17. Bölüm - Ayrılalım!

3.4K 139 23
                                    

Barış

Şirin'in söylediklerine anlam veremiyordum. Bana "Seni seviyorum" demişti. Ama böyle bir şeyin olması imkansızdı. Ben onu sadece kardeşimin kız kardeşi olarak görüyorum. Ona hiçbir zaman bu gözle bakmamıştım. Zaten böyle bir şey asla olamaz! Ben kardeşime ihanet edemem!

Barış: Ne saçmalıyorsun sen Şirin?

Şirin: Bir şey saçmalamıyorum. Seni sevdiğimi söylüyorum.

Barış: Bu çok yanlış Şirin! Sen benim kardeşimin kardeşisin ya. Böyle bir şey olamaz, olmamalı! Ben Kerem'e ihanet edemem anlıyor musun?

Şirin: Tek sorun bu mu yani? Abim mi? Onun kız kardeşi olmam mı? Bu hiçbir şeyi engellemiyor Barış. Bir insan seveceği kişiyi seçemez ki.

Barış: Evet. Seçemez. Ama bu kişi ben olmamalıydım Şirin. Üzgünüm!

Oturduğum banktan hızlıca kalktım. Şirin'e baktığımda ağlıyordu. Ama Kerem'e bunu yapamazdım. Hemen oradan uzaklaştım.

Zeynep

Kerem o sözleri söylerken kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Çok şaşırmıştım. Kerem'in böyle düşündüğünü bilmiyordum. Yağmurda sırılsıklam olmuştuk ikimizde. Bende onu seviyordum. Her şey nasıl oldu? Bilmiyorum. Ama şuan çok mutluydum. Kerem'in gözlerime bir cevap beklercesine bakmasıyla bir şey yapmam gerektiğini anlıyorum. Hemen dudaklarına küçük bir öpücük bırakıp yüzümdeki gülümsememle geri çekiliyorum. Vereceği tepkiyi bekliyorum.

Kerem: Z-zeynep se-sende beni mi seviyorsun?

Zeynep: Evet Kerem. Seni seviyorum.

Hemen Kerem'e sarıldım. Sanki hiç bırakmayacakmış gibi... İşte huzur buydu. Sevdiğinin kollarında olmak...

Kerem

İnanamıyorum! Zeynep'te beni seviyormuş. O da beni seviyormuş. Şuan uçuyorum. Kuş gibi süzülüyorum havada. Sevdiğim yanımda daha ne isterim ki?

Kerem: Zeynep?

Zeynep: Efendim Kerem.

Kerem: Biz şimdi neyiz? Ya-yani sevgili miyiz?

Zeynep: G-galiba evet. :) Kerem benim artık eve gitmem lazım.

Kerem: Biraz daha kalsan yanımda?

Zeynep: Bende kalmak isterim ama şimdi Melis çok merak etmiştir.

Kerem: Tamam. Ben bırakayım seni eve.

Zeynep: Sana zahmet olmasın. Ben bir taksiyle giderdim.

Kerem: Zahmet mi? Sevgilimi eve bırakmak bana zahmet mi olacak?

Zeynep kafasını hemen yere eğiyor. Biraz utandı sanırım. Elimle çenesinden tutup kafasını yukarı kaldırıyorum. Gülümsüyorum.

Kerem: Utanma! Artık sevgilimsin sonuçta. Hadi bin arabaya gidelim.

Zeynep: Tamam.

Zeynep arabaya biniyor. Bende sürücü koltuğuna geçiyorum. Zeynep'in evine doğru yol alıyoruz. Yol boyunca ona bakmaya çalışıyorum. Şimdi bu güzellik, benim sevdiğim kız sevgilim mi? Hala inanamıyorum. Rüya değildir inşallah. Kısa bir süre sonra evin önünde duruyoruz. Bir kaç dakika ikimizde hiç konuşmuyoruz. Sonunda Zeynep konuşmaya başlıyor.

Kanatsız MelekDonde viven las historias. Descúbrelo ahora