KIRIK BEYAZ 2

FİNAL- Part 2

Bölüm Şarkıları: {Önceki parta bakmakla uğraşmayın diye tekrar yazıyorum ;)Dediğim yerde açabilirsiniz. Böylece neden buraya uyumsuz bir şarkı demezsiniz. }

1- James Blunt - Goodbye My Lover

2- Raing- Dont Let Me Go

...Goodbye My Lover Goodbye My Friend...

Susarsan kaybedersin, konuşursan kaybedersin. Kaybetmenin hep bir yolu vardır ama kazanmak için tek doğru yolu bulmak gerekir. Kalbim ve mantığım arasında arafta kalmış durumdayım. Kalbim diyor ki çek git. Bırak ne varsa. Unut her şeyi. Ama aklım... O izin vermiyor işte. Diyor ki sen aptal mısın? Arkandan yapılanları nasıl bu kadar çabuk unutursun. Unutamam sanırım. Unutamayacağım için belki de unutmuş gibi yapıyorum.

Yanımda Camilla - benim tabirimle kızıl tilkiden çok kızıl bir cadı- ve Nick ile beraber daha önce görmediğim bir yere doğru sürüyorum arabamı. Kimseden ses çıkmasa da arabadaki gerginliğin kokusunu bile alabiliyordum. Tek kokusunu aldığım şey o da değildi. Arabayı ağır bir kan kokusu kaplamış şekildeydi.

Sağ ve sol yol ayrımına gelince Camilla ile göz göze gelmemeye çalışarak nereye gideceğimizi sordum. ''Ne tarafa dönüyoruz?''

''Sola döneceğiz.'' Direksiyonu sola doğru kırıp aynadan yolu kontrol ettim. Nedense buralardan hiç de araba geçiyormuş gibi durmuyordu.

''Kan kokusunu alıyor musunuz?'' Nick arabaya binmemizden bu yana ilk defa konuşmuştu.

''Gelmeden önce arabada beslenmiştim. Fazla kan torbalarımı ve bayatları da arkaya yerleştirdim o yüzdendir.''

''Çok güzel kokuyor. Birini alsam sorun olur mu?'' Paniklememeye uğraşarak sesimi sakin tutmaya çalıştım.

''Taze değiller. Kan torbalarını boş ver belki beraber beslenmeye gideriz. Ne dersin sevgilim?'' Yüzüme çekici olduğunu düşündüğüm bir gülümseme yerleştirdim ve yanımdaki Nick'e saniyelik dönüp göz kırptım.

Önüme dönmeme rağmen yüzündeki şaşırmış ifadeyi yakalayabilmiştim. ''S..sevgilim mi?'' dediğinde üzülmüş gibi yapıp dudaklarımı büzdüm.

''Yoksa sevmiyor musun artık beni?''

''S...seviyorum tabii ki. Sadece bunu senden duymak garip geldi.''

''Bundan sonra sıkça duyacaksın merak etme.'' İçimden bir daha asla diye geçirirken dudaklarımdan daha farklı kelimeler dökülüyordu.

Camilla'nın yönlendirmeleriyle artık araçların neredeyse hiç olmadığı bir yola girdiğimizde içimde şüphe kırıntıları oluşmaya başlamıştı. Bu kıza güvenip bir yerlere gidiyorduk ama umarım sonucu kötü olmazdı.

Her ihtimale karşı yalnız olma fikrinden vazgeçip Rex'e seslenmeye karar verdim.

''Rex nereye gittiğimizi bilmiyorum ama bu kızın bir şeyler karıştırma ihtimali var telefonumun konumunu açıyorum. Beni oradan bulun. Durduğumuzda eğer şüphe uyandıracak bir durum yoksa sakın yaklaşmayın. Bir şey olursa ben size bağırırım zaten. Yaklaşmayın kokunuz belli olmasın.'' Cevap gelmese de Rex'in duyduğunu anlamıştım.

Telefonumu cebimden çıkarıp saate bakıyormuş gibi yaparak gizlice konumumu etkinleştirdim. Camilla'nın geldik demesiyle birlikte arabayı rahat bir yerde durdurdum.