Eighth Letter

837 131 16
                                    

evet, bir günde iki yeni bölümle kendi rekorumu kırmış bulunmaktayım

okuyan herkese teşekkürler, finale bir bölüm kaldığını söylemek istedim


Artık bu mektuplara nereden başlamam gerektiğinden emin değilim. Okuduğunu bilmeme rağmen neler hissettiğini ilk defa bu kadar net tahmin edememem, normal mi? Herkesin etrafıma sararak beni koruduğunu sandığı yalanların artık çürüdüğünü fark etmem, iyi bir şey mi?

Değil. Hiçbir zaman da olmamıştı, Calum. Evine yaptığım ziyaretlerin artışını ve kapıyı kimsenin açmamasını artık neye bağlamalıyım, bilmiyorum. Artık beni kapıdan geri çevirip evime bırakan bir Ashton yok. Olmasını çok isterdim. Her şeyi sandığımın aksine daha kolay ve anlaşılır kılabilirdi.

Anlaşılır olabilirdin. Yumruklarla vurduğum kapındaki kilidi açabilirdin.

Koridorlarda yüzümde dolaşan o bakışlara bir anlam vermek isterdim. Okula gelmeyen birkaç oda dolusu öğrencinin nedenini bilmek isterdim. Her şey kontrolümün dışında gelişiyordu ve ben etrafımdaki kasırgadan nasıl kurtulabileceğimi düşünüyordum, Calum. Bana aradığım cevapları verebilecek ne bir Ashton, ne de acınası bakışlarıyla benden kaçan bir Luke vardı.

Bugüne kadar, Calum. Benden kaçtığından emin olduğum Luke, bugüne kadar sorduğum tüm sorulara neredeyse zorla cevap vermişti. Yumruklarımı göğsüne vurarak, neredeyse göz yaşlarım tükenene kadar ona neler olduğunu sorduğumda da böyle olmuştu. Kimse senin hakkında konuşmuyor, Luke sana onunla ilettiğim mektuplarımdan bahsetmiyordu. Sadece ''Okuyor.'' diyordu.

Okuyormuşsun. O defterden sonra buna inanmak eskisine göre daha kolay olmuştu. Yıl dönümümüzü biraz olsun değerli kılan aptal jestinle aklımı oynatmıştım. 

Hala da oynatıyorum, telefonlarıma cevap vermemen beni öldürüyor. Bana yaptığın bu şeyin bir çeşit intikam saçmalığı olmadığını ummaktan başka bir şansım yokmuş gibi hissediyorum. Ve sen, tüm şanslarımı kendinle birlikte alıp götürdüğünden beridir, bunun doğru hissettirmediğini de biliyorum.

Ve bugüne kadar, Luke'un karşıma çıkıp kırmızı bir çift gözle bana tek bir soruyu soracağını da tahmin edememiştim. ''Neden?'' sorusuna birçok anlam biçilebilirdi oysa, değil mi? Birçok nedenim vardı, hepsi sonuçsuz ve yarımdı. Hepsi seninle birlikte oluşmuş ve benim bir parçam haline gelmişti.

''Neden?'' sorusunun beni bu kadar gerebileceğini kim tahmin ederdi ki? İyi olmadığımdan emin olan bakışların artık anlattığım hikayelere inanmaması ve bana sadece acıyan ifadelerle karışık vermesi daha ne kadar uzun sürebilirdi? Baktığım her yüzde seni aramaktan artık ne zaman vazgeçebilirdim?

Daha da kötüsü, senden nasıl vazgeçebilirdim? Dayanamadığımı biliyordum. İçimdeki bu duygu bulutunun senin eserin olduğu gerçeğiyle artık yaşamıyordum.

Artık nefes alamıyordum, Calum. Tıpkı o deftere karaladığın bir diğer şarkıdaki gibi; ''Ah sevgilim, bu sevgi bizim ölüm sebebimiz olacak.'' 

Amy

Amy's Second Chance | chTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang