12-Kaymakbirası

529 109 204
                                    

Oy sınırı 40, yorum sınırı 150. İyi okumalar.

"Bunların ne anlama geldiği hakkında en ufak bir fikrim yok." dedi Harry önündeki hesaplarla dolu uzun listeye bakarak.

"Bak ne diyeceğim." dedi Ron. Ümitsizlik içinde parmaklarını saçlarının içine sokup çıkarmaktan saçları havaya dikilmişti. "Galiba yine o eski Kehanet numarasına kaldık."

"Nasıl yani - uyduralım mı diyorsun?"

"Evet." dedi Ron. Çiziktirilmiş notlardan oluşan yığını masadan aşağı süpürdü, kalemini mürekkebe batırdı ve yazmaya başladı. "Önümüzdeki pazartesi." dedi bir taraftan yazarken. "Mars ve Jüpiter'in şanssız kesişmesi nedeniyle büyük ihtimalle öksürüğe yakalanacağım." Başını kaldırıp Harry'ye baktı. "Bilirsin onu - sen tahminlerinin arasına bir sürü sefalet koy, havada kapar."

"Doğru." dedi Harry, ilk denemesini buruşturup sohbet eden bir grup birinci sınıf öğrencisinin başları üzerinden ateşe atarak. "Pekâlâ... pazartesi günü beni bir tehlike bekliyor - eee - yanma tehlikesi."

"Gerçekten de bekliyor." dedi Ron sıkıntıyla. "Pazartesi günü Kelekerler var yine. Peki, salı günü ben... eee..."

"Kıymetli bir eşyanı kaybedeceksin." dedi Harry. Bir yandan da fikir bulmak için Geleceğin Sis Perdesini Aralamak'ı karıştırıyordu.

"İyi buldun." dedi Ron. "Şeyden... eee... Merkür'ün etkisinden dolayı. Sen niye dost sandığın biri tarafından arkandan bıçaklanmıyorsun?"

Ron'un söylediği şey Harry'nin elindeki kalemin düşmesine sebep olurken Harry gözlerini kapayıp derin bir nefes aldı. Aklına Peter Pettigrew'in babasına nasıl ihanet ettiği gelmişti aniden. Aynı zamanda hâlâ kaçak olduğu da.

Zavallı çocuk. dedi zihnindeki ses. Annenle babanın intikamını bile alamıyorsun. Ben senin yerinde olsaydım şimdi Pettigrew parçalara ayrılmış hâlde olurdu.

"Asıl zavallının kim olduğu konusunda anlaştığımızı sanıyordum." dedi Harry içinden.

Kendini böyle mi rahatlıyorsun Harry Potter? Asıl zavallının ben olduğumu düşünerek mi?

"Çok yakında seni susturmanın bir yolunu bulacağım. O zaman sonsuza dek yok olacaksın."

"Harry beni duyuyor musun?"

Harry, Ron'un omzunu dürtmesiyle irkilirken, "Hayır, dalmışım." diye mırıldandı. "Ne diyordun?"

"Çarşamba günü de bir kavgada yenileyim diyordum."

"Tamam yenil." dedi Harry.

Bir saat boyunca tahminler uydurmaya devam ettiler (tahminler giderek daha da trajik bir hâl alıyordu). Bu arada insanlar yatmaya çıkıyor, ortak salon yavaş yavaş boşalıyordu. Crookshanks yanlarına geldi, boş bir sandalyeye atladı ve Harry'ye esrarlı esrarlı bakmaya koyuldu. Hermione de ödevlerini doğru dürüst yapmadıklarını bilse onlara aşağı yukarı böyle bakardı.

"Hermione ciddi anlamda Lily'mi çalıyor."

Harry hoşnutsuz bir ses tonuyla konuşarak saatine baktı. Sonra da bakışlarını ortak salonda gezdirip karşı duvarın dibinde Fred'le George'un oturduğunu gördü. Ellerinde tüy kalemleri, kafa kafaya vermiş, tek bir parça parşömene bir şeyler yazıp duruyorlardı.

HALF BLOOD BLACK【Harry J. Potter】Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin