"Hayal!"
Gözlerimi devirip aşağıya seslendim. Hayır bir kere de bağırma ya. Hayır ismimi bağırarak zikreden şahıs bu sefer annem değil Feride'ydi.
" Efendim?" Gelecek cevabı beklemeye başladım ama nafile. Mecbur aşağı salona indim ve hazırlıkları yapan Feride'ye bakıp sabırla konuştum.
" Az önce efendim dediğimi hatırlıyorum?"
Feride gülüp yanağımdan makas aldı. Annem hamile olduğunu söylediğinden beri Feride'nin aklındaki ilk şey Baby Shower'dı. Biz de 1 ayın sonunda bebeklerin cinsiyeti belli olunca böyle bir organizasyona girişmiştik. Annemler ne gerek var bu yaştan sonra dese de Feride'nin ısrarlarına dayanamayıp kabul etmişti. Şimdi de annemler dışarıda ve biz Feride ile organizasyonu ayarlıyoruz. Fatih ve Kaan ise gerekli olan eşyaları almaya gittiler.
Bebeklerin cinsiyetini sadece Feride, Kaan ve ben biliyorduk. Geri kalan herkes sonradan öğrenecekti.
" Aslında ilk başta aklımda ikimiz mavi ve pembe bebek kostümleri giyer, biraz mücadeleden sonra pembe olan mavi olanı yener diye düşündüm ama sonra bu çok bilinir bir şey olduğu için aklımda farklı bir şey var."
İki kaşımı sorgular biçimde kaldırdım. Feride'nin ne yapacağı belli olmazdı biliyorsunuz ki.
" Abimlere alınacak listesini mesaj attım. Birazdan gelirler. Onlar gelince anlatırım."
Kafamı salladım ve masayı ve halıyı toplamasına yardım ettim. Kim bilir aklında neler vardı delinin.
Kapı çaldığında koşarak açmaya gittim. Tabii Feride arkamdan söylense de bunu umursamadım. Kapıyı açtım ve Fatih'i görüp sırıttım. Kenara çekildiğimde ellerinde bir ton eşyayla salona geçtiler. Ben de peşlerinden geldim ve hepimiz Feride'ye odaklandık.
" Öncelikle abiciğim. Senlik bir işimiz yok. Seni dışarı alalım. Akşam izleyici olarak gelirsin."
Feride'nin dediği ile dudak büzdüm.
" Ama niye gidiyor ki?" Feride tahammül edemez gibi gözlerini devirdi.
" Hayır alt tarafı 2 saat sonra geri gelecek. Ayrıca cinsiyeti abim biliyor mu? Koca bir hayır. Ee o zaman? Hayır sen abime aşık olduktan sonra bir salaklaştın. Hayır yani bu kadar aşık olunacak ne var ki? Sen şimdi kara kaşa kara göze kandın da evde tam bir dağ ayısı. Ona göre al yani."
Ben dediklerine göz devirirken Fatih konuştu.
" Feride o ağzını topla. Almayayım ayağımın altına. Tamam gidiyorum ben. Ama unutma evde yalnız kalacağız. Sen o zaman görürsün dağ ayısını."
Feride gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Kaan'la vedalaştıktan sonra kapıya doğru gitti. E ben durur muyum? Tabi ki durmam. Peşinden kapıdan çıktım ve onu durdurdum.
" Fatih, bekle."
Arkasını dönüp bana baktı.
"Ne oldu?"
Çekinerek yanına gittim.
" Sen Feride'nin dediklerine bakma. Dağ ayısı falan dedi ya hani. Bence sen hiç öyle değilsin. Ne zaman size gelsem tam bir Brad Pitt'in esmer ve pijamalı halini buluyorum. Feride işte. Seni sinir etmeyi seviyor."
Fatih kahkaha attı ve ellerini ceplerine yerleştirdi. İşte bu harekete de düşülür. Şahsen ben düştüm. Size zahmet bir kaldırın ya.
" Brad Pitt diyorsun yani."
Ne dediğimi sonradan fark ettim ama iş işten geçmişti bir kere. Bundan sonra geri adım atmak Hayal'in kitabında yazmazdı.
" Yani tabii sen daha yakışıklı ve karizmatiksin o ayrı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARKADAŞIMIN ABİSİ (Yarı texting)
Teen FictionAbim yok ama arkadaşım var. Ve tahmin edin onun da neyi var? Tabi ki de abisi. Klasik abimin arkadaşı klişelerinden sıkıldıysanınız içeri gelin.