Aptalca Bir Karar

18 2 0
                                    

Etrafta kimse yoktu. Sadece savaşçılar. Biri yanımıza gelip:
_Sizin burada ne işiniz var? Hemen saklanma yerlerine geri dönün.
_İyide biz..
_Tamam dönüyoruz
diye söze atıldı Doktor. Ben ise:
_Hayır sen dönüyorsun. Ben savaşıcam.
Doktor kulağıma:
_Saçmalamak için kötü zaman Naomi. Onlar görevlerini yapıyor. Hadi gidelim.
_Onlar orada savaşırken ben izliyemem. Onlardan almam gereken intikamım var. Ajan olmak istiyorum ben.
_İsteyince olmuyor Naomi.
_Senin bir mesleğin var "Doktor". Biz daha seçmedik. Ve biz ajan olmak istiyoruz.
dedi David. Doktor ikimizinde kolundan tutarak çekiştirmeye başladı. Bizi bir mağara gibi bir yere getirdi. Bize dönüp:
_Bu saçmalık. Kahramanlığın sırası değil. Bunun ne kadar tehlikeli olabileceğini biliyor musunuz?

Beş dakkika sessizlik yerini aldı. Doktor'a dönüp:
_Saklanmak için iyi yer mi burası?
_Evet.
_Tamam iyi geceler.
diyerek yere yattim ve uyuya kaldım. Uyandığımda David ve Doktor da yere yatmış uyuyorlardi. Gerçekten iyi bir uyku çok iyi gelmişti. Şu an kendimi çok iyi hissediyordum. Mağaranın duvarına yaslanarak onların uyanmalarini bekledim. Yarım saatlik bir beklemenin ardından sonunda uyandılar. Mağaranın dışına çıkıp etrafa bakındım. İçeriye kurt adamlar sızmayı başarmış. Hemen arkama dönüp onlara dışarıyı işaret ettim. Onlar da yanıma gelip dışarıya baktılar. Onlara:
_Elmasların tutulduğu odaya gitmemiz lazım.
_Neden?
_Güvende değiller.
David kafasıyla onayladı. Doktor ise bana salakmışım gibi bakıp:
_Onlar fazlasıyla korunuyor.
_Gördün mü?
_Hayır. Ama..
_O zaman? Hadi gidiyoruz.
diyerek ikisinin de elinden çekiştirmeye başladım. Doktor önden yürüyerek bize yolu gösteriyordu. O sırada David yanıma gelip elimi tuttu. Elimi geri çektim. Hayır anlamıyorum. Sırası mi şimdi? Gizlice saraya doğru ilerlemeyi başardık. İçeriye gizlice girdik. Sessizce koridorlarda ilerliyorduk. Kralın odasının önünden geçerken durdum. Kapısı azıcık aralıktı. İçeriye baktım. Kral ayakta biri ile konuşuyordu. Yüzünü göremiyordum. Konuşmaları ise yeterince sessizdi. Doktor yanıma gelerek kolumdan çekiştirmeye başladı. Ona bir dakika işareti yaparak beklemesini istedim. Kolumu çekiştirmeyi bıraktı. Kral bir anda gülmeye başladı. Sonunda karşısında duran kişinin suratına ışık vurdu. Yüzünü görebilirdim sonunda. Yok ama artık!Ne?Karşısındaki Dengesiz! Yanlış görüyorum herhalde diye düşünüp gözlerimi ovaladim. Gerçekten oydu. Kral'in yanında hiç muhafız yoktu ve suratlarına bakılırsa gayet iyi araları. Onu da mi kandırıyorlar? Yoksa iş birliği mi yapıyorlar? Demek o yüzden ajan olarak Shao'yu yolladı ve biz gidip onu kurt adamlar tarafından olduğunu söylediğimde de hiç bir tepki vermedi. David omzumdan çekip bizi bir odaya soktu.
_Ne yapıyorsun sen?
_Şşt!Sessiz ol!
dedi. Sonra bulunduğumuz kapının önünden ayak sesleri gelip geçti. Onlara dönüp:
_Çok .. çok kötü bir şey öğrendim. Kral Dengesiz ile çalışıyor.
_Dengesiz kim?
diyerek gülmeye başladı.
_O sarışın kurt adam.
Bir anda ciddileşti ve:
_Yalan söylemeyi kes!Kral asla böyle bi şey yapmaz.
