Bekletmeden geldimmm,
Oy vererek destek çıkmayı unutmayın.Bölümleri önce Kanal'dan paylaşıyorum.
Link isteyenler Instagram hesabımdan yazarsanız atacağım. → PantiselchavoYaşamak neydi?
Yaşamak, yalnızca nefes almak, aynı rutinde hayatta kalmak mıydı yoksa yaşamak, hissetmek, tatmak mıydı?
Bir süre önceye kadar yaşamıyormuşum da, bir anda hayat ellerimden tutmuş sonra beni öyle bir yere çakmıştı ki, kolay kolay kalkabileceğimi zannetmiyordum. Öyle ki gözlerimi araladığımda saatler boyunca ağlayıp da soğuk zeminde uyuya kaldığımı da yeni yeni idrak ediyordum.
Ölmüş gibiydim, oysa bugün doğum günümdü.
Avuçlarımı zemine yasladım, dün gecenin izi olan kurumuş kan damlaları gözlerime çarptı, Asil Yamaç Kozcuoğlu'nun kanıydı. Belki de dün gece tedavi etmek istediğim adamın. Başka bir deyişle beni hiçbir zaman sevmeyecek olan, benimle eğlenen, canı sıkıldığında ortaya çıkıp diğer günlerde varlığımın hiçbir anlam ifade etmediği o adamın.
Garip hissediyordum. Beni neden sevmesini beklemiştim bilmiyordum. Bu yanlıştı, bu koca bir aptallıktı. Ona karşı hislerim mi vardı? Kendimden nefret etmeme neden olacak bu yükü nasıl taşıyabilirdim ki omuzlarımda? Kalbimde filizlenen yangın çok yanlıştı, söndürmeliydim.
Avuçlarıma ağırlığımı vererek yerden kalktığımda sırtımda hissettiğim ağrı kaçınılmazdı. Ağır adımlarla ilerleyip yüzümde dağılan makyajı yıkadım, aynadan kendime baktığımda ise tanıyamadım. En son ne zaman gerçekten mutlu olmuştum hatırlamıyordum, tek hatırladığım şey uzun zaman önce oluşuydu. Odaya geçip üstümdeki elbiseyi sıyırdım, bunu yaparken bakışlarım donmuş kan lekesine dalmıştı. Öylece bakıyordum belki de onun olan ve benim gördüğüm son şeye. Öyle ki üzerime siyah, gündelik askılı elbiseyi geçirirken bile ayırmadım gözlerimi. Saçlarımı ne taradım, ne de şekil verdim. Onlara önem veren tek insan babamdı ama babam yoktu, ben de onlara önem vermek istemiyordum artık, tıpkı babamın yokluğu gibi hissettiriyordu onlara dokunmak, can yakıyordu.
Otel odasında gözlerimi gezdirdim. Görünürde kamera olmasa da emin olamıyordum, telefonu ve cüzdanımın bulunduğu çantayı alıp otel odasından çıktım. Asansöre ilerledim, biner binmez telefonun hattını çıkardım, un ufak edene dek tüm gücümle kırıp asansörün içine bıraktım. O an gözlerimden yaşlar aksa da umursamadım. Cüzdanımı da, tıpkı avucumda tuttuğum telefon gibi asansörün bir köşesine atıp, tıpkı her şey gibi onları da geride bırakarak asansörden indim ve çıkışa doğru ilerlemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİHAR HATTI ✓
Teen Fictionİntihar Hattı adıyla bilinen çete, insanları intihara sürükleyerek öldürmesi ve dolandırmasıyla bilinir. Herkes onlardan kaçmaya çalışırken, genç kız nereden geldiğini bilmediği bir cesaretle çete liderine yazmaya başlar. Akşin; Ölmek istiyorum ama...