Terk-i Diyar -1-

13.1K 771 114
                                    

Bal okurlarım ben geldim. Bu bölümde karşılaşmaya hazır mısınız?  Bakalım beğenecek misiniz? Yorumlarınızı bekliyorum...

Keyifli okumalar;)

Medya Leman Sam/ Terki Diyar dinleyin lütfen

********

"Buradayım!" aşağıdan gelen seslere kayıtsız kalamayan Ada, henüz girdiği odasını inceleme fırsatı bulamadan açık bıraktığı kapıdan geri çıktı. Eskisi gibi gürültüyü bağrışmayı kaldıramıyordu. Ne zaman sesler yükselse kaçmak istiyordu, suçlu ilan edilmekten korktuğu için. Koşup susun demek istese de kendini sıkıyordu. O yüzdende odasından çıktığı gibi merdivenlere yönelmiş basamağın ucunda durarak bağıran her kimse burada olduğunu bildirmek istemişti. ' Buradayım' dedikten sonra susan ve ona özlemle bakan çocuğu görmüştü.

"Miniğim, Ada'm." Dedikten hemen sonra yeniden sustuğunda boğazı düğümlenen Ada, gözlerini kırpmadan kim olduğunu çözmek için uğraştı. Sesi ve bakışları çok tanıdık geliyordu oysaki. Göz temasını kesmeden basamakları inmeye başladığında yanına gelmek isteyen genci elini kaldırarak durdurdu.

"Seni tanıyor muyum?" şaşkınlığını gizleyemeyen gözlerin halini gördükten sonra gözleri doldu Ada'nın. Yanlış bir şey mi söylemişti ya da tanıdığı birisi miydi? Neden kimse konuşmuyordu? Niye kim olduğunu söylemiyorlardı?

"Miniğim benim Ilgaz, senin Ilgaz'ın. Sarılmayacak mısın bana, özlemedin mi beni?" 'Ilgaz' diye tekrar etti içinden Ada. Ilgaz, Falaz amcasının oğlu. Kendisini koruyan, miniğim diyen Ilgaz. Son basamağa gelip de durduğunda bakışları babasını buldu. Neden hatırlamıyorum diye çığlık atıyordu her hücresi. Niye herkes aynı yerinde duruyordu da, Ilgaz yerinde değildi? Aile albümünde Ilgaz'ın yeri neresiydi? Çenesi titreyerek omuzları düşen gence döndüğünde yutkunmaya başladı.

"Ben," diyerek sustuğunda küçük yüreği sıkışmaya başladı. "Ben kimseye sarılmam. Özlemem. " Ilgaz aklını kaybetmemek için direnirken bu olanlara, miniğinin ağzından çıkanlara inanamıyordu. Onun Ada'sı neden tanımıyormuş gibi yapıyordu? Niye soğuk bakıyordu ki yüzüne? Kızgın mıydı? 'Onu bıraktığım için' diye düşünmeden edemiyordu. Elinde olsa bırakır da küstürür müydü miniğini? Sakin kalmak için büyük çaba harcıyordu Ilgaz. Dişlerini sıkarak Uraz amcasına döndüğünde kapıdan giren anne ve babasını gördü. "Ne oluyor?" diye sorduğunda yanıtsız kalan sorusu yine havada süzülmeye devam ediyordu.

"Bana kızgın mısın miniğim? Seni bıraktığım için bana kızgın mısın? Bak artık büyüdüm, bir daha kimseye vermem ki seni." Bir kez daha çırpındığında koşup boynuna atlasın istiyordu. Uzamamış mıydı bu kırgınlık?

"Neden bırakmazsın anlamıyorum seni?" kollarını uzatarak adım attığında "Gelme korkuyorum" diyen miniğiyle yer ayaklarının altından çekilmeye başlamıştı sanki. Biri açıklama yapmazsa çıldıracakmış gibi hissediyordu. Ne yapacağını bilmeden gözleri koca salonda dolandığında yılgın bir ifade belirdi yüzünde. "Ne olur biri anlatsın." İsyan kokan kısık sesi duyan kulaklar uğulduyordu. Nasıl açıklayacaklarını kimse bilmiyordu.

Ada'ya yeniden döndüğünde tanıdık bakışları aramaya son vermiyordu. "Abi." Alaz'ın sesi kulağında çınladığında belli belirsiz başını salladı. Gözlerini miniğinden çekmek istemiyordu. Bunun içinde ne söyleyeceklerse çabuk söylesinler istiyordu. Omuzuna bırakılan elin sahibi şimdi kulağının hemen yanındaydı. "Alaz?" dedi ve konuşması için bekledi. Diğer omzuna konan ele, başını çevirmeden bekledi.

"Hatırlamıyor, unutmuş." Neyi demek istiyordu ama o soru çıkmıyordu dudakları arasından. Çok sonra "Kimi?" sorduğunda yüreğine saplanmak üzere olan zehirli iğnelerin acısını hissetmeye başlamıştı.

ILGAZ'IN ADA'SI [Aşk ve İntikam serisi 2] DÜZENLENİYOR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin