23. Bölüm

1.5K 66 23
                                    


Erdem bir kızla el ele sınıfa girdi, hiç bana doğru bakmadan sırasına geçip oturdu. Kız da onun yanına oturdu.

Şu an hiçbir şey hissetmemem normal miydi? Hâlâ seviyor olsam kıskanmaz mıydım? Ama ben daha çok rahatlamış hissediyordum, sanki üstümden bir yük kalkmış gibiydi.

Ben Erdemi unutmuş muydum?

Ben Erdemi unutmuştum.

UNUTMUŞ

Sevinçle hemen ayağa fırladım, karın ağrımı falan unutmuşum. Şu an kantine iniyordum, mutluluktan göbek atasım vardı ama kendimi tuttuyordum. Kantine girip bizimkilerin yanına geldim, yüzümde kocaman bir gülümsemeyle konuştum.

"Selam millet."

Herkesin "selam" demesiyle tek boş yer olan Akınla Derinin ortasına geçtim.

"Günaydın," diyerek bana doğru döndü, ben de ona doğru kafamı çevirdim.

"Günaydın," diye cıvıldadım.

"Pek bi neşelisin, biraz sonra Erdemi görüp falan ağlama."

"Asıl tam tersi, onu gördüğüm için bu kadar mutluyum," yüzü bir anda düştü ve garip bir hâl aldı.

"Sana zarar veren birini sevmemelisin, Aylin."

"Sen yanlış anladın," diyerek masaya doğru döndüm. "Millet, Erdem bugün bir kızla el ele geldi" 'eeee' der gibi herkes yüzüme bakmaya başladı. "Demek oluyor ki benimle uğraşmayı bırakacak."

"Sıkıyosa uğraşsın, onu bu sefer sağ bırakır mıyım sanıyorsun," dedi Alaz.

"Off Alaz, burada mutlulukla bir şey söylüyorum, saçmalıyorsun ama."

"Tamam, bir şey demedim."

"O çocuğun seni kolay kolay bırakacağını düşünmüyorum, Aylin," dedi Derin, bilmem der gibi dudaklarımı büzdüm.

"Neyse, bunu boşverelim, siz ne konuşuyordunuz?"

"Müzik sınavı var, ona ne yapacağımızı ayarlıyorduk," dedi Eymen.

"Sahi, sen hangi kulübü seçtin?" diye sordu Derin.

"Alaz, hangisine gidiyorsa ona yazdırın dedim babama," diye yanıtladım.

"Yandın kanka, hoca sonradan geldim desen de bir anda şarkı söyletir, inşallah sesin güzeldir, kulaklarımdan olmak istemiyorum," yakınarak konuştu Eymen.

"Kafasına vur, Akın," diyerek Akın'ın kolunu alıp Eymenin kafasına vurdum.

Akın gülerek bana bakıyordu. Eymene vurmam bitmesine rağmen elim hala kolundaydı. Elimi ondan yavaşça çektim ve o konuşmaya başladı.

"Biz bir ekip olarak söyleyecektik. Demir ve ben gitar çalacağız, Alaz da bateride solistimizde  Derin olacak." Biraz düşündüp Demir'e baktı, sonra bana döndü. "Demir tek başına halleder gitarı, seninle ben oluruz. Sen şarkı söylersin, ben de gitarla eşlik ederiz. Olmaz mı?"

Aslında sesim birazcık güzeldi ama hiç çalışmamıştık ve kimseye rezil olmak istemiyordum.

"Bence Aylin kabul etti, değil mi Aylin?" diyerek beni Derin dürttü, kulağıma eğilerek kimsenin duymayacağı bir şekilde konuştu. "Bence bu şansı kaçırma, kazanan ekip okulu temsil edecek şarkı yarışmasına katılıcak. Akın'la bolca zaman geçireceksin, fena mı?" dedi imalı bir şekilde. Ben de onun gibi sessizce konuştum.

"Ben zaten bütün günümü farkındaysan Akın'la geçiriyorum. Yan yana oturuyoruz ya hani."

"Aylin kabul etti," diyerek ayaklandı. "Hadi kalkın, müzik odasına gidip çalışalım. Öğretmenlerin toplantısı varmış, o yüzden öğleye kadar dersler boş."

Aile PortresiWhere stories live. Discover now