14.BÖLÜM

95 58 4
                                    

"Geç oldu! Zaten filmde bitecek ve farkindeyim uykunda geldi! Uyusan iyi olur!"

"Haklısın, uykum geldi!"

"O zaman sen uyü! Ben de artik gideyim."

Kapıya doğru yürüdü. Ben de ona eşlik ettim. Kapıyı açtı ve bana dönerek "Güzel bir günün daha sonuna geldık! İyi geceler!" dedi ve gülümsedi.

Gülümserken çok çekici oluyordu ve o bu kadar çekiciyken yanımdan ayrılmasını istemiyordum. Ve bence o da istemiyordu.

Tam kapıdan çıkacakken kolundan tutup hafifçe kendime çektim.

"Ah şey, aslında gün bitmiş değil, yani sonlandırmak bizim elimizde! Yani demek istediğim şu ki..."

Harika! Saçmalıyordum.

"Yani söylemek istediğim şey..."

Bogdan'ın gözlerinin içine bakamayacak kadar utanmıştım. Bu nedenle kafamı kapının diğer tarafına çevirdim.

Ah! İşte çiçek! Hadi Birtane, Göreyim seni kızım! Konuyu değiştir!

"Çiçek... Harika görünüyor! Gördüklerimin en güzeli!" dedim ve çiçeğin yanına gidip ona dokunmaya başladım.

"Kesinlikle harika! Görünüşe göre beyaz çiçek açacak. Salkım gibi görünen o şeyleri beyaz ya, ondan dedim!"

Kıpkırmızı olduğumu her şekilde hissediyordum.

Bogdan ise hiç anlam veremediğim bir şekilde gülüyordu.

"Birincisi; o çiçek değıl sarımsak fidesı! Buralarda sarımsakları öyle yetiştiriyorlar. İkincisi; tam bir yalancisin, hem de gördüklerimin en kötüsü!" dedi ve sırıtmaya başladı.

"Ne var canım? Sarımsağın hakkını yeme! Belki de hiç çiçek çıkaramadığı için çok üzülüyordur, gittin çocuğumun yarasına tuz bastın! Kıyamam ya! Şuna baksana! Birinci salkımı sağa, diğeri sola bakıyor. Ötekileri de uçmuş zaten!" dedim ve Bogdan' a bakmaya başladım.

Bogdan bana olan bakışlarıyla beni adeta zehirliyordu. Bakışlarımı gözlerimden aşağı, dudaklarıma kaydı ve beni kendine doğru çekerek deliler gibi öpmeye başladı.

Kapıyı ayağıyla iterek kapattı ve salondaki koltuğa gelene kadar yürüyerek beni öpmeye devam etti.

Sonra beni koltuğa yatırdı.

Aslında her şey hayal ettiğim gibi gidiyordu ama içimde bir tuhaflık vardı. Bir yanım bunu yapmamın yanlışa kaçtığını söylüyordu. Çünkü: Ayaz'dan sonra bunu yapmam yanlış geliyordu. Bogdan dudaklarımdan kulağıma doğru eğildi ve fısıltıyla "Seni seviyorum!" dedi.

"Ah, Benim gerçekten uykum geldi! Uyusak mı?" dedim ve tebessüm ettim.

Sanırım bunu yapmak istemeyen diğer yanımı dinlemeye karar verdim.

Fakat Bogdan boynumu öpmeye devam ediyordu. Kafasını kaldırdı ve bana doğru eğilerek "Sadece birkaç saniye daha!" dedi ve dudaklarımı öpmeye başladı.

Ellerini başımın yanından aldı ve aşağıya kaydırarak gömleğimin düğmelerini açmaya başladı.

İki saniye içerisinde gömleğimin bütün düğmelerini açmıştı ve ben bunu fark ettikten sonra diğer yanımın sesini derinlere gömmeyi düşündüm.

Bogdan ağırlığını daha fazla üzerime verdi ve beni daha sert öpmeye başladı.

"Odaya gitsek iyi olacak!" dedi ve beni kucağına alıp yatak odasına çıkardı.

KURU SOĞUĞUM AYAZ #Wattys 2016Where stories live. Discover now