Bölüm 13

5.7K 432 2
                                    

Yüksekten korkuyordum ve şuan hayatta yapamam diyeceğim türden bir şey yapıyordum.Bir sopanın üzerinde kedileri özendirecek bir dengeyle yürüyordum.Kollarımı iki yanıma açtım ve rüzgarın bana eşlik etmesine izin verdim.Çok yüksekteydim ,çok özgür ve çok pis.Ha bu da neydi böyle alnıma bir şey düştü.Hayır olamaz yoksa bu...Elimi alnıma götürdüm ve kuş pisliği! Tiksintiyle alnıma pisleyen kuşa bakıyordum ve tabi kaçınılmaz olarak dengem bozuldu o yükseklikten normal biri düşşe ölürdü tabi ben de ölürdüm ama Glendor usta beni yakaladı.Tam olarak yakaladı sayılmaz aslında elinin bir hareketiyle düşüşümü yavaşlatmıştı.Yaprak gibi aşağıya süzülmüştüm.

''Al bakalım''Beyaz bir mendil uzattı Glendor.

''Teşekkür ederim usta.''Midemi dışarı çıkarmadan pisliği temizledim.

''Şehre inemez miyiz usta?''dedim mendili elimde küle dönüştürürken.

''Bu delilik olur kızım.Güçlerini kontrol edemiyorsun senin varlığını hemen algılarlar.Şimdi değil ama belki de çok yakında, bu sana bağlı.''

''Anladım Glendor.''Anlamaya çalışıyordum ve yeni dünyama alışmaya başlıyordum.Kafamı yere eğdim ve yerde otların arasında işçi karıncaları gördüm.Çalışıyorlardı ama ben öylece bakıyordum ustaya döndüm.

''Devam edelim usta.''Glondor kafasıyla onayladı.

''Olduğun yere otur Dione.Ellerini yere koy.''Dedi ve o da oturdu.

''Gözlerini kapat ve çevrendeki seslere odaklan.Doğanın canlılığını hisset.Bunu bir meditasyon olarak da görebilirsin.Nefes alan ağaçları dinle.Duyacaksın.''

Ormanın sesi...Yaşamın sesi...Ağaçların nefes alış verişlerini duyabiliyordum.Gözlerimi kapadım ve hissedebildiğim her şeyi görmeye başladım.Cİdden görüyordum.Gözlerim kapalıyken görüyordum.Korktum ve gözlerimi aniden açtığımda Glendor usta beni dikkatle izliyordu

''Usta ben,ben görüyorum.Gözlerimi kapadığımda görüyorum.Yani etrafı görüyorum.Şey yani...''

''Sakin ol kızım.Gerçek benliğini bulmaya başlıyorsun.Bu daha hiçbir şey.Neler yapabileceğinden haberin yok''Her geçen gün daha da şaşırıyordum.Daha da çalışmak istiyordum.

Usta Glendor un mağarası pek ilgimi çekmemişti.Mağara dememe kızsa da normal de sayılmazdı.Buradaki en modern yer olan ağaç evimde kalıyordum.Kendisinin yaşlı olduğunu söyleyip ağaç evi bana yaptırtmıştı.Şimdiye kadar çivi bile çakamayan ben ağaç ev yapmıştım.Şehirden bana kıyafet almıştı.Üzerimdekiler kirlenince atıp yenilerini giyiyordum.Aslında yıkayabilirdim ama bunlarla vakit kaybetmememi söyledi.Sabahtan akşama kadar arada ufak molalarla çalışıyorduk.Geceleri görüşümü güçlendirmek için çalışma yapıyorduk.Geldiğimden beri iki buçuk ay geçmişti.Yeteneklerimin farkına varıyordum.Yaralı bir tavşanı iyileştirmiştim.Hem de birkaç dakikada.Ufak kıvılcımlar değil büyük ateşler çıkarıyordum.Hepsini bilinçli bir şekilde isteyerek yapıyordum.Kontrol edebiliyordum.Ateş ormana zarar vermiyordu.Kendimi hiç olmadığım kadar özgür hissediyordum.Yükseklik korkum kaybolmuştu.Yeterince odaklanınca uçabiliyordum.Şaka şaka o kadar değil.Sadece ejderham çıkınca havalanabiliyordum.En zor olan ejderhayı kontrol etmekti.Çok güçlüydü ve öfkesini bastırmak çok zordu.Glendor'un yardımıyla yapabiliyordum ancak.Sezgilerim ve reflexlerim de çok gelişmişti.Birkaç kilometre uzakta ne olduğunu anlayabiliyordum.

''Usta Dünya'daki ve buradaki zaman aynı mı?''

''Evet kızım aynı''Dedi.

''Hmm şuan Dünya da ocak ayı olmalı.Ama burası sıcak mevsim yok mu burada?''

''Burası asla soğuk olmaz.Nedenini biliyorsun.''

''Ah tabi ya ateş gezegeni hep sıcak olacak tabi.''Bazen düşünmek yerine direkt olarak Glendor'a soruyordum.Cidden sabırlı biriydi.

Glendor gerekli malzemeler için şehre gitmişti.Ben de öylece ağaç evimde bacaklarımı aşağı sarkıtmış bir şekilde oturuyordum.İnternet yok.Telefon yok.Televizyon yok.Bundan nefret ediyordum.Acaba bütün gezegen de böyle mi diye düşünürken birinin geldiğini hissettim.Hızlı nefes alıp veriyordu,Koşuyordu buraya doğru olamaz!Hemen aşağı atladım kız bana doğru koşuyordu ve arkasından kaplana benzer bir hayvan kızı kovalıyordu.Kız beni görünce bi an duraksadı ve o anda o yaratık ona fazlasıyla yaklaştı.Kıza saldırmasına ramak kala hiç beklemediğim bir güdüyle yaratıkla temasa geçtim.

''Dur!''Ve durdu.Yaratığın gözlerine dikkatlice bakıyordum ve beynine gitmesi gerektiğini fısıldıyordum.Gerçekten inanılmazdı.Yaratık beni dikkatlice izledi ve sanki önümde eğilir gibi oldu ve gitti.İşte bunu sevmiştim.Bu arada kız gözünü kırpmadan bana bakıyordu.Sarı saçları beline kadar geliyordu.Gri gözleri ve çilleri onu güzel yapıyordu.Ona doğru bir adım attım ve o da bir adım geriledi.Benden korkmuştı anlaşılan.Ben buraya geldiğimden beri kimse gelmemişti bu da kimdi böyle?

''Sen kimsin?''

Ejderha Alevi:BaşlangıçWhere stories live. Discover now