37. Bölüm(Lohusa)

549 35 2
                                    

Güneş yeni doğmuş, konakta her zamanki telaş başlamıştı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Güneş yeni doğmuş, konakta her zamanki telaş başlamıştı. Ancak bugün diğer günlerden farklı bir hareketlilik vardı. Yeni doğmuş veliaht Jiyan’ın ağlamaları konağın dört bir yanına yayılırken, annesi Dilhun odasında nazlanmaya başlamıştı bile. Jiar, bir yandan karısının nazıyla uğraşıyor, bir yandan da aşiret liderlerinden gelen tebrikleri kabul ediyordu. Ama hali perişandı. Tatlı bir perişanlık.

Dilhun, yatağında yorgun bir şekilde uzanmış, tatlı ama hafif şımarık bir tavırla Jiar’a seslendi.

"Jiar! Su getirsene… Ama buz gibi olmasın, tam ılık olacak. Ve yanına bir de limon kes, öyle getir."

Jiar, elinde bir bardak suyla odaya girdi.

"Bak, tam istediğin gibi yaptım, hanımım. Buz gibi değil, tam ılık. Yanına limon da koydum."

Dilhun, suyu alıp bir yudum içti ve yüzünü buruşturdu.

"Ama limonu az kesmişsin, Jiar. Söyledim ya, biraz daha ekşi olsun istiyorum."

Jiar, derin bir nefes aldı, ama sabrını kaybetmeden.
"Tamam, hemen bir tane daha kesip getiriyorum. Sen yeter ki keyfine bak."

Bu sırada, kapıdan içeri Miran girdi. Elinde bir tabak tatlıyla, her zamanki alaycı tavrıyla odaya bakıyordu.

"Ee, Jiar Ağa, sen artık sadece aşiret lideri değil, loğusa karısının hizmetçisi de oldun ha? Yakışıyor mu koskoca Diyarbakır ağasına?"

Jiar, yorgun ama sakin bir şekilde ona baktı.
"Miran, bugün ne söylersen söyle. Ben karımın mutluluğu için her şeyi yaparım. İstersem aşçı olurum, istersem hizmetçi."

Miran, kahkaha atarak yanına yaklaştı.

"İyi, iyi. Belli ki aşk seni iyice gariban etmiş. Ama merak etme, sana destek olmaya geldim. Hadi, ben şu limonu keseyim de sen de biraz nefes al."

Dilhun, yatağında tatlı bir tebessümle onları izliyordu.

"Miran, abini çok yorma. Zaten geceden beri uykusuz. Jiyan da onu hiç uyutmadı."

Miran, şakacı bir ifadeyle cevap verdi.

"Abimi yormasam da kendisi yeterince yorulmuş zaten. Ama Jiyan büyüdüğünde, babasının bu hallerini anlatırım. Diyarbakır ağasının loğusa karısının önünde eğildiği günler. Yakında tüm Amed sinemalarında…"

Jiar, Miran’ın omzuna hafifçe vurdu.

"Dalganı geç bakalım, Miran."

Miran, gülümseyerek"Merak etme, Jiar Ağa. Jiyan, doğar doğmaz efsane oldu zaten. Ama seni böyle perişan gördükçe daha çok dalga geçmek istiyorum."

Tam o sırada Jiyan’ın ağlaması odadan duyuldu. Dilhun hemen yerinden kalkmaya çalıştı ama Jiar onu durdurdu.

"Sen yerinden kalkma, Dilhun. Ben bakarım oğlumuza."

Geçmişin Günahı // BERDEL(+18)Where stories live. Discover now