Chapter 21 'I miss that kiss'

1.2K 83 75
                                    


2 saat geçmek bilmemekle kalmamış,benim her saniyesini ağlayarak ve üzülerek geçirdiğim 2 yıl gibi gelmişti. Çimenleri o kadar çok koparmıştım ki bu sürede,yanımdaki bir kadın beni sertçe uyarana kadar anlamamıştım bile. Gözlerim dalıyordu,ne biliyim;öleceğine alıştırmıştım kendimi sanırım. Liam ve Niall'dan haber bekliyordum,en azından cenazesine yanlız gitmek istemiyordum.

Bu kadar kolay mı demeyin,insan olumluya alıştırınca kendini;olumsuz daha kötü geliyor hep. Sınav haftalarında olur ya hani. A bekliyorum deyip C- almak daha kötü değil midir?

"Bayan Greenwich." soyadımı duyduğum an ayağa fırlamam bir olmuştu. Kadın hafifçe gülümsedi.

"Kendinize biraz baksanız iyi edersiniz,sevgiliniz sizi kızarmış ve şişmiş gözlerle görmek istemez."

Kelimeleri duyuyordum,ama birleştirdiğimde çıkarmam gereken anlamı çıkaramıyordum. Kadının yüzüne bön bön baktım.

"Anlamıyorum,ne diyorsunuz?"

"Harry Styles'ın yakını değil misiniz? Bay Anderson ameliyatını bitirdi,ameliyatın son 15 dakikasında hastamız nefeslerini toparladı ve şuan kendi kendine nefes alışverişini sağlayabiliyor."

O an.. Size yemin ederim o andan başka hiç bir şey beni bu kadar mutlu edemezdi. Dizlerimin bağları tamamen açıldığında bedenim çimlerle buluşmadan hemşirenin üzerine attım kendimi. Kahkaha atıyordum ama göz yaşlarım pıtır pıtır akıyordu yanaklarımdan.

Tanrım,sana binlerce kez teşekkür ederim. Onu bana bağışladığın için,onu bana yeniden verdiğin için,gülüşünü gözlerini benden almadığın için sana teşekkür ederim. Onu hiç bırakmayacağıma yemin ederim,ne yaparsa yapsın,ben onu bırakmayacağım.

Göz yaşlarımı silip üzerimden kalkan o kocaman ağırlığın farkına vardığımda kocaman bir nefes alıp verdim. Boğazımda ki düğüm gitmişti,iyiydim. O iyiydi..

"Görebilecek miyim? Lütfen? Görebilir miyim? Yoğun bakıma falan mı alınacak?"

"Evet,elbette. Müşaade altına alınacak,hastamızla özel olarak ilgilenilmesi gerek. Yaklaşık bir hafta belki biraz daha uzun kalıp gözlenmesi gerek. Zaten 1 ay kadar yatacak. Ona iyi bakmanız gerekecek diyebiliriz."

"Tamam,elbette ki. Elbette. Peki ne zaman uyanır?"

"Kendine gelmesi gerek,5-6 saat yanına biz haricinde kimse giremez. Zaten narkozu çok ağırdı,ne zaman uyanacak bilemiyorum,size haber vereceğiz. Ama yoğun bakıma girdiğinde,camekandan görebilirsiniz. 15 dakika. Sonra perdeyi kapatacağım."

Kafa salladım. Teşekkür edip hemen lavaboya attım kendimi.

Tanrım. Şu halime bak. Berbat görünüyordum,yüzüm aşırı şişti. Kırmızıydım,gözlerim kapanacaktı neredeyse. Saçlarımı yeniden toplayıp üzerimdeki hırkaya sımsıkı sarındım. 3 Gündür bir şey yemiyormuş gibi açtım,ama şuan umursamıyordum. Onu görmek istiyordum. Onu nefeslerini alırken,göğsü inip çıkarken görmek istiyordum..

*

Yoğun bakım odasının karşısında yaklaşık 12 saat onunla beraber uyanması için beklerken koltukta uyuya kalmıştım. Ayak seslerine sıçradım. Kalktığımda hemşirenin elindeki kıyafetleri gördüm,camekandan kafamı kaldırır kaldırmaz.. Tanrıma bin kez teşekkür ederim ki; yeşil gözleri benimkilerdeydi.

"Uyanmış.."

Soğuk terler sırtımdan neredeyse aktığında kıyafetleri üzerime geçirir geçirmez açılan kapıdan attım kendimi. Hemşire ve doktorunun sıkı tembihi 15 dakikaydı. Teni sapsarıydı,yüzü ilaçlar nedeniyle şişti. Elini tuttum,bana gülümsedi. Eğilip alnına değdirdim dudaklarımı maskenin altından.

Lustfulness  (Şehvet)Onde histórias criam vida. Descubra agora