Vinte e um ⚽

30.2K 1.1K 219
                                    


Multi; Ard arda üç havuz problemi sorusunu doğru çözünce ben sjflghş

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin!

iyi okumalar!

#

"Eğlendin mi bakalım?" diyerek şakıyan Neymar'a bakıp yorgunca gülümsedim.

"Tepesi üçgenliler familyasını saymazsak evet." diye mırıldandım tabağımdakilerle oynamayı bırakırken. Gözleri kısılacak bir biçimde güldü.

"Tepesi üçgenliler familyası mı?"

Elimdeki çatalla arkamızda kalan akvaryumu işaret ettim.

"Köpekbalığı deyince içim bir kötü oluyor. Zaten köpek kelimesi bile geriyor beni." dedim somurtarak. Masanın karşısından uzanarak ellerini nemli saçlarıma daldırdı ve iki yana sallayarak dağılmalarına sebep oldu.

"Bahçeye çıkmamanın sebebi şimdi anlaşıldı."

Alaylı sesini umursamayarak derin bir iç çektim. Gerçekten yorulmuştum. Akvaryumda pek vakit geçirmesek de yunusların bulunduğu havuzda hatrısayılır bir süre kalmıştık. En eğlenceli kısmıysa yunusun Neymar'ı yanıma yaklaştırmamasıydı. Sürekli ikimizin arasına giriyor ve benim onu sevmemi istiyordu. Garip bir biçimde beni korumaya çalışıyor gibiydi. Belki de haklıydı. Bu mükemmeliyetin sahibinden korunmalıydım.

"Bir kere o Poker denen yaratık kafayı bana takmış durumda. Terasa çıktığım an demirliklere zıplıyor." diye hayıflandım yüzümü asarak. Gerçekten de o köpeğin benimle alıp veremediği bir şey vardı.

"Aslında çok uysaldır. Cadıdan anlıyor ama." dedi ağzındaki kocaman lokmayla. Dudağının kenarına bulaşan sosu fark ettiğimde alayla gülüp ona uzandım ve parmağımla sosu sildim. Soslu parmağımı ona doğrulttum.

"Sen bana laf çarpıtacağına bulaştırdığın sosa bak." diyerek alayla şakıdığımda bir saniyelik zaman zarfında elaları parmağım ve yüzüm arasında gidip geldi. Çevik bir hareketle atılıp soslu parmağımı ağzına aldı ve emdi. Gözlerim aniden irileştiğinde, şaşkınlıktan elimi bile çekemediğim birkaç saniyeden sonra geri çekilip bilmişçe sırıttı.

"Hangi sos?"

Havada öylece kalan parmağımı utançla indirdim ve kucağıma çektim. Gözlerimi kucağımdaki ellerime diktiğimde Neymar'ın sessiz gülüşü kulaklarımı doldurdu.

"Kızarınca fazla tatlı oluyorsun." diye mırıldandı. Kafamı kaldırdığımda bana bakmadığını fark ettim. Başka bir noktaya da odaklanmamıştı aslında. Daha çok kendi kendine konuşuyormuş gibi görünüyordu.

İltifatı karşısında daha fazla kızarırken buldum kendimi. Neymar bana kısa sayılamayacak bir süre baktıktan sonra garsona seslendi ve hesabı istedi. Gitme vakti gelmişti anlaşılan.

***

Hafifçe sarsıldığımda uykunun etkisiyle anlamsızca mırıldanıp beni çevreleyen bedene daha sıkı sarıldım. Her adımda hareketlenen bedenim yumuşak zemine kavuşunca derin bir iç çekip kollarımı doladığım boynundan çektim ve yastığıma sarındım. Yatağın diğer tarafının çökmesiyle gözlerimi birkaç saniye araladım. Neymar, yan dönmüş bir şekilde, dirseğinden destek alarak başını sabitlemiş ve ela gözlerini bana dikmişti. Rahatsızca kımıldanıp yastığı daha sıkı kavradım.

"Uyumayı düşünmüyor musun?" diye mırıldandım, gözlerim kendiliğinden kapanırken.

"Beni dikizlediğin sabahlara karşılık say." dediğinde sesindeki neşeli tınının etkisiyle gözlerimi açmadan gülümsedim.

Luxúria ☁ Neymar Jr. Where stories live. Discover now