En sevdiğim yorum...
SweetWitchGirl' den;
'' Tarık'ın peri kızı. ''
'' Harun'un Turunculu'su. ''
'' Tanem'in ise Uyuyan güzel'i. ''
'' Haydi güzelim, fazla sürdü bu uyku. Haydi aç gözlerini, aç... ''
✴✴✴
Kayra Soylu.
Geçmiş.
''Haydi ama anne, çok sıkıldım ve buradan çıkmak istiyorum, hemen!''
Kollarımı göğsümde buluşturmuş, nefesimi sıkıntıyla dışarıya üflüyordum. Annem deniz mavisi gözlerini, gözlerime dikerken korkudan ağzımı açamamıştım. Yine o korkutucu bakışlarını bana dikiyordu.
"Bence daha fazla konuşmak istemezsin Kayra'cığım çünkü biraz daha ısrarcı olmaya devam edersen, o pastalardan yiyemezsin."
"Ama anne-"
"Kayra!"
Omuz silktim. Masada bulunan pembe şekerlerden birini ağzıma atarken, -mecburen- annemin sabahtan beri işaret ettiği, arkadaş topluluğun oraya doğru ilerledim. Altı yaşında olmama rağmen, oldukça girişken bir yapıya sahiptim. Fakat bu -ismini bilmediğim kızın- doğum günü partisi, oldukça sıkıcı ve soğuk geçiyordu.
Büyük ihtimalle doğum günü, orada sıkıcı bir surat ifadesiyle dikilen kıza aitti. Beyaz melek kanatları ve beyaz, kabarık elbisesi vardı. Saçları turuncuydu ve omuzlarından aşağıya kadar sarkıyordu. Elinde beyaz renkli peri asası vardı. O asa, benim olmalıydı!
Pembe ve kırmızı balonların havada uçuştuğu, yeşil doğum günü süslerinin bulunduğu, salonun köşesinde olan kısma doğru ilerledim. O asayı, doğum günü kızından almalıydım.
''Selam.'' diyerek, pembe şeker desenli koltuğa yavaşça bıraktım kendimi. "Asan ne güzelmiş."
"Evet, teşekkürler." dedi kız isteksizce, somurttum. Oturduğum yerde tam üç tane erkek, benimle birlikte de beş kız bulunmaktaydı. Kızların ikisi zümrüt yeşili gözlerin sahibi olan çocukla gülüşürken, bir tanesi de siyah çerçeveli gözlükleri bulunan çocuğun yanında oturmuş, gülerek bir şeyler anlatıyordu.
Gözlerimi sıkıcı manzaranın üzerinde gezdirirken, koltuğumun dibinde biten mor koltuğa uzanmış olan kıza baktım. Melek kıyafeti giymiş olan kızdı. Büyük ihtimalle doğum günü partisi olan, orada öylece bomboş ve sıkılmış bir biçimde oturuyordu.
Onu bileğinden yavaşça dürttüm. ''Bu doğum günü sana mı ait?''
Tavana diktiği kahverengi gözlerini ağır çekimde gözlerime çevirince, yüzünün ne kadar masum ve ne kadar güzel olduğunu fark ettim. ''Maalesef.'' dedi ve nefesini sıkıntıyla dışarıya üfledi. Bu kızın sorunu neydi? Anlamamıştım.
Elbisesini ilk defa bu kadar yakından görüyordum. Dantel detaylarının bulunduğu eteğinin boyu dizinin üzerine kadar gelen... Kolları karpuz kol, mini beyaz bir elbiseydi. Sırtına taktığı melek kanatları saf ve beyaz tüyden oluşurken, saçına taktığı ve ucunda iki adet tüyün bulunduğu tacı; turuncu saçlarına çok yakışmıştı. Kısacası, bu kız benden daha güzeldi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Turunculu.
Teen FictionHayaller, derin bir uçurumu andıracak kadar derinlerdi. Kaderin yazıldığı uç noktalar, hayallerin bittiği yerlerdi. Uçsuz bucaksız, eşsiz dünya da kurulan hayaller... Güvenerek başlanırdı her yola, inanılırdı kavuşulabileceğine bir gün...