DEĞİŞİM

653 318 65
                                    

9.sınıfa başladığımda Asrın tamamen hayatımdan çıkmıştı. Hiçbir şekilde görüşmüyorduk . Bana yapılanların bir bedeli olmadan bu işi kapatmayacaktım .

Yeni ergenler gibi oturdum ve elimde kağıt kalemle birlikte yazarak plan yapmaya başladım. Ee ne yaparsınız 9.sınıfı biraz idare etmek lazım.

1)Öncelikle işin aslını ona anlatmam lazımdı. (Belki hatasını anlar ve durumu bu şekilde kurtarırız umudu ile.)

2)Değişime girmem lazımdı. (Kilomla dalga geçmeleri beni rahatsız ediyordu çünkü.)

3) Sinem'in hayatını yakından izlemem lazım ( bir nevi uygun zamanı kollama diyelim)

4) Bir süre eski çevremden uzak durmam lazım ( köklü bir değişim yaratmak istiyorsam Asrın'ın olduğu çevrede olmamam lazım böylelikle daha fazla değişimim şaşırtıcı olur.)

  Listeme şöyle bir göz attıktan sonra Asrın'a mesaj atıp tüm olayı açıkladım. Bana yazdığı tek şey; "Uzatmayalım , eskisi gibi olamayız zaten , boşuna uğraşma."
  Bu mesaj benim için çok kırıcıydı. Dedim ki ne değişimi ya ben bu kadar çabalarken o uğraşma , olmayacağız eskisi gibi diyor . Hayatıma o yokmuş gibi şekil vermeye çalışıyorum.

  Ortalama bir genç kıza göre 'kilolular' grubuna girmezdim çok olsa 'balık etli 'grubuna girerdim. Fakat şöyle bir gerçek vardır ki ; kilolu insanları üzmemek için kilo konusu yanlarında dahi açılmaz . Ama balık etli yada hafif kilosu olan insanlara her şeyi,  tüm kırıcı sözleri söylemekten de geri kalmazlar. Ben buna kurban gidenlerdenim.

  Önce okulda kilo muhabbetleri geçtiğinde bir alay konusu oldum ama pek büyütmedim. Sonra oturduğum çevrede beni ablamdan büyük hatta bayağı büyük sananlar oldu bunda da  ablam küçük görünümlü diyerek avuttum kendimi . Fakat en son darbe önce arkadaşımdan sonrada birinin arkamdan 'dombili'diye çağırmasıyla geldi.
  Kilolarımdan hemen kurtulmak istedim . Bir hafta şöyle bir 4-5 kilo vereyim dedim . Ama her şey hayal ettiğiniz gibi olmuyor . E haliyle buda olmadı. Youtube'den bununla ilgili videolar izledim, yediklerime çok dikkat ettim, dedikleri gibi bol bol su içtim. Ama veremiyordum. En sonunda artık bir dur  dedim . Ne yapıyorsun Eylem sen böyle . Kafayı mı yedin . Oturdum saatlerce düşündüm , ağladım , bağırdım,  çağırdım. Bütün bunların net bir şekilde toplanmış hali olmadan kilo veremezdim.
  En sonunda bir kaç diyet listesini okudum ve çok basit bir yöntem geliştirdim. Yağsız , tuzsuz her şey yenilebilir . Kola olmamalı hayatında . Arada birde şekersiz çay veya kahve tüketilicekti. Ama bundan hariç birde hareket lazımdı . Bende dans etmeyi seçtim. Hergün 10 dakika deli gibi dans ediyordum .