_Kendi gözlerimle gördüm Doktor!Odasında Dengesiz vardı yani o sarışın kurt adam. Ve... Ve gayet iyi sohbet ediyorlardı.
_Bu mümkün değil!
_Git sen bak o zaman!
_Bende öyle yapacağım!
diyerek odadan çıktı. David:
_Umarım birine yakalanmaz.
dedi Doktor'un yanına gittik. Doktor'un omzuna elimi koyunca biraz ürktü. Bana şaşkın şaşkın bakmaya başladı.
_Bana güvenmeye başlasan iyi edersin.
diyerek odaları gezmeye başladım. Odaya son giren David hızlı ama sessizce kapıyı kapattı.Kapının arkasına yaslanıp telaşlı kısık sesliyle:
_O.. o kurt adam buraya doğru geliyor. Saklanmaliyiz!
Hepimiz etrafa aynı anda bakındık ama saklanacak bir yer bulamadık. Odada iki sandalye, bir masa ,porselen yemek takımları ile dolu cam dolap, masada; kağıt, pahalı içkiler,birkaç dosya,bant, ip gazete ve makas vardı. Aklıma bir şey geldi. Tam işim bitti ,Dengesiz kapıyı açtı. Oda karanlikti. Dengesiz'e doğru ilerlemeye başladım. Ve:
_ Merhaba Deng.. ..ııı ... Adın neydi bu arada?
Hırlayarak:
_ Ne işin var senin burada?Ne saçmalıyorsun sen?
Hayır anlamıyorum. Neden benim herkes saçmaladığımı düşünüyor? Ben gayet mantıklı konuştuğumu düşünüyorum. Ses tonuma biraz sinir katarak:
_Adın ne diyorum? Ahh!Kulaklar hasarlı sanırım?
Bani yiyecekmiş gibi bakmaya başlayınca olabildiğimce şirin olmaya çalışıp:
_Tamam! Yakalandim. Sana süpriz yapacaktım.
diyerek yanımda duran düğmeye bastım. Vampir olduğumuz için
- Aslında hâlâ tam bir vampir olamadım- lambalardaki ampullerin voltajlari çok düşük. Yani etrafı çok az aydınlatiyordu. Ben ışığı açınca Dengesiz birden kurt adama dönüştü. Sanırım onu öldüreceğimi falan sandı ama henüz değil. Karşısındakileri iyi görebilmek için gözlerini biraz kıstı. Karşısında duranları görünce insan haline döndü ve ağzı açık seyretmeye başladı. Ona doğru ilerleyince bana bir ölümcül bakış fırlattı. Elimde silah olduğunu düşündüğünü varsayarak kollarımı iki yana açıp olduğum yerde üç saniye durup ona ilerlemeye devam ettim. Yanına vardığımda elimi onun omzuna koydum. Malesef ondan korkuyordum. Ve bu korkumu ona belli etmemeliydim. Korkudan soğuk terler döküyordum. Elimi onun omzundan bileğine kadar sürükleyerek etkili bir ses tonuyla konuşmaya başladım:
_Umarım sürprizimi beğenmişsindir?
_Sen..
_Adını söyler misin lütfen!Sana isminle hitap etmek istiyorum.
Soruma cevap vermedi. Sanırım sırasıydı:
_Ben senin tarafından olmak istiyorum.
Dişlerini sıkarak:
_Sen benim düşma..
_Biliyorum, biliyorum! Ama bana seçim hakkı tanınmadı. Ben sizi yanlış tanıyormuşum. Ve ben kendi seçimimi yapmak istiyorum.
_Beni kandırabileceğini mi sanıyorsun?
_Neden seni kandırmaya çalışayım ki? Sana arkadaşlarımı yakalayıp önüne koyduğum halde. Seni nasıl ikna edebilirim?
Pis pis sırıtarak:
_Onları öldürerek.
Bu sözün ardından David ve Doktor sesler çıkartıp, hareket etmeye çalıştılar. Kazdığım kuyuya düştüm diyebilirim. Kendi arkadaşlarımı öldürmek de ne demek? Ben bunu yapamam ki? Gözlerim doldu. Ağlamamam lazım. Derin bir nefes alıp Dengesiz'e:
_Benim daha güzel bir planım var.

Acayip ArkadaşOnde histórias criam vida. Descubra agora