oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.
benim için en değerlisi yorumlar.
yorum yapmazsanız ne düşündüğünüzü bilemem ve ben çok merak ediyorumm
bu arada, yarın Defne ile Deniz'in ilk iki bölümünü yayımlayacağım.
aşırı heyecanlıyım. umarım beni o macerada da yalnız bırakmazsınız :)
elena ve nate'in aşkı kadar efsanevi bir aşk geliyor :)
🎶
nim sofyan - efem
eğilmez başın gibi
gökler bulutlu efem
dağlar yoldaşın gibi
sana ne mutlu efem...
🔥
(Sondaki görsellere göz atmadan kapatmayın 🫠)
🔥
YENİ EKİP
Müzeyyen Hanım, halalar, Mert'in annesi ve Ayşesinin ailesi kapıda gelen misafirleri karşılıyorlardı. Ayaz ve ben uzun masanın en ortasında yan yana oturtulduk. Masada rakılar, karpuzlar, kavunlar ve bin bir çeşit meze vardı.
Bizden hemen sonra Yasemin, Defne, Melek, Esra ve Melih geldi. Yasemin ve Defne ne kadar güzel olduğumla ilgili beni aşırı iltifata boğduklarında kulaklarına doğru eğilip, "Tamam yeter," dedim gülerek. "Neden yaptığınızı bilmiyorum ama yaptınız işte Esra yengenize nispetinizi."
"Nispet yapmıyoruz ki yenge," dedi Defne. Ben sessizce söylesem de o sesli bir şekilde ekledi: "Gerçekten çok güzelsin."
"Hayatımda gördüğüm en güzel kadınsın," dedi Yasemin de. "Türkan Şoray'a benziyorsun. Ciddiyim, bir akrabalık falan var mı?"
"Benziyor, değil mi?" diyen Ayaz'dı. Sanki gerçek nişanlısına bakar gibi gurur ve sevgiyle bakmıştı. "Daha güzel hatta..."
Ona cevap vermeden,"Esas kendinize bakın," dedim kızlara. "Siz daha güzelsiniz."
Müzeyyen Hanım Ares, Mirza ve Adar'ı da masaya gönderdi ve çok geçmeden kendileri de geldi. Sadece yarım saat içinde Akdemirler masası dahil tüm masalar dolmuştu.
Mert ve Ayşesi alana girdiğinde dev gibi maytaplar yandı, havai fişekler atıldı. Öyle mutlu görünüyorlardı ki onları izlerken sırıtmaktan çene kaslarım ağrımıştı. İşte, nişanlanan çiftler böyle görünmeliydi, bizim gibi değil. Gerçi şu an parmağımdaki dev safir yüzük ve Ayaz'ın sandalyemin arkasına attığı koluyla biz de birilerinin gözünde gerçek bir çift gibi görünüyor olmalıydık.
İkinci dans şarkısı çalındığında Ayaz bir kez daha elimi tuttu. "Bir saniye bile geç kalırsak Ayşesi bizi öldürür."
Ayşesi'ne baktığımda gözlerini çoktan bize dikmiş olduğunu ve tehditkar bakışlar attığını gördüm. Mert gibi Ayaz ve ben de güldük haline. "Eh, gidelim de ölmeyelim bari."
YOU ARE READING
Kan İmparatorluğunun Centilmenleri +18
Action+18! Kafamı yana eğip davetkâr bir ifadeyle onu süzdüm. "Bu geceki tüm bu ince düşüncelerinden sonra neredeyse bir centilmen olduğunu düşünecektim." Gözlerimi kıstım. "Gerçekte nasıl biri olduğunu görmemiş olsaydım tabii." Oyunbaz bir ifadeyle gülü...
