11.Bölüm " Görevimiz Aleda "

632 37 12
                                    

Artık bir yerlerden başlamak gerekiyordu. Aledayıda amcamıda mutlu etmek istiyordum. Amcamı mutlu etme isteğim zaten ortadaydı. Fakat Aledayı neden bu kadar mutlu etmek istiyordum bilmiyorum. Evet o benim kuzenim bu yüzden de olabilir fakat bu cevap içimdeki beni ikna etmiyordu.

Sabah saat 10 da gün ışıklarının ok ok pencereme vurmasıyla kısılan gözlerimle yatakta doğruldum. İlk önce telefonuma baktım daha sonra ani bir kalkışla yataktan fırladım. Bugün benim korelilerle çok büyük bir toplantım vardı. Bunu nasıl olurda unuturdum. Aslında sebebi çok basit. ALEDA. Tüm hayatım ona odaklı olmuştu. Eski yaşantımı unutmuştum adeta. Bir an önce kendimi toparlamam gerekiyor.

Hemen lavaboya gidip ellerimi ve yüzümü soğuk suyla yıkadım. Daha sonra dolabımdan lacivert takım elbisemi çıkarıp hemen üzerime giydim. Aynanın karşısına geçip birbirine geçip dağılmış olan saçlarımı bir düzene soktum ve güneş gözlüklerimi gözlerime yerleştirdikten sonra aşağıya inip hizmetçinin hazırladığı portakal suyunu içtim. Daha sonra hızlı adımlarla evden çıkıp arabama bindim.

Yarım saatlik bir yolculuktan sonra şirkete gelmiştim. Çalışanlarınn" günaydın Poyraz bey " demelerine karşılık ben sadece kafa sallamakla yetindim. Odama vardığımda masamın üzerindeki dosyalara son kez göz attıktan sonra 2 kat üstümdeki toplantı odasına gitmek için odamdan aceleci bir şekilde çıktım. Asansörün yanına geldiğimde inmesi için düğmeye bastım. İnmesini bekliyordum ki bir sesle arkamı döndüm.

" Poyraz bey toplantı ertelendi. Koreliler uçağın roter yapması ile geç kalacaklarını belirttiler. Toplantı yarın olacak "

Asistanım Nazlının dediklerinden başka şuan hiçbirşey beni mutlu edemezdi. Sabah sabah toplantı hiç çekilmezdi zaten. Nazlı ile birkaç iş konuşurken asansörün inme sesi geldi. Gerek kalmamıştı zaten binmeme bu yüzden asansöre hiç dönmeden direk odama gidiyordumki tanıdık gelen bir sesle olduğum yerde kaldım.

" Merhaba hanımefendi. Ben birşey soracaktım. "

" Buyrun "

" Bu şirketten benim hesabıma tam 3 bin tl yatırılmış. Bu ne demek oluyor ?? "

" İsminiz nedir ? "

" Aleda. ALEDA GÜNDAY "

Aleda mı ?? Eyvah şimdi yandım işte. Evet onun hesabına para yatırtmıştım fakat buraya kadar geleceğini hiç tahmin etmezdim. Beni görmemesi gerek. Eğer görürse düğümler çözülürdü.

Nazlı sanırım parmağıyla beni işaret etmişti.

" Eğer bir havale yapıldıysa bu ya yanlışlıkla olmuştur yada patronumuz tarafından yapılmıştır. Buyrun patronumuz.. "

Nazlının ismimi söylemesine müsade edemezdim. Bu yüzden yüzümü onlara dönmeden konuşmaya başladım. Tabi olabildiğince anormal çıkan sesimle.

" Dur bir Nazlıcım. Dediğin gibi yanlışlıkla olmuştur. Beni böyle gereksiz işlerle meşgul etmeyin. "

Tam bir egolu patron edasıyla odama girecekken Aleda yine aledalığını yapmıştı.

"Öyle lafını söyleyip gidemezsiniz bir dakika. Şirketinizin ismi ERÇETİN şirket. Sizde sanırım şey ismi neydi heh hatırladım sizde KENAN ERÇETİN olmalısınız. Hani şu yurt dışında bir sürü iş kurup ün salmış olan Kenan Erçetin. Öyle değil mi ?? "

Aledanın şuanki surat ifadesini görmeyi o kadar çok isterdim ki. Kim bilir nasıl sinsi sinsi inceliyordur beni. Gözlerini kısıp , ayağını yere vura vura dikizliyordur belkide.

Ama kenan Erçetin dediği gibi çok ünlü bir iş adamıdır. Soyadı benzerliklerini hiç sevmezdim ve ilk kez işe yaramıştı bu. Aledanın dediğini bozmamak için kendimden emin bir şekilde konuşmaya başladım.

" Aferin iyi bildiniz. Ben Kenan Erçetin. Ve dediğim gibi bir yanlışlık olmuş. Yoksa ben niye sizin hesabınıza para yatırıyım ki değil mi ?? Komik bir durum cidden. Lütfen daha fazla meşgul etmeyin beni. Daha yurt dışında yine bir şirket kurmam gerekiyor. "

Aledaa bu dediğime inanmış olacakki hırçın kız halini bırakmıştı. Aslında keşke hırçın kız haliyle kalsaymış. Çünkü şuan ki durumum az öncekine göre daha berbat. Niye mi ?? Buyrun beraber görelim.

