MS-2/8

17.4K 833 292
                                    

"Şu çizgiyi bir adım bile geçersen, geceyi dışarıda geçirirsin."

"Neyini görmemden korkuyorsun anlamıyorum. Görmediğim veya ileriye görmeyeceğim bir yerin yok."

Kafamın altındaki yastığı çekip Demir'e fırlattım. Üzerimde yorgan olmasına rağmen üzerinden bir titreme geçti. Burada tek başıma yatmak istemiyordum. Yanımda Demir'in sıcaklığını istiyordum. Ya da hayır, böyle de iyiydi.

"Ödülünü kabul edip, kokunun sindiği yastığı alıyorum. Tut bu da benim yastığım."

Göbeğime çarpan yastığı alarak kafamın altına koydum. Demir'in odasında kalmakta sorun yoktu, onunla aynı yerde olmak ve bu kadar uzak olmaz sorundu.

Yataktan doğrulup, camdan dışarıya, gecenin karanlığının üzerindeki soğuk sise çevirdim bakışlarımı. Ellerim ile saçlarımı tararken karanlıktan çıkacak bir hayaleti ya da onun gibi bir şeyi bekliyordum.

"Yardım edeceğim bir şey var mı?"

"Bir başka boyuttaki, hayalet ya da öcü, varlıklarına inanır mısın?"

Bu önemliydi, öcülere ve hayaletlere inanıyorum derse; onların olmadığını söyleyip kendimi avutmaya çalışırdım. Eğer inanmadığını söylerse; onlardan korktuğum için kendimi küçümserdim.

"Var olduklarına tabiki inanıyorum ama onları görebileceğimize ve onların bize zarar vereceğine inanmıyorum. Ayrıca ben senin yanındayken, hiçbir şeyden korkmana Berke yok."

"Ne korkacağım ya, onlar benden korksun. Üzerime bir beyaz çarşaf alırım, hepsinin aklını DEMİR GELDİLER."

Üç kere ard arda tak diye vuran kapının sesiyle koşarak Demir'in yatağına atladım. Aslında uçarak kelimesi daha doğru olurdu; ayağımın yere değdiğini hiç hissetmemiştim.

"Sarılmak harika da kapıya bakmam gerekiyor."

Demir, yataktan sıyrılıp kapıya ilerledi. O kapıyı açmaması gerekiyordu. Korku filmlerindeki ölmeden önce son salaklığını yaparak kapıyı açan erkeklere benziyordu.

"Yengeciğim ve sevgili abim. Bu geceki uykunuza eşlik etmeye geldim. Tabiki haram şeyler yapmayın diye gelmedim, sadece sizi çok sevdiğimden."

Emir, içeriye geçti. Ayağındaki ayakkabıları hızla fırlatıp, az önce benim kalktığım yatağa kendini ve elindeki yastığı fırlattı.

"Biliyorum beni istemeyeceksin, beni kovacaksın ve bana haram şeyler söyleyeceksin fakat sadece uyuyacağım söz veriyorum. Yengem ve sen haram şeyler yaparsın diye değil, uyumak için geldim."

"Emir, burnunu kırmadan önce odadan defol. Biricik kardeşim, seni mantığa davet ederek odadan kovuyorum. Defol şuradan."

Emir, yatağın kenarlarından sıkıca tutunup kafasını hayır anlamında salladı.

"Tamam, kalk ve benimle banyoya gel, seninle konuşmak istediğim bir şey var."

Emir, elindeki yastık ile tutunduğu yeri bırakıp abisini dinleyerek banyoya gitti. Demir de peşinden ilerlemeden önce bana attığı o gülüşün hiç de masum olmadığını belli ediyordu.

Tam içeriye girecekken kapıyı tuttu, kendine çekti ve kapatıp kilitledi. Emir, banyoda kilitli kalmıştı.

"Evet, en son sarılmada kalmıştık değil mi?"

Emir'in abisine söylenerek kapıyı yumruklamasına gülmek istiyordum ama bu yaptığı komik değildi. Tamam, bu kişi Emir olunca komik oluyordu.

Mafya Sekreteri 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin