Sandık

12 4 0
                                    

Olay Ağrı'nın sınıra yakın bir köyünde, yaklaşık 15 yıl önce yaşanmıştır.

Olayın başlangıcına gidersek; kayınpederimin ailesi o bölgede zengin sayılabilecek bir aile. Kayınpeder şehirde yaşayan nispeten tahsilli bir devlet memuru. Olayın gerçekleştiği tarihte yaz tatili için köyde bulunuyor. Yaz aylarında hayvanlarını yaylaya götürüyorlar ve başlarında birkaç çoban duruyor. Bildiğin 3-4 ay çadırda yaşıyor çobanlar.

Bilen bilir doğu ve güneydoğu bölgesinde eskiden Ermeniler yaşadığı için onlardan kalan birçok köy vardır. Birçok arazi, yapı Ermenilerden kamıştır. Bu bölgede yine bu tarz ören yerlerine yakın bir yayla, eski kalıntılar hala görülebilir.

Bir gece çoban, köpeklerin havlamasıyla uyanıyor, kurt olabileceğini düşünüp köpeklerin olduğu tarafa gidiyor, ama civarda bir şey göremiyor. Köpeğin bulunduğu yer yıkıntı şeklinde bir yer, köpekleri de çağırıp geri dönüyor.

Ertesi gece aynı sesler ve aynı yer, yine bir şey yok. Çobanlar kıllanıp gündüz aynı yere bakmaya gidiyorlar ve baktıkları yerde yıkıntıların arasında bir delik var. Delik aşağı yukarı yarım metre çapında. Muhtemelen fare, tilki benzeri bir havan deliğidir, köpeklerde ondan havlıyorlar diye düşünüp çok sallamıyorlar.

Bir sonraki gece yine aynı muhabbet olunca çoban kalkıp yine gidiyor ve bu kez delikten ateş çıktığını görüyor. Heyecanla koşup diğer iki çobanı uyandırıyor ve bakıyorlar, mavi mavi bir alev. O bölgede (bkz: Diyadin) yer altından çıkan kaplıca vs çok olduğundan doğalgaz ya da benzeri bir gazın yandığını düşünüyorlar. Hatta seviniyorlar para eder falan diye.

Sabah olup tekrar çukura gidince ateşin söndüğünü görüyorlar. Birer kazma alıp kazmaya başlıyorlar deliği.

Biraz kazdıktan sonra büyük oda gibi bir yere iniyorlar, bu kez kafalar karışıyor ve burada define vs. olabileceğini düşüp sağı solu, duvarları delik deşik ediyorlar. Kazarken en sonunda küçük bir sandık buluyorlar. İçini açıyorlar ve bir çaputa sarılmış saç, dış, kemik ve sonradan ermeni harfleri olduğunu öğrendikleri bir yazı yazan deri parçası çıkıyor sandıktan. Sandığı açtıkları anda iğrenç bir koku yayılıyor etrafa.

Sandığı yanlarına alıyor ve çadıra dönüyorlar. Hayvanların yanına yaklaştıkları anda koyunların hepsi bir tarafa kaçışıyor, resmen kargaşa oluşuyor etrafta. Köpekler havlıyor koyunlar deli gibi ağıldan dışarı kaçmaya çalışıyor.

Çobanlar tabi bu olayın sandıkla alakalı olduğunu anlamıyorlar ilk başta.

Sonra bu böyle olmayacak deyip birini köye gönderiyorlar sandıkla birlikte. Bir bilene gösterecekler bu nedir diye. Bir bilen de bizim kayınpeder oluyor, okumuş olduğundan.

Kayınpeder bakıyor harfler ermeni harfleri, ama kemik, kıl görünce uğraşmayın atın gitsin bu pisliği diyor.

Tabi çobanlar iplemiyorlar ve başkalarına sormak için sandığı saklıyorlar

Sandık yanlarındayken hayvanları kontrol etmenin imkânı yok. İçlerinden biri uyanıyor, bunda büyü falan olabilir mi diyor. Alıyor bu kez sandığı bu işlerle uğraşan bir hocaya götürüyor. Hocanın evine gidiyor, hoca bahçeden bunu görüyor ve "elindeki sandığı bırak öyle gir içeri" diyor.

