Evet dedim

58 5 19
                                    

Bölümü açamadım iki saattir çıldırıcam ya. Anca açabildim, geç attığım için hepinizden özür dilerim.

Oy verip bol bol yorum yapmayı unutmayın... İyi okumalar...💙

Doo-hyun'un anlatımıyla...

"Ne!?" aniden gelen sorusu ile şaşkınlığımı gizleyememiştim. "Biliyorum ani oldu ama sana söz veriyorum daha düzgün bir teklif yapacağım"

Minho kendi halinde konuşurken ona gülümsedim "Evet" diye mırıldandım.

"Bak yarın sabah beraber yüzük bakmaya gideriz. Yüzük yok diye hayır deme-Ne!?" kollarından tutup sarstım bedenini "Evet Minho, evet! Evlenirim seninle!"

Çok komik bir pozisyonda ona sarılırken buldum kendimi. İkimizde çıplak bir şekilde şehrin ışıkları bedenimize vururken sarılıyorduk.

Kahkaha atmaya başladığımda kollarımı boynundan çözdüm. "Evet mi duydum ben az önce?"

"Evet dememe mi bu kadar şaşırdın?"

8 yıldır sevgili olduğum, birlikte çocuklarımızın ismini bile düşündüğüm adam gelmiş karşıma ona evet dediğim için şaşırıyordu. Aksine hayır deseydim şaşırmalıydı.

"Yah Minho! Kendine gel" omuzlarından tutup onu sarstım. Bedenimi kucağına alıp otel odasında beni döndürürken gülme krizinden kıpkırmızı oldum.

"Sevincini üzerimizde bir şeyler varken yaşa. Gülmekten öleceğim" kucağından indiğimde bedenimi baştan aşağıya doğru süzdü.

"Bakma şöyle" işaret parmağım ile alnından ittirdim. O konuşmamayı seçip bakmaya devam ederken banyoya doğru kaçtım.

Duşa kabine girip ılık suyu açtım. Kendimi dünyanın en şanslı insanı gibi hissediyordum bu gece.

Ilık su saç uçlarımdan vücuduma doğru süzülürken düşüncelerim de bir şelale misali hızla akıyordu. Gelecekte ki hayatlarımızı düşünmeye başladım ilk. Ailelerimize bu haberi verirken nasıl karşılayacaklarını düşündüm. Babam kesin karşı çıkacaktı ama onun ailesinin arkamızda duracağından emindim.

Bu kötü düşünceleri düşünmekten Minho ile evli olmanın nasıl bir şey olacağını, birlikte nasıl bir evde yaşayacaklarımızı, her sabah birbirimize günaydın demenin ne kadar güzel olacağını düşündüm.

O yemek yaparken onu izlerdim kesin. Bir yumurtayı bile zor kırdığımdan yemek yapamayacaktım. O da mutfağı mahvettiğim için beni azarlayacaktı. Bende onu bir şey yere dökülünce azarlayacaktım.

Beraber film izlediğimiz geceler olacaktı, bazen kavgalarımız bazen mutluluklarımız, bazen yorgunluklarımız bir sürü anı yaşayacaktık beraber.

İçimde büyük bir huzur vardı. Kendi kendime söz verdim. Minho ile geçirdiğim her anın kıymetini bilecek, ona her zaman değer verecektim.

Bir hayalim daha gerçek oluyordu, sonunda...

İşimi halledip banyodan bornoz ile çıktığımda Minho altına bir eşofman geçirmiş çarşafları değiştiriyordu. Kapının eşiğine yaslandım, kollarımı göğüsümde dolayıp onu izlemeye başladım.

Şu an sanki otel odasında değiliz de, evlenmişiz kendi evimizdeymişiz gibi düşündüm.

İşini bitirdiğinde kafasını kaldırmıştı, anca o zaman fark etti beni. "Ne zamandır oradasın?" gülümsüyordu.

Arka Dansçı / Lee KnowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin