32. Bölüm - Anne Kokusu

1.7K 80 9
                                    

Melis

Melis: Ne?

Zeynep'in dediklerinden sonra tepkim sadece bu oluyor. Zeynep ise karşımda hıçkıra hıçkıra ağlıyor. Yanına yaklaşıp sıkıca sarılıyorum ona. Daha çok ağlamaya başlıyor.

Melis: Ağlama... Ağlama lütfen ağlama.

Zeynep: Melis, ona bir şey olursa ben yaşayamam.

Melis: Kerem'e bir şey olmayacak. Aklına getirme böyle şeyler.

Zeynep birden benden ayrılıp gözyaşlarını siliyor. ama tekrardan akıyor yaşlar bir bir.

Zeynep: Ben gidiyorum.

Melis: Nereye?

Zeynep: K-Kerem'in yanına.

Anında salondan çıkıp kapıya doğru hızla ilerliyor. Cihan dayıma bir şey söylemeden dışarı çıkıyor. Cihan dayım ne kadar arkasından seslense de Zeynep duymadan yolda koşmaya başlıyor. Dayım da hemen bana dönüyor.

Cihan: Nereye gidiyor Zeynep?

Melis: Bak dayı bir arkadaşımız kaza yapmış. Biz hastaneye gidiyoruz. Gelince sana her şeyin açıklamasını yapacağız. Demet yenge sende gelme artık bu eve! Zeynep seni istemiyor.

Cevap beklemeden anahtarları alıp hemen evden çıkıyorum. Zeynep'e bakınıyorum ama çoktan gitmiş. Bende bir taksi çevirip hastaneye doğru yol alıyorum.

Zeynep

Telefonda duyduklarımdan sonra başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Kerem'in kaza yaptığını öğrenince nefesim kesildi sanki. Nefes alamadım. Aklımda sadece Kerem var. Allah'ım nolur ona bir şey olmasın! Evden çıkıp yolda koşmaya başlıyorum. Gözyaşlarımı ne kadar çok silsem de akmalarını engelleyemiyorum. Kalbimin üzerine defalarca hançerler saplanıyor. Onu kaybetme düşüncesi aklıma geldikçe deliriyorum. Saçmalama Zeynep! Ona bir şey olmayacak! Kerem seni bırakmaz ki.. Karşıma geçip yine 'Güzelim' diyecek bana, öpecek beni. Gülümseyecek, yüzünde çok sevdiğim çukurları oluşacak. O çimen gözlerine bakıp tekrardan tekrardan kaybolacağım içinde.

Zeynep: Lütfen ona bir şey olmasın. Beni bırakmasın. Yanımda kalsın. Lütfen..

Hastaneye geldiğimde hemen içeri giriyorum. Kerem'in kaldığı katı öğrenip koşmaya başlıyorum. Merdivenlerden hızlı hızlı çıkarken kalbim küt küt atıyor. Odanın kapısının önüne geldiğimde derin bir nefes alıyorum. İçeri gireceğim sırada Şirin'in sesini duyuyorum. Arkasından da Melis, Barış ve Can geliyor.

Şirin: Z-Zeynep abim nasıl? O i-iyi mi?

Zeynep: B-bilmiyorum.

Şirin de benden farksız değil. Onun da gözleri kıpkırmızı. O sırada yanımıza bir doktor yaklaşıyor. Hemen yanına gidiyorum. Diğerleri de peşimden geliyor.

Zeynep: K-Kerem... Kerem Sayer'in durumu nasıl?

Doktor: Siz yakınları mısınız?

Zeynep: E-evet. Lütfen iyi bir şey söyleyin.

Doktor: Kendisi büyük bir kaza geçirmiş. Son sürat bir tıra girişmiş. Durumu şuan kötü. Ama net olarak bir şey söyleyemiyorum. İlerleyen saatlerde belli olacak.

Doktorun dediklerinden sonra durmadan akan yaşlarıma yenileri ekleniyor. Ayaklarımın daha fazla beni taşımayacağını hissederken iki adım geri sendeliyorum. En sonunda duvara tutunuyorum. Kendimi toparlamaya çalışarak tekrardan soruyorum.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Sep 11, 2015 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Kanatsız MelekWhere stories live. Discover now