıyan görüntüde elleri kelepçeli, üstü simsiyah ve yüzündeki siyah maskesi olan caniyi arabayı bindirmek için yönlendirdiler.

Kesinlikle oydu...

Kameranın biri onun yüzüne fazla yaklaşınca, arabaya binmeden bir saniyelik kısımda kameraya baktı ve göz kırptı.

Gözlerindeki sinir, bugünse alayla doluydu. Sanki kendisi bilerek yakalanmış gibiydi. Veya benimle kedinin fare ile oynadığı gibi oynadığını düşündüğüm için böyle hissediyordum.

...

Saatler, saatleri kovaladı. Düşünceler beynimi yaktı.

Onun nefesi sanki boynumdaydı hissediyordum ama tarif edemem. Ya da gözleri benim üzerimdeydi.

Kafayı çok takmış gibi olabilirim. Ama bu kadar çabuk ve kolay şekilde yakalanması garibime gidiyordu.

Hisler insanın güvencesidir...

Kafamı kaldırıp televizyonun başında asılı olan saate baktım.

12.48

Karakola gitmem gerekiyordu ama ben yerimden bile kalkamıyordum. Yaşadığım o korkunun son bulması gerekiyordu ama olmuyordu. Sanki beni daha fazla içine çekiyordu.

Ayağa kalktım ve bir kaç saat önce hazırladığım çantamı alarak evden çıktım.

...

Karakolun önüne gelince derin bir nefes aldım. Sabah buraya mutlu bir şekilde gelmeyi umuyordum. Hatta kafamda delirdiğimi düşünebiliceğiniz senaryolar bile kurmuştum.

Karakola girmeden önce girişinde ki banklardan birine geçtim ve oturdum.
Gelip geçen insanlara baktım tek tek.
Kim bilir onlar ne için buraya geliyordu?

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 17 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Karanlığın Çağırışı/ YARI TEXTİNGWhere stories live. Discover now