BİRİNCİ BÖLÜM :

108 7 1
                                    

Yeni okulunu gördüğünde gözleri kamaşmıştı.Artık o bir üniversiteliydi.Yıllarca çalışıp çabaladığı hiç pes etmeden başkalarının dediklerine kulak asmadan arkadaşları dışarılarda gezerken o evde durmadan ders çalıştı ve şimdi en yüksek puanı olan üniversiteye yerleşmişti.Evet bu gurur vericiydi.Bu anları annesinin de görmesini çok isterdi.Annesi onu doğururken hayata gözlerini yummuştu.Babası ise eve zar zor ekmek parası getiriyordu.Çünkü babası bir iş kazasında sol bacağını kaybetmişti fakat yinede hala dimdik yılmadan ayaktaydı.Savaşın geçmişteki yaşananları onu daha da olgunlaştırmıştı.Hayattan çok şey öğrenmişti.Yaz tatilinde çalışacak yer bulup okul harçlıklarını çıkarırdı.Babası da para kazanıyordu ama o yeteri kadar yük olmak istemiyordu.Her zaman babasına karşı borçluluk hissi uyanırdı.Üstün zekasıyla öğretmenlerin göz bebeğiydi.Bu onun gelecekte iyi bir kariyer yapacağına şüphe yoktu.Okulu gözetledikten sonra içeriye adımını atacağı sırada son model birbirinden çeşitli spor arabaların kendilerine ayrılmış kısıma park ettiklerini dikkatini çekti.Popüler ve zengin züppe oldukları açıkça ortadaydı.Arabalardan indiklerinde sanki bedava oyuncak ayıcık dağıtıyorlarmışçasına birçok insan çevrelerine toplandı.Savaş ise soğukkanlılığını bozmadan okula girdi.Sınıfa girdiği anda gözüne bir kız ilişti.Fazlasıyla güzel ve zengin olduğu belli oluyordu.Duruşunu bozmadan en arka sıralardan birisine oturduğu sırada popüler grup geldi.Grubun başındaki çocuk gözüne iliştirdiği kızın yanına oturmuştu.En ufak bir konuşmada duvarlar yankı yapıyordu.Millet onların konuşmalarını dinliyordu.

''Nasılsın?''

''İyiyim Cem sen?''

''Bende iyiyim.Küs müyüz?''

''Hayır.''

''Bak biz kötü bir randevu geçirdik bunun sebebi birbirimizi daha iyi tanımamış olmamız.''

''Ahh. Yapma seninle çocukluk arkadaşıyız.Beni hala tanımamış olman çok aptalca.''

''Biliyorum biliyorum geçmişe sünger çekmenin zamanı geldi ve geçiyor da.İnan ben de çok değiştim.''

''Belli oluyor.Lütfen okulun ilk günü sık boğaz etme .Bitti anladın mı?Şimdi git yanımdan.

''Ama...''

''Hemen!''

Çocuk hala ısrarcıydı. Savaş'ın birden olaya karışması münakaşaya yol açtı.

''Hey bence kızı rahat bırakmalısın.''

''Bakın burada kimler varmış.Bir sorunun mu var pis fakir?''

''Kimse sorun çıksın istemiyor tamam mı?''

''Benim kim olduğumu biliyor musun?''

''Bilmem mi gerekiyor?''

''Bence bilmelisin.Burası büyükler ligi.Sen git kaykayınla oyna.''

''Hım demek öyle.Araban hiç de fena değil.''

''Dalga mı geçiyorsun.Bu araba dört saniyede yüz kilometreye kadar çıkabiliyor.''

''Vay canına broşür okuyabiliyorsun demek.''

Bu lafın üzerine çocuk sinirden çılgına döndü.Gözüne iliştirdiği kız da gülüyordu.Çocuk tam Savaşın yanına gideceği sırada hoca içeriye girdi.

''Bu burada bitmedi pis fakir.''

''Peki öyle olsun.''

''Merhaba çocuklar.Yeni gelenler için söylüyorum ben sosyal bilimler hocası Ali Karabulut.''

Zengin züppe sanki içeride hoca değil de bir başkası varmış gibi yanındakilerle şakalaşıyordu.Geçmişte o adamla ilgili bir takım sorunlar yaşadığı ortadaydı.

KÜÇÜMSEMEDonde viven las historias. Descúbrelo ahora