2 hafta sonra
Ferit iş için İstanbul'a gitmişken Seyranı ardında bırakmıştı. Eğer biraz bile vakti olsaydı güzel karısını kesinlikle yanında götürürdü. Tüm itiraflardan sonra Ferit tamamen değişmişti Seyrana karşı. Eve her gün çiçek geliyordu mesela özenle yazılmış notlarla. Seyran Ferite karşı gardını asla indirmemişti çiçeklerini bile gizli gizli koklardı. Ama özlemediğini de söyleyemezdi. Gideli 3 gün olmuştu. Her gün aynı saatlerde Seyranı arıyor ancak Seyran hevessiz gibi konuşuyordu. Ferit onunla mesajlaşmak istiyor ama seyran cevap vermiyordu. Feriti gerçekten süründürüyordu ama özlüyordu da namussuzu. Ferit gittikten sonra Berivan hanımın kız kardeşinin kızı gelmişti. Kaderdi ismi, Hatice'den sonra onunda kötü olmasından korkmuştu Seyran ancak Kader ona arkadaş olmuştu. Birlikte yemek yaparlarken Seyran Feritin telefonunu duymamıştı. Derken Kaderin telefonu çaldı. Ekranda Ferit yazısını görünce şaşkınca baktı Seyrana.
"Kocan arıyor."
Seyrana uzattı telefonu.
"Yok sen aç Seyran mutfakta de konuşmicam bi şarkı söylicem ona."
Munzurca sırıttı Kader, Seyran ona anlatmıştı herşeyi. Sırdaş olmuşlardı.
"Alacaksın gene aklını adamın."
Güldü seyran.
"Görücez."
Hemen açtı Kader telefonu.
"Efendim abi, yok mutfakta ben avludaydım. Yok elinde iş var konuşmaz şimdi seninle."
Derken Seyran şarkı söylemeye başlamıştı.
"Ben yari özlüyom,
Yollarını gözlüyom.
Koynumda bir resmi var,
Yıllar yılı gizliyom."
İşveyle cilveyle söylüyordu.
"Yare gidin turnalar,
Selam edin turnalar.
Dermansız derde düştüm,
Bu dert beni yaralar."
Eliyle gel işareti yaptı Kadere şarkısı bitince.
"Aaa dur abi bitmiş işi gördüm götürüyorum telefonu."
Telefonu Kaderden alıp kulağına götürdü.
"Alo."
Dertli bir nefes çekti içine Ferit, sesi bile özlenir miydi? Ferit özlüyordu.
"Kurban olurum o güzel sesine."
İşveyle konuştu gene.
"Geldi mi turnalar getirdi mi selamlar."
"Gelmez olur mu gözümün nuru, böyle yapıp geldiğimde kaçma ama benden."
"Cezan bitmedi daha ağam. Çekeceksin."
"Beni kudurtup kudurtup ceza diyorsun. Bana da yazık."
Kıkırdadı Seyran.
"Araya özlem girdi savaşa ufak ara veririz belki."
"Vallahi mi?"
"Vallahi."
"Celal."
Diye bağırdı Ferit.
"Buyur ağam."
Telefonu kapatmamıştı Seyran duyuyordu herşeyi.
"Hemen hemen Antep'e gitmek için hazırlasınlar uçağı."
"Ağam daha işler bitmedi ki."
"Başlatma işine hemen dedim."
Gülmüştü Seyran. Ferit aşkını kanıtlıyordu ona yavaş yavaş.
YOU ARE READING
Yürek Sancısı
Teen Fiction"Tüm Antep şahit olsun ki aşığım sana, canım yoluna kurban olsun." Acı çeken kahvelerini yosunlara dikti genç adam. Karısına ne çok çektirmişti. Ama şimdi deli divane olmuştu gönlü. Bir kaç adım attı kocasına doğru. "Tüm Antep şahit olsun ki inanmı...