Tüm vücudum ateşler içindeydi. Acım her geçen saniye artıyordu. Ateşim o kadar yüksekti ki çevreme ısı yaydığımı düşünmeye başlamıştım. Muhtemelen havale geçirmek üzereydim. Tüm bunlara karşın kahkahalarla gülüyordum.
Kaybolan zamanıma, çektiğim acıya, hepsini bile isteye kendim çağırmama, onu hala sevmeme, onun yüzünden kaybettiklerime gülüyordum.
Sarp' la konuştuktan birkaç saat sonra telefonu tekrar kontrol etmiştim. Sarp istediklerimi yaptığı ve her şeyin yolunda olduğuyla ilgili bir mesaj atmıştı. O mesaj malum sorunun kafama dank etmesine sebep olmuştu.
Bu kadar kolay mıydı?
Bunca acı, bunca keder hepsi... yaşadığın her şey... Bu kadar kolay mıydı? Tüm hayatımı mahveden şeyden kurtulmak bu kadar kolaymış işte. Kafamdakiler hayatımın değerini sorgulamama yol açmıştı. Tokat gibi çarpan gerçeğe gülüyordum, hayatımın beş para etmeyişine gülüyordum.
Bunca zaman boşuna çabalamıştım, kendimi kandırmıştum göz göre göre. Biliyordum şu raddeye gelmeden önce İlhan' a git desem arkasına bile bakmazdı.... ama ben ona hiç git dememiştim. Sadece şikayet etmiştim. Gitmesinden korkmuştum belki de bunca zaman. Hayatımı yaşamaya değer kılan şeyin İlhan' ın sevgisi olduğunu sanmıştım. Belki de doğruydu bu. Geriye dönüp bakıyorum da yaşadım diyebilecek hiçbir şey olmamıştı İlhan' a kadar. Şimdiyse ondan kurtulmaya çalışıyordum. Bencildim.
Aklıma dolan her düşünce beni ayrı bir melankoliye sokuyordu. Şimdi ne ateş, ne kırık, ne acı hiçbirninin önemi yoktu. Sadece zihnimdeki acı kendini hissettiriyordu. O en beteriydi.
Sürünerek yatağa kadar geldim. Kendimi zar zor çekip yatağa çıktım. Üşümekten titremeye başlayan çenemle battaniyeye sarındım. Bunu yapmamam gerekiyordu daha da kötüleştirecekti. Tam da bu yüzden yapıyordum. Hayatım için savaşmak istemiyordum.
Az sonra kapının açılıp kapanma sesini duydum. Hiçbir yere sapmadan ağır adımlarla direkt bulunduğum odaya geldi. Gözlerim dümdüz bakıyordu ifadesiz yüzüne. Beni inceleyip yanıma adımladı. Hafifçe eğilip elini alnıma koydu. Sonunsa elini geri çekip konuştu.
"Bu kadar uzun sürmesini beklemiyordum. Düşündüğümden daha güçlüsün."
Battaniyeyi üstümden hızla çekti. Odanın soğuyla anında titredim. Kollarını omuzlarım ve dizlerimin altından geçirdi. Kucağına alacağını anlayarak hızla kendimi geri çektim.
"Bir de pankart açayım istiyorsan götten yiyorum diye."
Evet şu halde bunu düşünüyordum. İlhan cümleyi algılayamamış olacak ki birkaç saniye şaşkınca baktı. Sonunda şaşkın ifadesi sinire döndü.
"Şu halde olmasan o lafı çok güzel bir yere yedirtirdim..."
Burnundan sinirle bir nefes verip beni yatakta doğrulttu. Haraketleri az öncekinin aksine daha sertti. Bacaklarımı yataktan yere indirip arkasını döndü ve çömeldi. Ben ne olduğunu anlamadan ellerimi yakalayıp omuzlarının üstüne attı ve kalçamdan sıkıca tutup zorlanmadan ayağa kalktı.
Sırtta gitmek daha acı vericiydi benim için ama en azından bazı şeyleri gizliyordu. İlhan merdivenlerden inerken göğsümü sıcak sırtına yaslayıp kollarımı vücuduna sardım. Çok üşüyordum. Kokusu burnuma doldu. Ev gibi hissettiriyordu. Aitmişim gibi.
Bunca şeye rağmen hala bırakmak istememek... asıl takıntılı bendim. Bu kokuyu zihnime kazımak ister gibi derin nefesler aldım. Viski, barut, sigara ve birlikte kullandığımız şampuan... Böyle bir koku kombinasyonunun bende yarattığı uyuşturucu etkisi gülünçtü.
Sonunda arabanının yanına varmamızla beni yavaşça arka koltuğa koyup yanımdaki koltuğa oturdu. Şoföre hastaneye sürmesine söyleyip bana döndü meraklı bakışlarla. Bu sefer tavırları farklıydı. Sanki endişeli gibiydi. Bacağını titretiyordu. Aceleci haraketlerle bakışlarını benden ayırmadan sigara tabakasından bir sigara çıkartıp yaktı. Sigaradan derince bir nefes çekip dışarı üfledi.
"Bulamam mı sanıyorsun?"
Şaşkınca yüzüne baktım.
"Ne?"
Gözlerini kısıp çenesini sıktı. Bir şey demeden başını çevirip dışarıya baktı. Kafasında ne dönüyordu öyle? Sormaya korkuyordum. Uzun uzun inceledim onu.
Kokusunu içime çekmem şüphe çekmişti. Ama normalde şüphelendiğinde takındığı tavırların aksine şimdi strese girmiş gibiydi. Gözünden bir şeyler kaçıyordu. Ne çevirdiğimi anlayamıyordu. İlk defa sıradaki haraketimi tahmin edememişti bu da paniklemesine yol açtı. Kendime şaşırarak İlhan' ın titrettiği bacağına baktım. Bunu nasıl başarmıştım böyle? Nasıl ilk defa ondan öne geçmiştim? Nasıl ona karşı bir koz kazanmıştım? Kafamdaki sorulara verebilecek en ufak bir cevabım bile yoktu ama her ne yaptıysam aynen devam edecektim. Bu kozu kullanacaktım.
İlhan farkında bile olmadan beni yeniden hayata bağlamıştı. Onu alt ettiğimi görmek. Bu hayatta başarı sayabileceğim bir şeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Folie à Deux - BxB
Random#TAMAMLANDI# Saplantılı bir aşkın yorgun bir kalbe uğramasıyla korkunun ve bağımlılığın iki kişilik deliliğe dönüşümü. +18 ‼‼‼‼🔞Ağır cinsellik, toxic ilişki, şiddet, bdsm içerir🔞‼‼‼‼‼