Üsteğmen Göktürk

70

Şimdi bir şey soracağım ben normalde hikayelerimin altından bir biralar88 Adıyla bırakıyordum, hani konuları hakkında sıralamaya giriyor ya mizah girince mizahla ilgili sıralamayı görüyordunuz. Ben de kendi hikayelerimi ayrı biralar88 sıralamasını yaptım ve kendi sıralamama girince birkaç tane farklı kitabın biralar 88 adıyla sıralamaya girdiğini gördüm şoka girdim. Arkadaşlar ne alaka😂

Ben kendi kitaplarımı daha kolay bulmak için oraya ayrı kendime özel bir '#' bıraktım siz neden kendi kitaplarınızı oraya sokuyorsunuz😂😂

70

" seni burada görmeye beklemiyordum ne işin var burada ?" Dedi merakla bana bakarken , zar zor nefes alırken bir adım geri atıp tutuşundan kurtulduğumda daha yeni yeni nefes alıyordum.

" bende seni.." dedim içime kaçmış gergin bir sesle , kendi halinde restoran işleten bir adamın ne gibi bir belaya bulaşmış olabilir ki hedef bu diyebiliyor Han. Neden Çağrı'nın peşindeydiler ki?!

"Ben burada bir kaç işim için geldim açıkçası seni tekrardan restonumda karşılaşacağımı söyleseler inanmazdım. " dedi dikkatle beni baştan aşağı süzerken , gözlerindeki ifade canımı sıktı. " bakim sana bir " elini bana doğru uzatacaktı ki birden bir el tarafından kavranan elleriyle kaşları çatırken başıma çevirdim , ondan önce gelen kokusu beni rahatlatırken dudağımı ısırdım stresle.

Çocuk gibi arkasına sığınmak istiyordum ama bunu yapamazdım görevdeyken . Onu tanımıyormuş gibi davranmak zorundaydım...

" Çağrı bey?" Dedi Han soğuk sert bakışları Çağrı'nın üstünde dolaşırken gerginlikten resmen soğuk soğuk terlemeye başlayacaktım. 

" İzzet bey?" Dedi çağrı birden beklemediği bir şekilde elini tutup sıkan adama şaşkınlıkla bakarken , o ani çıkışının sebebini anlayamasa da ben net bir şekilde anlamıştım alnında belirginleşen damardan dolayı. Koca cüz sesi sanki sinirlendiğinde daha da büyüyordu.

" sizinle konuşacaktık anlaşma için.." dedi Han soğuk bir sesle.

" onu birazdan yapalım lütfen , eski bir arkadaşımla karşılaştım bu güzel hanımefendiyle biraz sohbet etmem şart. " dedi gülerek bana bakarken , zorla gülmeye çalışırken yüzümde ağlayan bir ifade olduğuna yemin edebilirdim.

Sadece yarım saatimi beladan uzak geçirecektim yarım saat!?

" şey siz işinizi konuşun lütfen ben arkaşımla geldim buraya." Dedim hızla araya girme ihtiyacı hissederken Han'ın kaşları çatıldı.

" olmaz yemeklerimi özlemedin mi ? Sana güzel bir yemek yapmadan bırakmam , şahsen ben baş başa yaptığımız yemekleri özledim..."

Siktir siktir siktir , bunu demeyecekti işte bunu demeyecekti ! gözlerim Han'a döndüğünde korkuyla ona baktım bakışları ağır ağır Çağrı'ya döndüğüne kasları havaya kalktı yüzündeki ifade beni bile korkuturken dişlerini sıktı. Tam bir adım atacaktı ki hızlı bir atakla öne atılıp önüne geçtiğimde bunu yapmasına engel oldum.

"  teşekkürler gerçekten başka zaman belki?"

" itiraz kabul etmiyorum arkadaşın da gelsin." Dedi aptala dönmüş bir ifadeyle bizi izleyen Zelal'e doğru , zelal kaşlarımı çatarken anlamayarak bana baktı.

" şahsen bu güzel hanımefendiler için yemek yapmaktan onur duyarım." Dedi gülümseyerek ikimize bakarken , yanındaki adam gülüşünü duyduğumda ona baktım.

" ikisine beraber yemek yapmak zor olur size ben yapmak isterim ." Dedi yanındaki adam Zelal'e bakarken.

Pekala ne oluyordu bu siktiğimin yerinde !?