Alevlerin Sönüşü

15 3 0
                                    

Ao Lie, Chang'e, Pigsy ve Sandy tam yoka çıkacakları sırada altlarındaki zemin kırılmış ve yere düşmüşlerdi.

Hepsi yere düştüğünde ilk başta kafa karışıklığıyla etraflarına baktılar.

Chang'e: "Çocuklar, bakın."

Herkes Ay Tanrıçasının gösterdiği Wukong heykeline döndü.

Ao Lie bunu görünce nereye geldiğini anladı ve kalbine bir ağırlık çöktü.

Pigsy: "Bu Monkey King mi? Neredeyiz biz? Kitaplık koymak için biraz garip bir yer."

Chang'e: "Hayır. Bu-"

Ao Lie hemen onun sözünü kesti.

Ao Lie: "Bu, Büyük Keşiş Tang Sanzang'ın eski yazılarının bulunduğu bir çeşit depo."

Pigsy çenesini ovuşturdu ve Beyazat Ejderhasına döndü.

Pigsy: "Tamam. Belki de çıldırıyorum ama bunlar biziz, değil mi?"

Chang'e onlara şaşkınca bakarken Ao Lie başını salladı.

Ao Lie: "Evet Zhu Baije. Onlar sizsiniz."

Pigsy bu durumdan biraz rahatsız olmuşken Sandy hala pozitifti.

Sandy: "Oh, yani sonunda biz de işin içine giriyoruz öyle mi?"

Ardından eline birkaç tane parşömen aldı.

Sandy: "Eeee siz ne düşünüyorsunuz? Benim bazı teorilerim var."

Chang'e mavi devin bu haline kıkırdarken Pigsy eski hallerinin olduğu heykellere doğru adım attı.

Ao Lie de eski yoldaşının bu halini fark edince iç çekti ve elini onun omzuna koydu ve yoldaşına gülümsedi.

Pigsy bundan ilk başta irkilse de o da ona döndü.

Hala ona tam olarak güvenmiyordu.

Neredeyse herkese karşı bir güven sorunu vardı.

Ama yine de onun tutuşunu bozmadı ve tam bir şey diyecekken arkada bir rüzgar hortumu oluştu.

Sandy gelip üçlüyü rüzgardan korudu ve rüzgar geçtiğinde ekip şaşkına döndü.

Pigsy: "Tang!"

Domuz endişeyle gözlüklü arkadaşının yanına gidip onu kontrol etmeye başladı.

Pigsy: "İyi misin?! Sana bir şey yaptılar mı?! Ya da-"

Tang'in yüzünde zayıf bir gülümseme oluşurken domuz arkadaşını susturmak için parmağını onun ağzının önüne koydu.

Tang: "Ben iyiyim Pigsy... Merak etme."

Pigsy arkadaşının iyi olduğuna ikna olduğunda gülümsedi ve onu bıraktı.

Sandy ise MK'in yorgun vücudunu kucağına aldı ve çocuğu rahatlatmak için ona sarıldı. MK ise buna sevinçle gulumserken sarılmada rahatladı.

Azure ise hala şokla kılıcına bakarken Yellowtusk onu sakinleştirmeye çalışıyordu.

Iron Fan ve Peng ise birbirlerine düşmanca bakıyordu.

Iron Fan: "Neden onu işini bitirmeme izin vermedin?"

Peng: "Çünkü onun işini bitirseydin evreni parçalara ayiracaktin! Ayrıca o ölürse kim yeni Yeşim İmparatoru olup evreni dengeler biliyor musun?! Ben bilmem ama senin olamayacağın kesin!"

Iron Fan sinirle dişlerini gıcırdatırkne bir adım öne geldi. Tam bir şey diyecekken DBK karısının omzundan tuttu.

DBK: "Kendine hakim ol canım.."

Ateş ve Buz İmparatorluğu Where stories live. Discover now