•itaat•

3K 79 87
                                    







Ben korkumla birlikte İdil Hanım'ın önüne diz çökmüş haldeyken nefesimi tutmuş başıma gelecekleri bekliyordum..

İdil Hanım karşımda kalan koltuğa oturdu. Bu sahneyi bir o evde bileklerimde zincir ağzımda topla yaşamıştım..
Ama nedense bu kez daha çok korkuyordum.

Üzerine giydiği ceketi çıkardı ve bacaklarını üst üste attı. Başımı yerden kaldırmıyor sadece bekliyordum.

"Tane tane soracağım..Her sorduğuma bir kerede doğruca cevap vereceksin..Anladın mı?" bir şey söylemeden hızla başımı salladım.
İtiraz etmek mümkün değildi ve zaten şu an yeterince korkuyordum.

"Seval mi söyledi sana Duygu'yu?" dediğinde yine başımı salladım. Yüzüne bakmadan "Evet efendim.." dediğimde sesim kısık çıkıyordu.

"Ne anlattı?" net ve soğuk bir tonda sormuştu.

"Benimle ona benzediğim için ilgileniyormuşsunuz..Sizden uzak durmazsam sonum onun gibi olurmuş..Ve o ölmüş.." yine ona bakmadan hızlıca sanki bir panik havasında gibi konuştum.

"Nasıl öldüğünü söyledi mi?" başımı hayır anlamında sallarken "Hayır efendim." demeyi ihmal etmedim.

Bir anlık cesaretle başımı kaldırdım. Gözlerine bakamadan yüzüne baktım. Sanki öfke değil de sadece ifadesiz donuk bir suratı vardı.

"Sana anlatacağım..Sonra burdan çıkıp hayatıma devam edeceğim..Seni rahat bırakacağım. Küçük hayatında ne bok yersen ye.." koltuktan kalktı. Bir adımla tam tepeme geldi.

Tam karşıma o da dizleri üzerine çöktü. Onun neden diz çöktüğünü anlayamamıştım. Çenemi parmağıyla kaldırdı ve gözlerine bakmamı sağladı.

"Birinin önünde diz çökmek ya da ona itaat etmek kötü bir şey değil Hazan..Bak ben de dizlerim üzerindeyim.." yanlara açılan ellerimi tuttu.

"Duygu..Benim hayatımın aşkı..Beni ben yapan kadın.." ağlamamak için çenesini sıktı. Derince yutkundu.

"Ama sonunu kendi hazırladı..Ben ona bir şey yapmadım Hazan..Onu kurtarmak istedim..Bana gelmek için alkollü araç kullandı ve kaza yaptı..Aylarca yoğun bakımda kaldı bir an bile ayrılmadım yanından.." mavi gözleri dolduğunda uzanıp gözlerini silmek istedim ama yapamadım.

"Dik başlıydı..İtaatsizdi..Kaybetmeye olan korkumdan bu kontrolcülüğüm.." gözyaşları yanaklarını ıslattığında samimiyetine inandım. Bu konuyu açtığıma pişman olmuştum.

"Eğer o gün beni dinleseydi..Gelme seni aldıracağım dediğimde orda bekleseydi...Şu an.."derin bir nefes aldı. Ellerimi bırakıp gözyaşlarını elinin tersi ile sildi.

"Yaşayacaktı Hazan.." kalktı. Bana arkasını dönüp yeniden camın önüne geçti. Derin nefesler alırken elleri yüzüne gidiyordu. Gözyaşlarını sildiğini anladım.

"Seninle ona benzediğin için ilgilenmiyorum..Ki ona benzemiyorsun da." Arka cebinden telefonunu çıkardı. Birkaç kez dokundu.

Yeniden yanıma gelerek telefonu bana uzattı. Ekranda genç bir kız ve İdil Hanım'ın yanak yanağa fotoğrafı vardı.
"Benzemiyorsun...Kendin bak.."

Fotoğrafta İdil Hanım'a odaklanmıştım..Gerçekten gülüyordu. Hatta bir kahkahaydı..Gülüşü tüm yüzünü aydınlatmıştı. Gözlerinin içine kadar gülüyordu. Onu ilk kez böyle hayat dolu içten gülerken görmüştüm.

Yanındaki kız..Benim gibi esmer buğday tenliydi. O da İdil Hanım gibi mavi gözlüydü. Ben de aramda bir benzerlik bulamadım. Belki de yaşlarımızı ya da İdil Hanım'ın gözündeki konumumuz benzerdi.

Yangın Sayılır gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin