Ninth Letter

895 124 21
                                    

bir sonraki bölüm final, yorumlarınızı bekliyoruum


Etrafımdaki karışıklığa ayak uyduramadığım dokuzuncu gün, üçüncü saat ve sanırım dördüncü dakikayı da birazdan doldurmak üzereyim, Calum. 

İnsanların ağzından yankılanan adını duyabiliyorum fakat sonrasını anlayamadığım konusunda yemin dahi edebilirim. Kelimelerin senin adın geçmediği sürece boğuklaşması normal sayılmalıydı oysa, değil mi? Belki de sadece insanlar senden bahsederken nedenini bilmek istemeli ve peşini bırakmamalıydım. Luke'un birkaç gündür bakışlarını üzerimde tutmasını sorgulamalıydım. Ashton'ın yüzündeki endişeyi dudaklarından kaçan kıkırdamalarla kapatmasını fark etmeliydim.

Yalanlarla dolu hayatımın artık ben de bir parçası olmuş gibi hissediyordum. Etrafımdaki şeylere kendimi o kadar çok kaptırmıştım ki, sonunda bende onlardan birine dönüşmekten kendimi alamamıştım. 

İnsanların beni de bir yalana çevirmesine izin vermiştim, Calum. 

Senin bir süreliğine etraftan uzaklaşmak için şehir dışındaki babanın yanına gittiğini söylüyorlardı. Bu bir yalandı, Calum. Babanın öldüğü gün içtiğin viskilerin sayısı dahi hafızamdaki tazeliğini yitirmezken, böylesine ucuz bir söylentiye kendimi inandırmam bile oldukça düşük bir ihtimaldi. Sırayla hangi marka şişeleri açtığını tek bir bakışın bile hatırlamama yetiyordu. Ardından kendini toparlayan sözcüklerle mezarını ziyarete gittiğini öğrenmek bile merakımı alt etmeye yetmemişti. 

Gecenin bir vakti, ayağım gaz pedalında, yanına gitmemek için kendime zor da olsa engel olmuştum. Ya da engel olduğumu düşünmek konusunda oldukça başarılıydım. Artık gerçekle yalanı ayırt edebildiğim konusunda emin bile değildim.

Hayat öylece akıp geçiyordu ve ben, etrafımda olup bitenlere senin kadar rahat ayak uyduramıyordum. Bugün bir başka koridor turumda, Luke benimle konuşması gereken önemli bir konunun olduğundan bahsediyordu. Etrafımı dinlememem gerektiği konusunda diretiyordu, Calum. Bu saçmaydı, duvarlar dahi senin adını ağzında geveliyorken bazı şeyleri düşünememek elbette ki zordu. Fakat yine de, dediğini yapıyordum. 

Luke'u bekliyorum. Gecenin bir yarısı ne hakkında konuşmak istediğinden emin değilim ama kızarık gözlerini telafi edecek türden bir şeyler olduğunu umuyorum. Yüzündeki ifadeleri artık eskisi gibi çözemiyorum ve bu beni garip bir kaosun içine sürüklüyor.

Geri dönmeni umuyorum, Calum. Luke'un kızarmış gözlerinin cevabının sende olduğunu umuyorum. 

Amy



Amy's Second Chance | chHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin