Ta-ta-ta-tam! Selam canım okuyucularım. Yeni bölümle karşınızdayım. Yanlız bir sorunum var. Okuyan varsa Vote vermiyor!... Arkadaş EMEĞE 'SAYGI' lütfen!
İyi okumlar. 💫😘 Yazım yanlışı olursa kusura bakmayın...
Her sabah Yiğit beni güzel uykumdan uyandırmak için çabalıyordu ve bende bu duruma bir son verip Yiğit'in odasının kapısını açtım. Ehhee... ne güzel uyuyormuş. Düştün elime 'Yiğit Ilgaz'...
Yiğit'in yayağında zıplayarak " Yiğit hadi kalk! Sabah oldu." diye bağırıp durdum ama manyak çocuk uyanmak bilmiyordu. Yiğit'in yatağının üstüne oturduğumda Beyefendi'nin beni neden duymadığı anlaşılmıştı. Kulağında kulaklık vardı ve müzik sesi bana doğru hafif bir mırıltıyla geliyordu.
Artık sabrımın sonuna geldiğinde küçük mutfağımıza -hani şu küçük buzdolapları falan olur ya içine içecek ıvır zıvır konur. O yüzden mutfak dedim.- koşup soğuk suyu aldım ve Yiğit'in yanına koşar adımlarla gittim. Yiğit'in yanına geldiğimde suyu boşaltıp onun yataktan sıçraması bir oldu. Kulağına eğilip kulak zarını patlatacak şekilde -Tabiki de o kadar değil! Yani ben, Ada. O çıcığın kulak zarını patlatır mıyım hiç?-
"Günaydın Yiğittt..."
Yiğit kaşkarını çatıp, yüzünü buruşturarak "Günaydınlara erme Ada!"
"Hep sen mi beni uyandıracaksın canım? Bir kere de ben seni uyandırayım dedim. Ne var bunda?"
"Lan sabah sabah hem yatağımın üstünde tepinip, bardaktan boşanırcasına su döküp birde kulağımın dibinde bağırdın! Daha beteri var mı Allah aşkına?"
"Oh canıma deysin! Heee... , sen yatağının üstünde tepindiğimi anlıyorsun da kalkmıyorsun, öyle mi ?"
"Evet, senin gıcıklığına uyanmadım. Anladın mı şimdi her sabah benim neler çektiğimi ?"
"Hı hı, yat zıbar şimdi Yiğit! Hadi yat! Ben kendi kaydımı kendim yaparım."dediğimde tam yataktan kalkacakken kolumdan tuttu ve beni yanına tekrar otuttutup kendiside doğruldu.
"Tamam güzellik, kızma! Öfkelendin yine."
"Sayende canım, sayande"
"Sende bu aralar beni 'canın' ilan ettin Adacığım."
"Ne alaka ya? Fesatsın işte. Yiğit is the 'orginal fesat' "
"Ben miyim the orginal fesat ?"
"Yiğit birşeyi elli kere tekrarlartırma!"deyip dolabından mavi bir askılı, altınada beyaz bir kapri çıkarttım ve Yiğit'e doğru fırlattım.
"Ada sen bana bu askılıyı verdin vermesinde de benim baklavalarım çok belli olur, kıskanmazsın değil mi?"
"Seni ne kıskanacağım be! Giy şunları bende üstümü değiştirip geliyorum."
Hemen odama girip dolanımdan mavi bir askılı ve altına da kot şort çıkardım. Ayakkabı olarak da sandalet tercih ettim. Üstümü giydikten sonra birkaç bileklik taktım ve saçımı da dağınık topuz yaptım.
...
Kaydımı yaptıktan sonra baya yorulmuştuk çünkü hem çok sıra vardı ve çok uzun sürende bir kayıt vardı. Biraz gezdikten sonra minik evlerimize dağıldık.
Vote ve hikaye hakkındaki düşüncelerinizi yoruma yazmayı unutmayın 👇 Hikayemi beğendiyseniz 👍kütüphanenize 📚 eklemeyi 📩 unutmayın. İyi akşamlar...
İnstagram: senanur.tasdelen
YOU ARE READING
FİLM ŞERİDİ
Teen FictionHayat bazen bir film şeridi gibi hızlı geçer. Bazen de yavaş yavaş anın tadını çıkarararak. ... Kötü anılarımız gözümüzün önünden Film Şeridi gibi geçerken, güzel günlerimiz anın tadını çıkararak geçiyor. ... Bir yandan Yiğit bir yandan Savaş...
