•Flashback•(devamı)
Acı dolu çığlıklarım odada yankılanırken ikizim olan pislik hiç acımadan sırtıma kemer ile vuruyordu. Benim acı çekmemden onun zevk aldığını biliyordum çünkü her vurduğunda büyük bir kahkaha çıkıyordu ağzından.
Sonunda durduğunda kulağıma yaklaşarak fısıldadı
"Hâlâ altınların yerini söylemeyecek misin ikizim?"
"Asla!"
Bunu dememle çenemden sert bir şekilde tuttu ve bağırmaya başladı.
"LANET OLASI PİSLİK BİR İNSAN CANINI HİÇ Mİ SEVMEZ. 1 HAFTADIR BİR TEK SENİ SİKMEDİĞİM KALDI. VE HÂLÂ SÖYLEMEMEKTE KARARLISIN!"
O bunları söylerken ben gözlerimi hiç ayırmadan onu dinliyordum. Ellerim tavana asılı olan zincir ile bağlı olduğu için bir şey yapamıyordum.
Kafasını geriye götürdü ve derin nefes aldı ve az öncekinden sakin bir şekilde konuşmaya başladı.
"Anlaşılan seni fiziksel acı çektirerek konuşturamayacağım."
"Bunu anlamana sevindim ikizim."
"Daha sevinme ikizim çünkü birazdan olacaklar hiç hoşuna gitmeyecek"
Dedi ve sırıtarak korumasına konuşmadan başı ile bir şeyler işaret etti.
Bir süre sonra iki koruma elinde küçük bir bedenle geri geldi. Çırpınışları yüzünden ve acıdan gözlerimi zar zor açtığım için yüzünü yakalıyamıyordum. Sonunda bana baktığında gördüğüm kişi ile, az önce açılamayan gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Bu benim kimseye zararı olmayan minicik sevgilimdi... yada ben öyle sanıyordum.
"Bak özlemişsindir diye sevgilini getirdim. Beğendin mi ikizim"
"Ona birşey yaparsan buradan kurtulduktan sonra ilk işim seni gebertmek olacak Sam!"
"Ohhoo öylemi. Çok korktum. Altınların nerede olduğunu söylemediğin sürece buradan kurtulamayacaksın Hyun. Bu arada zevkin de iyiymiş."
-Yazardan-
Diyerek minik bedene yaklaşmaya başladı. O da geri gitmek istiyordu ama onu engelleyen iki büyük beden karşısında kımıldayamıyordu. İyice dibine girdikten sonra işaret parmağını miniğin yanağında gezdirdi ve bir hışımla onu belinden kavrayıp kendine çekti. Korumalar miniği bırakmıştı. Sam'ın ellerinden kurtulmak için çırpınmaya başladı küçük beden.
"B-bırak beni. İ-istemiyorum"
"Ama ben istiyorum-"
"BIRAK ONU PİSLİK HERİF!"
Diyerek aniden bağırdı elleri zincirli olan Hyunjin.
"Oww, sinirlendin sanırım. Ama daha yeni başlıyorum. Baştan böyle yaparsan. Sonlara doğru sesin kısılır herhalde."
Diyerek gülmeye başladı.
"Bana bak, ona dokunursan seni yaşatmam Sam! Bana olan hıncını ondan çıkartamazsın!"
"Ona çok mu değer veriyorsun, hm. Bunu öğrenmem iyi oldu"
Diyerek zaten dibinde olduğu bedene mümkünmüş gibi daha da sokuldu ve dudağına yaklaşmaya başladı. Zavallı küçük beden kafasını geriye ittirmişti. Bu yaptığı Sam gibi bir sinir hastasının sinirlenmesine yetecek bir sebepti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Will Be Your Last Regret / Hyunlix
FanfictionArkadaşları ile gezip tozması gereken bir yaşta hayatı elinden alınır mı bir gencin? ❗️Fic de rahatsız edici şeyler olacaktır❗️