" Inanamıyorum gerçekten. Ben sizi hep takip ediyorum. Çalışmalarınız çok başarılı ve gerçekten çok fitsiniz. Sizinle resim çekilebilirmiyim ?? Lütfen lütfen. "

Demekki çok fit he. Utanmasa çok yakışıklısınız diyecek.

" Birde söylemeden edemicem çok yakışıklısınız "

Heh birde bunuda söyledi ya artık söylemiyeceği hiçbirşey yok. Anca bana gelince tüm kötü şeyleri söyler başkasına gelince tam bir asil leydi kesilir. Ulan bu Kenanın ne farkı var benden. Olsa olsa daha fazla ünü vardır o kadar.

Asistanım Nazlı sanırım şuan bizim için delirmiş bunlar falan diyordur. Kız daha fazla aklını kaçırmasın diye gitmesini söyledim. Nazlı yanımızdan gidince Aleda tekrar resim çekilmek istedi. Kusura bakma Aledacım ama bu mümkün değil. Elimizde ne yazıkki Kenan Erçetin kalmadı. Poyraz ERÇETİN olmaz mı ??

" Ihıhım. Benim gibi birisi öyle her önüne gelene poz vermez. Hesabınıza yanlışıkla bir para yatırımı olmuş onu emin olun ki düzelttiricem. Artık işiniz kalmadığına göre beni daha fazla meşgul etmeyin "

Şuan Aledanın beni yani Kenanı öldürebilecek kadar sinirlendiğini hissedebiliyordum. Sanırım kaçsam çok iyi olacak yoksa bir anda karşıma çıkabilir ve ben olduğumu anlayabilirdi. Bu sefer hızlıca odama girmiştim ve kapıyı içerden kilitlemiştim. İyice bir oh çekip kapının deliğinde aledayı görmeye çalışıyordum. Azda olsa görebiliyordum. Yüzünde bir şaşkınlık vardı fakat bu şaşkınlığın altında yatan bir öfke ve kinlik vardı. Aledayı eğer iyi tanıyorsam içi rahat etmeden buradan gitmezdi. Tamda tahmin ettiğim gibi Aleda ilk önce kapımın önüne yaklaştı ve daha sonra kapıma en az 5 tekme indirdi.

" Bunu herkese söyleyeceğim. Kenan Erçetin tam bir hödük , bir bayanın yüzüne bakmaya bile tenezzül etmeyecek kadar aciz ve egolu. Ayrıca hiçte yakışıklı değil. Fit hiç değil. Köbekli birşey diyeceğim. "

Aleda bunları bas bas bağırıp herkesin ortasında söylüyordu. Ben kapana kısılmış fare gibi odamdan bunları dinliyor ve kendi kendime Aledanın bu hallerine gülüyordum. Kapının deliğine tekrar bakınca ödüm kopmuştu. Çünkü Aledada delikten odamı dikizliyordu. Ben bir anda gözlerimi geri çekince direk ordan uzaklaştım ve ses çıkarmamaya çalıştım. Aleda neymiş böyle ya resmen ajan gibi kız. İlle bu kenan erçetini görecek yani. Baktı tabi küçük hanım birşey göremeyince gidicek işte böyle. Bir süre sonra sesler kesilince bende artık gitmiştir ümidiyle odamdan çıktım. Etrafı incelerken bir anda merdivenlerden hızlı adımlarla gelen Aledayı farkettim. Resmen korku filmi çekiyorduk şirkette. Son saniyelerde odama girip kapıyı kilitledim. Bu ne ya hala gitmemiş. Valla artık korkmaya başladım ben bu kızdan. Odamda nefes nefese kalmış su içiyorken Aledanın sesini duydum.

" Tühh yaa yine kaçırdık adamı. Neyse artık yine gelirim "

Şimdi ağlayabilirdim işte. Yine gelirim mi ??

Lütfen erkekler ağlamaz demeyin arkamdan çünkü Aleda gibi birisi başındayken her erkek ağlayabilir. Fakat her erkekte gülebilir. Aleda işte , her zaman ne yapacağı belli olmuyor.

Bu bölümde aklımda daha farklı bir şey vardı. Fakat seyrini böyle değiştirdim. Bu bölümü yazarken şahsen kendimde gülerek yazdım. Aleda poyrazın yani Kenanın peşinde poyraz ise Aledadan kaçıyor yani tam bir kovalamaca oldu. Medyaya bakmayı unutmayın. Biliyorum Poyraz çok yakışıklı hatta ondanda daha fazlası.Poyrazımıza hayat veren Nick Bateman'ada burdan saygılar ve sevgiler. Hadi bakalım okuyucular sizlerde poyraz gibi saklanmayın oy ve yorumlarla kimliğinizi belli edin. Bu iş gizliden gizliye ilerlemez. Benim dünyama şimdiden hoşgeldiniz leydi's and centilmen ( Baylar ve bayanlar ) :D

Bu arada Instagram hesabımı merak edenler için " ceyda.nurrr "

ASİL LEYDİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin