Sarhoş

1.6K 112 119
                                    

Medyada Bengi var.

Cihat Bilginer

Kantinde yaşanan bu merak uyandırıcı olaylardan sonra Bengi müsade isteyerek yanımızdan ayrıldı.Kantinde kimse kalmayınca Pusat bana kısa bir bakış atıp "Çocuklara programı vermiştim."dedi ve bana imalı bir bakış attı.Kaşlarımı çattım "Yani?"dedim.

"Yani felekten bir gece çalmaya ne dersin?Eskisi gibi."dedi gözlerini ışıldatarak.Tebessüm ettim ve "Eski günlerdeki gibi.."dedim.Biraz tereddütte kaldım ama eski günlere dönmek hoş olabilirdi.

Pusat görevliye eliyle işaret etti ve birkaç dakika sonra masamız dolmuştu.Ben Pusat'a şaşkın şaşkın bakarken o bana salak salak sırıtıyordu.Rakıyı ince uzun bardağa doldurdum ve su katmadan kafama diktim.Pusat rakısından bir yudum alırken "Yavaşla.." demeyi de ihmal etmedi.

Yavaşla mı?Ben zaten yavaşım.İçimdeki yangını söndürmem için daha hızlı olmam gerekir.Daha çok içmem,unutmam lazım.Hakettiğim sonu yaşamam lazım.Rakıyı sek içerken aklıma gelen gözleri silmem lazım.Lazım ama silinmiyor.Neden?Neden lanet olasıca bir anıyı silemiyorum aklımdan.Onun bana bakışını neden unutamıyorum.

"Abi bu kaçıncı daha yeni başladık gözünü seveyim."dedi Pusat tereddütle bana bakarken."Doldur sen kardeşim."dedim bardağımı masaya sertçe bırakıp.

Pusat benim için rakı doldururken ben görevliye döndüm.Ovv!Daha başlayalı yarım saat olmadı ve ben çift görmeye başladım."Pist.."dedim görevliye doğru.Aslında ismini biliyordum ama bir türlü hatırlayamadım.Adam nihayet bana döndüğünde "Müzik aç."dedim ve hıçkırığımı bastırmak için dudaklarımı kenetledim.Adam garipser bakışlar atarak cd çalara bir cd yerleştirip oynata bastı.

(Burada İbrahim Tatlıses-Sarhoş ile okursanız güzel olur.Yada siz istediğiniz bir şarkıyla da dinleyebilirsiniz.)

"Eyvallah."diye bağırdım ve içkimi fondip yaptım.Pusat bana 'lanet olsun' bakışını yolladı ve içkisini yudumladı.Elimi şişeye uzatacakken Pusat şişeyi masanın en uzak kenarına koydu."Abi yeter."dedi gözlerimin içine itiraz istemeyen bakışlar atarak.Gözlerimi açabildiğim kadar açtım "Yetmez!İçim yanıyor içim!"dedim bağırarak.İçim gerçekten de yanıyordu.Hatta öyle ki sanki birisi kalbimin içine yanmalık odunları doldurmuş,benzin dökmüş ve hiç düşünmeden ateşe vermişti.

"Anlıyorum ama bu hiçbir şeyi iyi etmez Cihat.Unutamayacağını sende bende biliyoruz.Herkes bir bedel öder hayatta.."dedi sessizce iç geçirip.Kaşlarım çatıldı.Bedel mi?Ama ödemem gereken bedeli ödememişmiydim zaten!Zaten elimde çok da birşeyim yoktu.Yüreğimin Bengi'yi yıllarca görememişliğinin ezikliği zaten çok ağır bir bedel değil miydi?

"Senin hiçbir şeyi anladığın yok!Nerden bileceksin ki?"dedim tıslarcasına.Hayatım hakkında yorum yapmasını istemiyordum.Herkes gibi bana kabahatlinin ben olduğumu söylemesi sinirlerimi bozuyordu.Ben de haksız,suçlu,lanet,pis bir adam olduğumun farkındaydım.Ama ben buna mecbur bırakılmıştım.Savaşmak zorundaydım.Bengi için,ailem için.Tabiki bunu yaparken onu terketmenin ne kadar mantıksız olduğunu kavramam çok uzun sürmemişti ama döndüğümde gitmişti.Herşeyi öylece bırakıp gitmişti.Belki de benden haber alamayınca başka birisiyle denedi.Belki de Beste'nin babasıyla.Beste'nin babası..Acaba o adam ne kadar şanslı olduğunun farkındamıydı?Acaba bizim gibi birisi mi yoksa sıradan bir insan mı?Bengi onu sevdi mi?Neye benziyor çok merak ediyorum.Beste'ye mi?

"Nerden mi bileceğim?!Cihat içkilisin diye birşey demiyorum ama kendini aştın iyice.Ulan sen en azından yüzünü görüyorsun.Hemen yan odanda kalıyor!Ben!Ben ne yapayım ha?!Ulan mezarının nerede olduğunu bilmiyorum be!Bir kızım var.Sorsan yüzünün neye benzediğini söyleyemem!Belki de başkasına baba diyor şimdi.Ben ne yapayım ha söyle ne yapayım?!" o kadar çok bağırıyordu ki ayılmaya başlamıştım.Onun yerinde olmak istemezdim ama kendi yerimde olmak da istemezdim.Neden mutlu olamıyoruz ki?

UCUBE OKULUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin