2 - Kaba varlık!

17.5K 606 31
                                    

"Oo Merhaba Can! Sen böyle kızlarla takılırmıydın?" Dedi kahkaha atarak sinirimi bozsada kendimi ezdirmemeyi babamdan öğrenmiştim ben onun gibi güçlü biriydim.



"Lan ben senin!" Yapmamam gereken birşeyi yaptım ve Üzerine doğru yürüyen can'ın kolunu tuttum. Hemen elimi çeksemde bir an bana bakıp tekrar kaba varlığa döndü. Aralarında bir husumet olduğu açıkça belli oluyordu.

Kaba varlık-ismini bilmiyorum- bana doğru bir adım atınca yanımda bulunan can'ın arkasına yarım şekilde saklandım. Korkmuyordum ama içimi öfke kaplamaya başlamıştı.


"Öfkeyle kalkan zararla oturur"



"Merhaba küçük hanım ben Sinan" dedi yanımıza doğru gelip yüzündeki iğrenç gülümsemeyle. Can duruşunu daha çok öne çekti. Görüş alanımdan çıkmıştı o çocuk.



"Onu Nereden tanıyorsun?" Can sadece benim duyabileceğim bir sesle fısıldamıştı.


"Sonra anlatırım şimdi buradan gidelim" kafasını salladı bu beni onayladığı anlamına mı geliyordu bilemiyorum. Bileğimi tutmuştu Can. Tam yanından sıyrılacağımız anda ayağını önüme koydu.



"Seninle tanışalım bence ya böyle olmadı" Yüzüne bakmadan yanından geçmeye çalışıyordum fakat beceremedim kendime hakim olamayarak ayağına sert şekilde bastım-basmak ne kelime- yüzü hiç beklemediğim şekilde değişirken şimdi korkmaya başlamıştım. Bana yaklaşıp öküz gibi kolumu tutunca kopacak sandım.


"Benim gibi bir düşman istemezsin heralde Korkuturum"' Senden mi korkacağım pislik' dememek için kendimi çok zor tuttum.


"Ben Allah'tan başka kimseden korkmam kaba varlık" Gözlerinin alevler içinde yandığını gördüm. O ateş beni de yakacaktı sanki. Arkadaşlarının yanında rezil olmuştu. Hızlıca yanından ayrıldım.



"Bu kıza bulaşırsan karşında beni bulursun ona göre!"



"Göreceksiniz! Size buraları dar edeceğim!" Arkamdan da tehtitleri aldığıma göre gidebilirdim artık.


*


"Ya can kaç kez anlatıcağım?" Yüzüme hâlâ bön bön bakmasından gene anlamadığını anladım ve sabırla tekrar anlatmaya başladım.

O olaydan sonra can'ın ısrarı üzerine cafeye oturmuştuk ve şuan kahvelerimizde geldiğine göre konuya tekrar giriş yapmak için ses tonumu düzelttim.


"Sabah metroda şalım" şalımın ucunu alıp Püsküllerini ona gösterdim. Benden öğretmen olmalıydı ne de güzel anlatıyorum böyle(!)


"Bu kaba varlığın ceketine takıldı. Sonra bana ayak üstü hakaretler etti." Bugün konuşmaktan ağzım ağrımıştı resmen.



"Daha önce neden söylemedin! Ağzını burnunu kırmaya neden arıyorum zaten" Ortada çok üyük bir olay dolaşıyordu ve bende ister istemez bu olaya dahil olmuştum maalesef.






"Sizin derdiniz ne? Merak etmiyorum sadece-"





"Tamam anlatacağım ama bir şartım var" Onların olayı beni ilgilendirmiyordu ancak kendim için dinlemeliydim. Buna kanaat vermiştim iki dakikada. kahvemden bir yudum aldım. Bakışlarımı can'a odakladım.


"Şartın ne? Olayınızı merak etmiyorum ama bende dahil oldum maalesef" Öksürdükten sonra konuşmaya başladı.



"Bizim grupta yer al!"


NİSAWhere stories live. Discover now