Çoban içeri giriyor. Hoca; "o sandığı nerden buldun" diye soruyor çobana.

Çoban anlatıyor, o sırada hoca da sandığı inceliyor.

Hoca; "bu sandığın olduğu yerde bir gömü var, ermeni gömüsü. Ama başına öyle bir ifrit bağlamışlar ki komple sülalenize musallat olabilecek güçte. Hatta kabilesinden biri şu an bahçenin kapısında sandığı bekliyor. Siz bu sandığı açınca bu ifriti salmışsınız. Başınıza iş gelmeden götürüp sandığı yerine bırakın üstünü kapatıp, şu şu duaları okuyun ve sakin gömüyle uğraşayım demeyin bunlar sizin yedi sülalenizi rahat bırakmazlar" diyor.

Çoban tabii çok korkuyor, ama hocanın bahsettiği gömü aklını çeldiğinden sandığı alıp gidiyor. Diğer çobanların yanına varıyor ve olanları anlatıyor.

Tabi tırsıyorlar ama gömü de öyle bırakıp gidilmez. Yanlarına bir kuran alıyorlar, abdestlerini de alıp kazmaya karar veriyorlar. Yaylaya arada gelen giden olduğundan ve kimseye çaktırmamak için gece kazacaklar. O günün gecesinde birkaç saat kazıyorlar, bir şey çıkmayınca çadıra dönüp yatıyorlar. Lakin uyku ne mümkün! Hayvanlar bir saniye susmuyor.

En son sandığı götürüp kazı yerine bırakıyorlar, sesler kesiliyor.

Sabah bir uyanıyorlar, gördükleri manzara feci... Tam 100'den fazla koyun telef olmuş vaziyette ağılda yatıyor. Köpekler kayıp, hiç kan yok, boğuşma arbede yok. Hayvanların üzerinde bir iz yok, ama hepsi sanki şişirilmiş gibi kasılmış vaziyette olmuş.

Panik olup köye gidiyorlar. Haberi alan gelmiş tabi. Jandarması falan herkes haberdar olaydan ama çobanlar ve hoca haricinde büyü mevzusunu bilen yok. Korkudan gömü işini de anlatamıyorlar.

Kayınpederler olayın peşini bırakmıyor, çobanları sıkıştırıyorlar, sonunda anlatıyorlar mevzuyu. Bizimkiler delleniyor tabi, hocanın yanına gidiyorlar birlikte.

Hoca; "ben bunları uyardım ama belli ki dinlememişler, bu üçünün peşinde üç tane ifrit var. Kapıda bekliyorlar, ben böylelerini ne gördüm ne işittim öyle güçlü, öyle korkunçlar."

Kayınpederlere; "siz bu koyun meselesini kurban olarak sayın, bu ise sakın bulaşmayın, bulaşırsanız koyunlarınız geri gelmediği gibi başınıza daha büyük dert alacaksınız" diyor.

Çobanlara da; "bunlarla ben baş edemem gidin Erzurum'da biri var ondan yardım isteyin, kabul ederse ne ala, ederse de ne isterse verin yoksa yandınız" diyor.

Dışarı çıkıyorlar kayınpederin kardeşleri bu çobanlara iyi bir sopa çekiyor, kovuyor yanlarından. Sonra eve gidip bir 10 köyün daha kurban kestiriyorlar, dualar falan konuyu kapatmak istiyorlar.

Tabi sevgili çobanlarımız ne yapıyor, madem boka bulaştık bari altınları indirelim diyorlar.

İçlerinden biri kabul etmiyor, ben Erzurum'a gidip bu işten kurtulacağım diyor. Ertesi gün yola çıkıyor ve çobandan bir daha haber yok. Gidiş o gidiş. Ne ölüsü ne dirisi, eleman yok oluyor resmen.

Diğer ikisinin bundan haberleri yok tabii. Gidiyorlar gece kazmak için. Kazarken bir sandık buluyorlar, tam seviniyorlar altınlar falan diye bir açıyorlar, sandığın içi full kadın saçı. Anlamıyorlar durumu, kazıyorlar sabaha kadar. 

Türkiye'de Yaşanmış Paranormal OlaylarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin