32-Korkuyorum

177 34 7
                                    

H:Bir şey daha var Ali Rahmet... Bilmen gereken bir şey daha var...

-----------᯽------------

Bakışlarını ona dikerek bekledi ve ona konuşması için gerekli alanı sağladı.
Sonunda Hünkar elini çantasına soktu ve özenle katlanmış küçük bir fotoğraf çıkardı.Merakla alan Ali Rahmet'e uzattı.Fotoğrafı açtığında, anında tanıdığı bir görüntü gördü: İkisinin birlikte, gülüyordu, sanki başka bir zamandan, endişelerinin çok uzakta göründüğü bir anda, ceketindeki fotoğraf.
Ali Rahmet'in bakışları yumuşadı ama aynı zamanda kaşları da hafifçe çatıldı.

AR:Bunu nerede buldun?

H:Onu bulan ben değildim, diye itiraf etti Hünkar gergin bir ses tonuyla. Fikret almıştı, birkaç gün önce senin eşyalarını verdiklerinde bana vermişti.

Ali Rahmet açıkça şaşırmış bir halde ona baktı.

AR:Fikret biliyor mu? -diye sordu, sesi endişe ve kafa karışıklığı karışımıyla doluydu- bazı şüpheleri vardı ama bana hiçbir şey söylemedi.

Hünkar yavaşça başını salladı.

H:Uzun zamandır bir şeylerden şüpheleniyordum ama fotoğraf da bunu doğruladı, kızgın değildi ama... Ali Rahmet, incinmiş görünüyordu.

Sanki her şeyi kavramaya çalışıyormuş gibi bir an gözlerini kapattı.

AR:Durumunu anlıyorum, bana sordu ve samimi olmadığımı hissetti - o anda Fikret'in Hünkar teyzeyi aradığını hatırladı - ama iyi anlaştığınızı bilmek beni sevindirdi.

Hünkar tekrar başını salladı ve gülümsedi. Birkaç saniyelik sessizliğin ardından çantasından bir şey daha çıkardı: Ali Rahmet'e ait olan ve aralarındaki bağın simgesi olarak sakladığı Tabiş kolyesi.

H:Bunca zamandır bendeydi - dedi kolyeyi avucunun içine yerleştirip ona uzatırken - ama fotoğrafı görünce ben de şaşırdım.

Ali Rahmet onu dikkatle aldı, başparmağı metale sürtünerek melankoli ve minnettarlık karışımı bir ifadeyle baktı, aynı zamanda onu bu şekilde keşfettiği için biraz da utanmıştı.

AR:Bu küçük nesnenin, yaşadığımız her şeye tanık olduğunu düşünmeden edemiyorum - diye mırıldandı, ondan çok kendi kendine, tarihimizin bir parçası.

Hünkar hafifçe gülümsedi ama ifadesi kısa sürede ciddileşti.

H:Şimdilik fotoğrafı güvenli bir yerde saklamamızın en iyisi olduğunu düşünüyorum.
En azından onun bakışları altında tüm bunlarla nasıl başa çıkacağımızı öğrenene kadar onu başka kimsenin bulmasını istemiyorum. Henüz sana söylemeye hazır olmadığım için üzgünüm.

Ali Rahmet gülümsedi, eline küçük bir öpücük kondurdu ve fotoğrafı komodinin yanındaki kitabın içine kaydırdı.
Tam o sırada kapı açıldı ve eşikte Fikret belirdi. Bakışları önce amcasına, sonra Hünkar'a, en sonunda da duygu yüklü atmosfere takıldı.

F:Dostum, nasıl hissediyorsun?

AR:Daha iyi, teşekkür ederim Fikret ama bence bütün işi bu çorba yapıyor.

Hünkar ayağa kalkarak Fikret'e yaklaşma fırsatı verdi ama gencin yüzündeki ifade kısa sürede ciddileşti.

F:Hünkar Hanım dostum... Sanırım olanları konuşmamız lazım.

Üçlü birbirine bakıştı, sessizliği bozan Hünkar oldu.

H:Fikret artık şikayetle ilgili her şeyi öğrenmenin zamanı geldi sanırım.

Son NefesimDonde viven las historias. Descúbrelo ahora