Bölüm 7: 2 sene ardından

303 8 0
                                    

Güz, o yıl aniden gelmişe benziyordu. Eylül'ün ilk gününün sabahı, bir elma gibi gevrek ve altın sarısıydı ve küçük aile, kocaman isli istasyona gitmek için sallanarak önlerindeki gürleyen yolu geçerken, arabaların egzoz dumanları ve yayaların nefesleri soğuk havada örümcek ağları gibi parlıyordu. Anne ve baba, yüklerin en üstünde iki geniş, takırdayan kafesin olduğu yük arabasını itiyordu; kafeslerin içindeki baykuşlar vakurla öttü ve babasının koluna yapışan gözleri yaşlı kızıl saçlı kız, ağabeylerinin peşinden gidiyordu.

"Sen de gidene kadar uzun sürmeyecek," dedi Harry ona.

"İki yıl," diye burnunu çekti Lily. "Ben şimdi gitmek istiyorum!"

Yolcular, aile dokuz ile onuncu peron arasındaki bariyere doğru yol alırken, baykuşlara gözlerini diktiler. Albus'un sesi etraflarındaki gürültünün arasından Harry'ye ulaştı; oğulları arabada başlattıkları tartışmaya devam ediyorlardı.

"Olmayacağım! Slytherin'de olmayacağım!"

"James, yeter artık!" dedi Ginny.

"Sadece olabileceğini söyledim," dedi James, küçük kardeşine sırıtırken. "Bunda yanlış olan bir şey yok. O Slytherin'de olabi-"

Fakat James annesiyle göz göze geldi ve sustu. Beş Potter bariyere yanaştılar. Kafasını çevirip, omzundan küçük kardeşine biraz kibirli bir bakış atan James, yük arabasını annesinden alıp birden koşmaya başladı. Bir an sonra, gözden kaybolmuştu.

"Bana yazacaksınız, değil mi?" diye anne ve babasına sordu Albus, kardeşinin anlık yokluğundan yararlanarak.

"Her gün, eğer istersen," dedi Ginny.

"Her gün olmaz," dedi Albus hemen. "James diyor ki çoğu kişi evden sadece ayda bir gibi mektup alıyormuş."

"Biz geçen sene James'e haftada üç defa yazdık," dedi Ginny.

"Ve sana Hogwarts hakkında söylediği her şeye inanmak istemezsin," diye araya girdi Harry. "Dalga geçmek kardeşinin hoşuna gidiyor."

Hız kazanarak yan yana ikinci yük arabasını ittiler. Bariyere ulaştıklarında, Albus irkildi, fakat beklediği çarpışma olmadı. Onun yerine aile kendini Peron Dokuz Üç Çeyrek'te buldu. James, sisin içinde sürü şeklinde ilerleyen belirsiz şekillerin arasında çoktan kaybolmuştu.

"Neredeler?" diye sordu Albus endişeyle, peronda ilerlerken geçtikleri bulanık şekillere göz atıyordu.

"Onları buluruz," dedi Ginny güven verici bir şekilde.

Fakat buhar çok yoğundu ve bu yüzden de herhangi birinin yüzünü seçmek zordu. Sahiplerinden ayrılmış sesler doğal olmayan bir şekilde yüksek çıkıyordu. Harry, Percy'nin süpürge düzenlemeleriyle ilgili yüksek sesle tartıştığını duyduğunu sandı ve durup da merhabalaşmadıkları için bahanesi olduğuna oldukça memnun kaldı...

"Sanırım bunlar onlar, Al," dedi Ginny aniden.

Dört kişiden oluşan bir grup sisin içinde ortaya çıktı, en sonuncu vagonun yanında duruyorlardı.

Yüzleri Harry, Ginny, Lily ve Albus ancak onların tam yanına geldiklerinde netleşti. "Selam," dedi Albus, sesi oldukça rahatlamış çıkıyordu.

Yepyeni Hogwarts cüppelerini çoktan giymiş olan Rose, ona gülümsedi.

"İyi park ettin mi peki?" diye sordu Ron Harry'ye. "Ben ettim. Hermione Muggle sürücü sınavından geçebildiğime inanmadı, değil mi? Benim gözetmenine Kafa Karıştırma Büyüsü yapmak zorunda kaldığımı sandı."

James Sirius Potter ve Karanlığın DoğuşuWhere stories live. Discover now