Bölüm 19 Umursamaz

8.4K 248 28
                                    

Merhaba.Konuşmayacağım fazla hadi hemen bölüme.Ha yorumları bekliyorum..

Dengesiz bir gökyüzü vardı bu gün karşımda.Bulutların arkasında doğrulan hafif güneş biran da batmış ve yerini sağnak yağmura bırakmıştı.Yağmuru çok severdim.Her şeyi tüm kirlilikten yıkıyordu.Sadece dışarda kalan kimsesizlere üzülürdüm.Soğuk hava insanın iliğine işliyor ve bunun nasıl bir duygu olduğunu biliyordum.
Ama şimdi sıcacıktım ve büyük odanın içinde sağnak yağmuru izliyordum.Saate baktığımda 7-e geliyordu ve bu gün hiç uyumamıştım.

Selimin söyledikleri beynimde çalkalanıyordu.Aras,Aras Selimin kardeşiydi.Ben ona bu kadar yakınken onu neden hiç görmemiştim?Yağmur gittikçe şiddetini artığında hafif şimşek çakmasıyla yaslandığım pencereden bir adım geriye giderek yatağa yavşaça oturdum.Sol tarafımda koca bebek gibi uyuyan Selime takıldı bakışlarım.Uyuduğunde yüzünde sert ifade silinmiyordu ama gözleri huzurla uyuduğunu ifade ediyordu.Gece onunla yaşadıklarımı hatırlayınca yüzümde utança dair gülümseme oluyordu.Elimi başımın altına koyup onu izledim.Kusursuzluğunu! Elim istemsiz olarak kirli sakallarına dokunduğunda kımırdandı.Gözlerini açmasından korkup hızla elimi çektim.Gözlerini açıp bana baktı.

"Ne yapıyorsun bu saatte?" Sesi hırıltılıydı.Elini yüzüne götürüp ovuşturdu.Sakalları oynanamaya başlayınca gülümsedim.Kaşlarını çatıp bana bakarken tekrar yüz ifademi değiştim.

"Hiç,hiç bir şey." Sırt üstü uzanım kollarının başının altında koyup tavanı izledi.Bende onun baktığı yere baktım.Başını bana dönüp anlamaz bakışlarla bana baktığını fark ettim.

"Ne yapıyorsun ya?" Gözlerimi ona çevirdiğimde gülümsedi

"Neye bakıyorsun diye merak ettim.Birşeyde yokmuş zaten boş beyaz tavan." Gülümseyip bende yastığa gömüldüm.

"Senden beni etkilemeni istememiştim.Özelikle uyurken yanağıma dokunmanı hiç sevmedim." Kaşlarını çatıp her cümlesini sertçe yüzüme vurmuştu.Gözlerimi şaşkınlık içinde bir kaç defa kıpıştırdım.

"Ben sana dokunmadım." Ne güzel yalan kurmuştum.

"Yalan neftet ettiğim daha kaç defa söyleyeceğim küçük kız?!" Yatakta doğrulup üzerime eğildi.

"Özür dilerim bir daha yapmam."

"Yapma zaten." Kabahat bende böyle piskopata sadist birine aşık olucağına git yaylada danaya aşık ol."Yalnız ben sana inanmıyorum." Kaşlarını çattı.
"Aras konusunda sana inanmıyorum." Dişlerini sıktığında öfkeli nefesini yüzüme çarptı.

"Sana bir daha Aras dersen dilini keserim dedim."

"Ama öyle inanmıyorum.Aras başka biri sen başka birisin." Boynumu arkadan tutup hafif saçlarımı çekiyordu.

"İnsanlar eşit yaratılmaz küçük kız.Arasın senin gözünde ne bilmiyorum ama benim gözümde bir hiç." Tiksinerek söylüyordu.Arastan niye bu kadar nefret ediyordu?

"Aras benim gözümde iyi bir adam." Ufak kahkaha attıp yüzünü biraz daha yaklaştırdı.

"Gerçekten salaksın sen.Sakin bana onu savunma küçük kız." Ne yapıyordum ben inat yüzünden yine onun acılarını tazelemiştim.Elimi yüzüne götürdüğümde şaşırmıştı.Gözümden akan yaş sol tarafımdan yastığa sinmişti.

"Belkide haklısın ben gerçekten salak biriyim.Çünkü düşmanımla,dostumu aynı teraziye koyuyorum.Her kesi kendim gibi sanıyorum.Aslında kimsenin umurunda değilim.Sadece basit,eski bir sayfanın üzerine yazılmış isim gibiyim.Sayfalar yenilendikce hayatımda,ben sadece eski birer sayfada duran,üzeri tozlalarla kaplı olan isimim.Sıradışı bir özelliğim olmayan,gittikçe içimde çoğalmaya başlayan yalnızlık gibiyim.Kimseye bi zararım yok ki,tozlarla kaplı sayfanın üzerinde görünmüyorum ki ben.Çünkü kimse benim farkımda değil.Kimseninde umrunda değilim." Omuz silktim. "Öyleyim işte."

Çıkmaz Sokak Where stories live. Discover now