  Ve 10 .sınıfa sağlıklı bir şekilde 4 kilo vererek başladım . Hala Asrın yoktu hayatımda ve ben diğer erkekleri görmüyordum  bile. Hayal kurduğum da bile bir köşede o oturuyordu. Ve her kabusumda Sinem 'in de yeri vardı. Onları aklımdan atmak için kendimi bateri öğrenmeye , dansımı geliştirmeye ve çok fazla çevre edinmeye ittim.
   11. Sınıfta artık ne Sinem ile ilgili kabuslar görüyordum ne de Asrın'la ilgili hayallerim oluyordu. Her uyuduğumda bir şeyi koklayarak uyuduğum için yastığındaki kokunun Asrın'a ait olduğunu düşünüp öyle uyuyordum. Ve bu dönemde kendimi derse verdim.
   Ve gel gelelim 12 .sınıfa . Selçuk adında biriyle tanıştım . Ama biraz tuhaf bir tanışma olmuştu . Yeni başladığım okulda o da okuyordu.  Kantin sırasında arkamda şarkı sözleyen biri olduğunu fark ettim , sesi çok güzel bir erkek sesiydi. Arkamı birisine bakıyormuş gibi döndüm . Keşke dönmeseydim dedim.
Dağınık saçları, rahat beyaz gömleği , dar siyah  pantolonuyla karşımda duruyordu. Beni fark edince ters bir bakış attı ve suyunu alıp çıktı.
  Ben ilk defa Asrın'dan sonra birini günlerce düşünmüştüm.
Her neyse bir sınıfa ders çalışmak için daldığımda -ki bilirsiniz 12ler pek okula gitmezler- onunla karşılaştım.
Öğretmen masasına oturmuş , elinde kalemini döndürüyordu.
Kapıyı hemen geri kapattım. Ama heyecanım hala devam ediyordu. Ve kapının önünde bekliyordum.
Aniden kapı açıldı, ben önünde durduğum içinde burnuma çarptı.
Bende küçük bir çığlık attım .-Burun ağrısının ne kadar kötü olduğunu herkes bilir.-
  Bana baktı ve 'Sınıfa geçebilirsin ' dedi. Gözlerimden yaşlar süzülüyor,  ben bunu mu düşüneceğim dedim içimden. Alt kata inip buz aramaya başladım.
Müdürle karşılaştım ıyy salak adam -ambulans çağırın - diye birde dalga geçiyor.
Bulduğum buzu burnuma koydum. Sonra çıkış kapısından çıkan Selçuk'u gördüm. O bana neden bakmıyordu , ilgisini çekemiyor muydum acaba?

   Ama daha sonra başka gün kantinde beni izlerken buldum. Bende ona baktım. Asla gözlerimi kaçırmadım. Kaybedicek hiçbir şeyim yoktu. Tanımadığım biriydi sonuçta.
   Birgün Gökhan diye bir çocuk yanıma geldi . Tanıştık filan öğle arasında buluşma sözü verdik.
 
Ögle arasında Gökhan ile en yakın banka oturduk . Sonra yanımıza Selçuk'la bir kız geldi . Diğer bankların uzak olduğunu yanımıza oturmak istediklerini söylediler. Bizde sorun olmayacağını söyledik.
Selçuk arada bana bakıyor ama ters bir şekilde. Benden hoşlanmadığını düşünmeye başlamıştım.
Kızın adı Damla'ymış. Çakma sarı olduğu çok belliydi. Neden bilmiyorum ama bu kızdan Sinem'den nefret ettiğim kadar nefret etmiştim. Damla  Selçuk'a yaklaşmaya başladı. Bende bakıyordum tabi . Gökhan'ın ne dediğini duymuyordum bile. Damla Selçuk 'u öpmeye başladı. Selçuk bu sefer bana bakıyordu. Gözlerimin içine. Hâla bakmaya devam ettim . Asrın 'ı unutamazdım. Telefonum çaldı Tunç arıyordu.
  Tunç benim en yakın erkek arkadaşımdı onunla sevgili gibi konuşur, dost gibi dertleşirdik.
Telefonu sevgilim diyerek açtım , bankta oturan herkes bana baktı.
Bu kadar tuhaf ne olabilirdi ki.
Onları rahatsız ettiğimi düşünerek bende kalktım ve yürüyerek konuşmaya başladım . Bir ara arkamı döndüm Selçukla karşılaştım .
-Senin burda ne işin var.

-Bu seni ilgilendirmez.

-Sevgilini yalnız bırakmamalısın koca adam.

-Oyun ayaklarını bırak.

-Ne oyunuymuş bu?

-Bana neden bakıyorsun, sevgilim olduğunu bildiğin halde bakmaya devam ettin. Beni zorlama kızım.

-Demek ki dikkatini çekmiş bakmam. Hm iyiymiş.

-Benden uzak dur , ecelini arama.

-Beni tanımadan bunları demen çok mm çok can sıkıcı.

-Tanışırsak , unutamazsın .

-Seninle işim olmaz .

-Bana bakma o halde bu beni.... kime ne anlatıyorum ya. Bir daha olursa affetmem.

-Emredersiniz efendim. Gözlerime sahip çıkacağım.
  
     Hayat ne gatipti, bu konuşmadan sonra Selçuk'la asla aynı ortamlarda bulunmadım . Ama değişimin bu denli olması beni mutlu etmişti.
Adım adım Asrın Timur'a yaklaştığımı hissediyordum artık.

İhanet Kokulu Beden Where stories live. Discover now