ÖZEL BÖLÜM

545 58 1
                                    

Boynuma vuran sıcak nefesle gözlerimi açtım. Nefesin kime ait olduğunu bildiğim için yüzümdeki tebessümle yavaşça arkama döndüm. Bora kollarını belime sararak saçları dağılmış bir şekilde uyuyordu.

Yüzünü incelerken dolgun dudaklarını görmemle uyandırmamaya dikkat ederek küçük bir öpücük bıraktım. Bir elimle alnındaki saçları arkaya atarken bir öpücük daha bıraktığımda Bora'nın uyandığını düzensizleşen nefeslerinden anlamıştım.

Birden kendimi altında bulduğumda güldüm bu halimize. Gözlerini açıp yeni uyanmasından dolayı uykulu gözleriyle bana baktığında başını boynuma sokup derin bir öpücük bırakmıştı. "Benim karım oyun mu istiyor sabah sabah?" gıdıklanmamla birlikte boynumu eğdim. Bir yandan da ellerim omuzlarında duruyordu.

"Öyle sanırım. Karın oyun istiyor."dememle gülüp üzerimdeki tişörtü bir çırpıda çıkartmıştı. İçimdeki sütyen olmadığı için bu halimi gördüğünde dudaklarını dişleyip biraz daha üzerime eğildi. "Her halinle lan... Her halinde fazla güzelsin. Sana baktıkça aklımı yitirecek gibi oluyorum."dediğinde bir eli göğsümü bulmuştu. Dudaklarımdaki baskısını hissederken seve seve karşılık vermiştim. Ellerinin baskısını göğüslerimde hissettiğimde okşamasıyla Bora'nın alt dudağını ısırdım. Bora bu hareketime karşılık daha sert öpmeye devam ediyordu.

Dudaklarını her yerimi dolaşmaya başlamıştı. Boynumdan göğüslerime gelen dudaklarıyla birlikte bir elim saçlarına gittiğinde daha çok kendime bastırmaktan kendimi alıkoyamıyordum o sırada kapının pat diye açılmasıyla Bora hızlıca üzerimden kalkarken bende üzerime yorganı çekip oturur pozisyona gelmiştim. Gelen kişi tabii ki minik oğlumuz Cihan'dı. Paytak adımlarıyla yanımıza gelirken Bora'ya baktım yan yan. Gözlerini kapatmış sinirle derin nefesler alıp veriyordu.

"Kapıyı kitlemediğim için beynime sıçayım."sessiz mırıltıyla Cihan'a ulaşmamıştı ama ben duymuştum. Cihan bizi o halde görmüş olacak ki "Aye ba napıyo?"diye kendince masum bir soru sormuştu. Küçük bir öksürükle yatağa çıkmaya çalışan oğlumu kucağıma alıp "Benim bir yerim uf olmuş anneciğim. Babada oraya bakıyordu. Ama merak etme bir şey olmamış."diyerek soracağı bütün sorunlara o sormadan cevap vermiştim.

"Bakim mi öpeyim geçey."demesiyle Bora kalkıp "Gel paşam. Ben baktım. Bir şey yok... Ben sana ne aldım dün..."diyerek farklı konular açmış ve bakılırsa Cihan'a unutturmuştu bu konuyu. Derin bir nefes verirken yatağın ucundaki tişörtümü alıp hızla giydikten sonra odadan çıkmıştım. Eftelya'nın odasına gelince içeriye baktığımda uyuduğunu görmemle sessizce odadan çıkıp banyoya ilerledim. İşlerimi hallettikten sonra mutfağa geçerek kahvaltı hazırlamaya başladım. Ben bunları yaparken kucağında Cihan ile birlikte içeriye gelen Bora'ya baktım. "Oğlumuz çok acıkmış güzelim. Dayanamazmış."dediğinde yan taraftaki hazır mamalarından birini aldım. 2,5 yaşında olmak üzereydi beyefendi.

Biraz dilli bir bebek olduğu için ablasına göre erken konuşmuştu. Yürürken 20 adımdan sonra her ne kadar düşse de hallediyordu bir şekilde. Bora'ya yemeğini uzattığım yan taraftaki mama sandalyesine oturtup yedirmeye başlamıştı.

Yumurtaları kırarken "Sevgilim bugün tabura gidecek misin?"diye sorduğumda bir mırıltıyla onaylamıştı. Bu güzel bir haberdi çünkü bugün doğum günüydü ve biz hep birlikte pasta yapacaktık ona. Aylar öncesinden ayarlamış Eftelya.

"Yavrum bugün bir yere gidecek misiniz?"diye sormasıyla bir kaç saniye düşündüm "Hayır."dediğimde arabayı alacağını söylemişti. Kendi arabası bakımdaydı ve bazı günler benim arabamı kullanıyordu.

Üç yıl önce lojmandan taşınmış merkezdeki bir siteye taşınmıştık. Eftelya 12 yaşına girecekti. Ve evet 10 yıl sonra çocuk gibi bir planımız olmamasına rağmen Cihan bizim için sürpriz yumurtadan çıkan oyuncak niteliğindeydi. Hiç beklemediğimiz bir anda öğrenmiştik. Başlarda Eftelya çok kıskansa da şu an bu duruma alışmıştı.

Gidiyorum | DüzenleniyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin