Agirden
Sabah kapı çalma sesine uyandım. Telefonumadan saate baktığımda saat sabahı yedisiydi. Araz abimiydi acaba. E onda anahtar var. Hem erken gidicem dediğinde ne kadar erken demişti.
"Geldiiim!"
Araz abinin sesini duyduğumda hala evde olduğunu anladım. Telefonumu alıp yataktan kaltım. Kim gelmiş diye bakmaya gittim. Asude sultan ve Hasan amca iki gün önce gelmiştiler zaten Araz abinin dediğine göre. Yani onlar olamazdı.
"Kim gelmiş Araz abi?"
Uykulu uykulu Hasan amcanın daha çocuksun diye aldığı örümcek adamlı pijamalarımla kapıya bakmaya geldim. 1.82 boyundaki herife aldığı şeye bak. Ama ne yalan söyleyeyim rahatlar. Ne sıcak basıyor ne üşüyon.
İşte beni bekleyen amca bey ve diğer adı taş olan Kaya bey karsımda duruyordu.
Telefon olan elimi onlara sallayıp uykulu bir sırıtmayla günaydın dedim. Gidip üzerimi değiştireyim. Vallahi bu kadar erken beklemiyordum ben. Baya hızlı bulmuş.
"Hop bakalım. Hiç bir yere gitmiyorsun!"
Amca bey hızla yanıma gelip hastanedeki gibi omzuna aldı beni.
"Yav cüzdanımı alıp üzerimi giyicektim sadece. Hem bırak yav! Yarım asırlık adamsın fıtık olucam üzerme kalıcak!"
"Sus lan eşek! Senden üç tanesini aynı anda kaldırırım ben. Ve üzerini değiştirmeye de gerek yok. Örümcek adamlılar gayet yakışmış sana."
"Sen bilirsin. Sonra suçlu ben olmam. Ve teşekkürler Hasan amcanın hediyesi. Ben de seviyorum. Ama cüzdanımda kimliğim kartım felan var yani. O gerekli."
"Kaya sen git bunun eşyalarını al."
Kaya bey halime gülerek Araz abinin gösterdiği odama gitip eşyalarımı alırken ben öylece amca beyin omzunda duruyordum.
"Burası rahat yav. Alışkanlık yapıyor. Daha sık kaçsammı acaba?"
"Eşek oğluna bak! Bir daha kaçarsan eve kapatırım lan! Bir daha kaçmak yok. Annen çok üzüldü. Bir de gecenin ikisinden Kayayla birlikte seni arıyoruz."
"Bir daha olmaz. Özür dilerim."
İkimizde sessiz durduk bir kaç saniye.
"Her türlü yanımdan ayırmam diyorsun yani amca bey?"
"Tabiki. Ne seni, ne Doğuyu ne diğer çocuklarımı yanımdan ayırırım. Olca ve torunumda gelsin hiç birinizi dizimin dibinden ayırmıyacağım."
"Hmm. Peki papatya evlenince ne olucak? Sonuçta evlenmek isterse izin vermek zorundasın."
"Ya damat iç güvey olur yada kızımı vermem."
"Hahahaha gerçektenmi!? Ciddimisin yav!?"
"Ciddiyim tabi! Kaya nerede kaldı yav."
"Amca bey beni indirsenmi? Beynimə kan sızıyor gidi."
Beni yere indirdikten sonra Kaya Araz abiyle geldi. Amca bey bir şey diyemeden Araz abim konuştu.
"Pardon. Bu velet kıyafetlerini hepsini ayrı yerlere atmış. Bulmaya çalışırken geciktik."
Ben umursamadan kıyafetlerimi alıp Kaya ve amca beyle kapıdan çıktım. Araz abiyle vedalaşıp aşağıda bizi bekleyen arabaya binmek için dışarı çıktık.
Anasını! Hava soğuk lan!
"Lan çeketim yok! Üşüyorum!"
Kıyafetlerimin arasından ceketimi bulamayınca konuştum. Kaya bana bakıp birde yere attığım kıyafetlerime baktı. İç çekip kendi ceketini çıkarıp omuzlarıma attı. Sonrada eğilip yerdeki kıyafetlerimi aldı. Ardından bir şey söylemeden amca beyle beni orada öylece bırakıp önden arabaya gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Agir bu!(Gerçekailem / Erkekversiyon)
Humor(BİTTİ BİLE!) hikaye isminin anlamı yok. karakterimi kafamda kurarken nedense "ayas bu" kelimesi aklıma gelince kitabın ismini öyle koymak istedim. Fakat diğer kitabın ana karekterinin adı olfuğu için "Agir" diye değiştirdim. kısaca hikayeyle bir al...