MAHİ - Yirmi Beşinci Bölüm

13.5K 1.4K 1K
                                    

Tekrar merhaba, ara vermeden 25.bölüm geldi. Bu bölümle birlikte artık günümüz bölümlerine başlamış oluyoruz.
Satır arasını yorumlarınızı bekliyorum. Oy verdiysek, keyifli okumalar. ♥️

Tutsak - Sezen AksuGünlerden ne bilmiyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tutsak - Sezen Aksu
Günlerden ne bilmiyorum. Ama ben bugün de seviyorum seni...
- Cemal Süreya

Mahinev

Günümüz...

Hakan abiye elimdeki çizimleri uzattığımda masasına koymamı işaret ederek telefonda konuşmaya devam etti. Onu rahatsız etmemek için gülümseyerek karşılık verdim ve odasından sessizce çıkıp kendi masama doğru ilerledim.

Sandalyeme oturduğumda başımı geriye yaslayıp gözlerimi kapattım. Son bir haftadır yaşananlar hem zihnimi hem de bedenimi çok fazla yoruyordu. Düşünmek istemiyordum fakat yaşananlar sanki beni düşünmeye zorlar gibi üzerime çöküyordu.

Akşam olmak üzereydi. Hakan abi birazdan çıkardı. Benim de bir müşteriyle telefon görüşmem vardı. Onu yaptıktan sonra evime gidip, sıcak bir duş aldıktan sonra uyumaktan başka bir şey istemiyordum. Tam düşündüğüm gibi Hakan abi camla kaplı ofisinin kapısını açtı ve elindeki dosyalarla masama doğru geldi.

"Yorgun görünüyorsun," dediğinde ona gülümsedim.

"Bugün yoğun geçti ama bir görüşmem daha var. Sonra ben de evime gideceğim."

"Bu saatte görüşme almasaydın keşke," dedi. Sorun olmadığını göstermek için omuzlarımı silktim.

"Bir daha yapmam," dedim ama ikimiz de bunun doğru olmadığını biliyorduk. Hakan abi de bunu ima eder gibi tek kaşını kaldırınca gülümsedim.

Elindeki telefon titrediğinde kaldırıp baktı ama cevap vermedi. "Bizim çocuklarla buluşacağız, gelmek ister misin?"

Başımı iki yana salladım. "Teşekkür ederim ama şu işimi de hallettikten sonra kendimi eve atacağım," dedim.

Beni başıyla onayladı. Kapıdan çıkmadan önce, "Çok gecikme," diye uyardıktan sonra gitti.

Sandalyeme yaslanıp gözlerimi yeniden kapattım. Müşterimle görüşmeme daha yarım saat vardı. Kendimi iş yüzünden değil, olanlar yüzünden yorgun ve yıpranmış hissediyordum.

Masanın üzerinde duran telefonum titrediğinde gözlerimi açtım. Arayanın Bahar olduğunu görünce hemen telefonu yanıtladım.

"Selam arkadaşım," dedim sesimi neşeli tutmaya çalışarak.

"Sana da selam," dedi ama sesinin durgun olduğunu fark ettim.

Bu hafta olanları düşündüm. Her şey telefonuma gelen ani bir mesajla başlamıştı. Üç buçuk yıldır -gittiğim günden beri- o ikisinden haber almamıştım. Canımı yakan adamın ismini anmadığım gibi bir zamanlar arkadaşım dediğim insanın da adını hiç geçirmemiştim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 30 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MAHİ (Mahalle Hikâyesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin