Odamda oturmuş Jisung'u bekliyordum. İlk iki dersim boştu bu yüzden rahattım. Jisung'un gelip gelmeyeceği kesin olmadığı için iyice stres yapmıştım.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
(bu bolumde de ressam yazariniz sizin icin minho'nun odasini cizdi, rica ederim ne demek)
Zil neredeyse çalmak üzereydi ama Jisung hala ortalıklarda yoktu. Geleceğim diyip beni kandırma ihtimalini düşünmek bile istemiyordum.
Zil çalınca biraz daha bekledim ama gelmedi bende masamdaki küçük kağıtlardan birini alıp izin kağıdı yazdım ve odamdan çıkıp Jisung'un sınıfına doğru ilerledim.
Dersleri Jisung'un dediği gibi fizikti. Bu hocayla hiç anlaşamamıştık. Kapıyı tıklatıp içeriye girdim ve hocaya kafamla selam verdim.
"Günaydın Seungkwan hocam" dedim sahte bir gülümsemeyle.
"Günaydın Minho hocam"
"Jisung'la bu ders matematik çalışacağız da izninizle alıyorum onu"
"Jisung burada değil ki"
"Benim odamda zaten ben izin kağıdı vermeye geldim"
"Tamam o zaman Minho hocam bu derslik sizinle olsun"
"Yok yazmayın şu kağıdı vereyim" diyerek elimdeki izin kağıdını uzatmıştım.
Kağıdı alarak "Tamam yazmam" diye onaylamıştı beni.
"İyi dersler" diyerek sınıftan çıkmıştım.
Odama geldiğimde Jisung'un hala gelmediğini fark etmiştim. Eğer gelirse diye birkaç test hazırlamıştım tam o sırada da kapı tıklatılmıştı.