39-En zalim fedakarlık 💔

173 31 6
                                    

Sabahattin işini yaparken, Hünkar'ın direnecek gücü bulması için sessizce dua ediyordu sadece.

-----------᯽------------

Hünkar, vücudunda sanki yoğun, sıcak bir sisin içinde hapsolmuş gibi bir ağırlık hissetti, göz kapakları ağırlaştı ama uzaktan bir mırıltı, sesler, bazıları diğerlerinden daha net bir şekilde zihnine yerleşmeye başladı.

F:Yakında uyanacak mı? -Fadik endişeyle sordu- ateşi hâlâ yüksek mi?

G:Sabretmek lazım Fadik, dedi Sabahattin Bey, vücudunun zamana ihtiyacı var, -Gülten de tatlı bir şekilde cevap verdi- sonra uyanır.

F:Aman, onu böyle göremem...

S:Sessizlik! -Hünkar'a bakıyorum- Sanırım uyanıyor.

Hünkar'ın zihnini saran sis yavaş yavaş dağılmaya başladı. Gözlerini açtı ve etrafındaki figürler artık bulanık olmayana kadar birkaç kez kırpıştırdı.
Önce yatağının başında oturan Sabahattin'i gördü, kaşları çatık, gözleri tetikteydi, hemen yanında ise Saniye sert bir ifadeyle ama gözlerinde bir rahatlama parıltısıyla onu izliyordu.
Sağında, Gülten ve Fadik nefeslerini tutuyor gibiydiler, gözleri duygu doluydu ve dudakları utangaç bir gülümsemeyle kıvrılmıştı. Hünkar konuşmaya çalıştı ama boğazı kurumuştu. Sabahattin onun çabasını fark etti ve nazikçe bir bardak su aldı.

Sa:Bir miktar iç.

Hünkar yavaş yavaş içti ve bedeni hâlâ zayıf olmasına rağmen yatakta biraz doğrulmaya çalıştı.

H:Ne... ne oldu?

Etrafındaki bakışlar bir şüphe havasıyla değişti, ta ki Sabahattin sakin ve profesyonel ses tonuyla cevap verene kadar:

Sa:Ateşin yüksekmiş, neyse ki Saniye ve kızlar zamanında müdahale ettiler.

Hünkar kaşlarını çatarak hatırlamaya çalıştı, hatırladığı son şey ayağa kalkmaya çalışırken hissettiği baş dönmesiydi.

H:Yüksek ateş? - diye mırıldandı, vücudunun hala sıcak olduğunu, eskisi gibi olmadığını fark ederek- Sadece başım döndü, sonra da başım ağrıdı, başka bir şey hatırlamıyorum.

Sa:Evet. -Sabahattin ciddi bir şekilde başını salladı- bağışıklık sisteminiz biraz zayıflamış...

Bir an durakladı, kelimelerini dikkatle seçti; diğerlerinin önünde ona gerçek sebebini söyleyemezdi.

Sa:Sana verdiğim ilaç, biraz güçlü ve bağışıklık sistemini etkiliyor.

Hünkar ne demek istediğini hemen anladı; Gülten'in, Fadik'in, hele ki az önce odaya giren Gaffur ve Raci'nin önünde açıkça konuşamıyordu.
Ortamdaki gerilimi hisseden Saniye kollarını kavuşturup adamlara sert bir bakış attı.

S:Burada ne yapıyorsun? Yapacak işin yok mu?

Gaffur rahatsız bir şekilde başını kaşıdı.

Ga:Biz sadece hanımın nasıl olduğunu görmek istedik.

Hünkar onların utancına gülümsedi ve onlara baktı.

H:Şimdi daha iyiyim, endişelendiğin için teşekkür ederim, gönül rahatlığıyla işine dönebilirsin.

Saniye'ye kolay kolay karşı gelmeyecek biri olan Raci, hemen başını sallayıp itiraz etmeden oradan ayrıldı.
Gaffur, daha uzun kalmak ister gibi görünse de sonunda onu takip etti, kapı arkalarından kapanınca Sabahattin, Hünkar'a biraz daha yaklaşarak daha alçak sesle konuştu.

Son NefesimTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang