Bela

851 57 0
                                    

Gözlerimi açtığımda etraf bembeyazdı baş ucumda dıt dıt diye öten bir makine vardı. Görünen o ki hastanedeydim. Konuşmaya çalışmak istedim ama boğazımda keskin bir acı vardı. Gözlerimi tavana dikip beklemeye başladım. İçeriye bir hemşire girdi. Uyandığımı gördüğünde odadan çıkıp doktora seslendi. Ardından doktor odaya girdi.
- Şanslısın yaşaman mucize gibi birşey. Dedi ve sırıtmaya başladı.
-Alt tarafı dereye düştüm. Dedim ve küçümser bakışlar atmaya başladım.
- O dere suyu zehirli olmasa mucize olmazdı yaşaman küçük hanım. Dedi ve bana ukalaca dik dik baktı. Zaten su çok pis kokuyordu ucuz yırtmıştım demekki.
- Salih nerede? Dedim doktora dönerek. - Arkadaşın mikrop kapmıştı tedavi edildi ama uyuyor olmalı şimdi.
- Onu görebilirmiyim lütfen. Dedim gözyaşlarımı silerken.
- Görebilirsin ama çok yorma kendini hastaneye geldiğinizde senin durumun daha ciddiydi arkadaşın senden iyi durumda. Dedi ve endişemi hafifletmek adına elini omzuma koydu. Ona onaylarcasına bakıp başımı salladım. Hemşireyle beraber odadan çıktık. Kapının önünde annem ve kardeşim vardı. Annem çok korkmuş olacak ki gözleri beni görünce azgın dalgalar misali coşmuştu. Onu öyle görünce bende ağlayıp ona sarıldım. Kardeşim de bana sarıldı ve ağlamaya başladı. - Abla çok korktum. Dedi ve bana sıkıca sarıldı. Onu öyle çaresiz görmek beni çok üzmüştü. - İyiyim ablacığım korkma sakın. Dedim ve alnına koca bir öpücük bıraktım. - Anne Salihi görmeliyim. Dedim ve koridora doğru ilerledim. Annemde tamam dercesine başını salladı. Salihin odasına girdiğimde uyuyordu. Yanına yaklaşıp oturdum. Elini ellerimin içine alıp öptüm. Gözlerim dolmuştu.
-Sana bişey olursa nasıl yaşarım ben salih özür dilerim hepsi benim yüzümden oldu. Dedim ve ağlamaya başladım. Gözyaşlarım salihin elini ıslatmıştı..
-Seni seviyorum. Dedim ve elini yanağıma bastırdım.
-Bende seni seviyorum. Diyerek ellerimi sıkıca kavrayıp kendine çekti beni. O kadar güçlüydü ki tüy gibi hafif kalmıştım yanında. Yüzü yüzüme değiyordu. Nefesindeki esintiyi hissediyordum ve tabiki kalbimin bedeni üstündeki atışları hissediliyordu.
-Bir daha sakın beni korkutma böyle dikkat et kendine. Dedi ve dudaklarıma yapıştı. Bu defa sert bir şekilde öpmeye başlamıştı beni. Dudaklarım onun dudakları karşısında eziliyordu. O kadar istekli ve tutkuyla öpüyordu ki beni ne yapacağımı bilmediğim için kaskatı kesilip kalmıştım karşısında. Kalbim farklı atıyordu sanki ritmini kaybetmişti artık. Salih dudaklarını benden çekince derin bir nefes aldım. Ellerini yüzümde birleştirip yüzüme küçük öpücükler bırakıyordu. - Seni ne kadar özledim bilemezsin iki gündür. Dedi ve ben iki gündür uyuduğuma mı şaşırmalıydım yoksa az önce beni ateşli biçimde öpen salihe mi bilemedim.
- O kadar zaman uyudum mu ben. Derken birden ağzıma yapıştı salih. Bir türlü bırakmıyordu beni. Konuşurken beni öptüğü için ilk defa bu kadar derin öpüşüyorduk. Dilimi diline doladığında bedenim ateş gibi yanmaya başlamıştı. Kendimi Salih ten uzaklaştırmaya çalıştım ama nafile bu defada bana sıkıca sarılmıştı. Bu çocuk beni ateşiyle yakacaktı.
-Seni çok özledim güler bi an seni bir daha göremeyeceğim zannettim .
-Bende seni çok özledim. Dedim ve sıkıca ona sarıldım. Onu çok seviyordum kokusu nefesi sesi herşeyi beni büyülüyordu. Kapının tıklatılmasıyla birbirimizden uzaklaştık. Kapıdan giren kişi oldukça süslü bir bayandı ve belli ki salihin annesiydi. Bana sert bakışlar atarak salihin yanına doğru yaklaştı. Bu demek oluyordu ki bela daha yeni başlıyordu benim için...

Benim DünyamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin