•teslimiyet•

984 84 39
                                    


HAZAN'DAN

3 GÜN SONRA

Ellerim karnımdayken sessizce ağlıyordum..Benden bir parça bebeğim..Yok olup gitmişti..Kaldığım o izbe yerde onunla avunup onun hakkında hayaller kurarken şimdi o yoktu..

Ailem bana destek olmak için bir an bile yanımdan ayrılmıyordu. Aslı duyar duymaz gelmişti..Ama yine de yalnız gibiydim.. Bu kadar kısa sürede ne çabuk bağlanmıştım ona..

Nihayet bugün hastaneden çıkacaktık.
Geçtiğimiz üç günde İdil ile çok konuşamadık.. Beni yalnız bırakacağını ve düşünmemi istemişti. Günde birkaç kez gelip bir isteğim olup olmadığını soruyor onun dışında uzun konuşmalara girmiyorduk.

Bu anlayışlı halini takdir etsem de İdil aynı İdil'di..

İdil'i seviyordum ama ona baktıkça aklıma sadece bebeğimin ölümü geliyordu. İstemeden ikisini bağdaştırmıştım. Bebeğimin ölümünden hemen sonra da Kaya'ya defalarca kez sıkan İdil vardı gözlerimde..Bir an bile düşünüp tereddüt etmeden yere yığmıştı Kaya'yı..Nasıl böyle soğukkanlı ve acımasız olabilmişti.. Yoksa hep mi böyleydi?

İdil ile olmak bana sadece bu acı anı yeniden yaşatacaktı..Babaannem ile dönüp biraz kafamı toplamak en iyi ve en sağlıklısıydı..

"Her şey hazır..Orda da bir doktor bulduk..Dikişlerine ve yaranın iyileşmesine bakacak.." annem gülümseyerek söyledi ve kıyafetlerimi küçük bavula katlayıp koydu.

"Odan da hazır abla..Bu süper özel hastane odası kadar olmasa da.." Egehan gülerek söylediğinde ben de gülümsedim.

"Benim yemeklerim ile hemencecik iyileşirsin..E bir de memleket havası..İki güne ayaktasın.." babaannem yatağın yanında otururken yanağımı hafifçe sıktı.

"Bu ne ya? İlgiye bakın..Hasta olasım geldi.." Aslı gülerek söylediğinde babaannem hemen konuştu.
"Yok kızım..Bize bir tane yeter..Sen sağlıklı gel senin de odan hazır.." herkes gülüşürken odaya İdil girdiğinde tüm bu gülüşmeler bir anda bıçak gibi kesildi.

Başka kimseye bakmadan sadece bana bakarak odanın ortasına yürüdü. Zayıflamış mıydı? Yanakları çökmüş sanki o dolgun bedeni birkaç günde erimiş gibiydi.. Yüzü hep düşük ve bitkindi. Uyumadığına emindim..

"Hazan..Her şey hazır seni bekliyoruz..Lütfen benimle gel..İsterseniz hepiniz için de oda var.." önce bana sonra da aileme ve Aslı'ya baktı.

Sesindeki yorgun tını kalbimi acıtsa da kararımın arkasında kalmalıydım.
"Bir süre eve döneceğim İdil..Konuşmuştuk bunu.." dediğimde gözlerini kapatıp derin bir nefes verdi.

"Buna izin veremem.." diyerek bana baktı. Mavi gözlerinin etrafında o tanıdık kırmızı halka vardı. Kaşları çatılmış donuk yüzü tam karşımdaydı.
İtiraz kabul etmez bir tonda emir verir gibi söylediğinde odada soğuk bir rüzgar esmişti.

"İzin almıyoruz zaten.." Babaannem benim yerime konuştuğunda İdil onu umursamadı. Hatta belki duymadı bile. Sadece bana bakıyordu.

"Hazan..Lütfen..Güzellikle olsun diye uğraşıyorum.." dediğinde Egehan bir anda İdil'in üzerine yürüdü.

"Ne demek bu? Tehdit mi? Zorla mu gidecek?" Arka arkaya sorduğunda İdil tam karşısına gelen Egehan ile burun buruna geldi.
Dişlerini ve yumruklarını sıkıyor tam anlamıyla burnundan soluyordu.

Yangın Sayılır gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin