7.BÖLÜM-Rüya

208 28 6
                                    

Başsız atlı gibiyim arkadaşlar , yol alıyorum ama ne için onu algılayamıyorum- yanisi sevgili canlar her bölüm 20den fazla bakış sayısı var, ama yorum ve oy tık demiyor ,maksad oy sayısı artsın deyil, maksad yazdıklarım iyi mi kötü mü onu bilmek istemem, ben bir okuyucu olarak her okuduğuma , yorum hatrına deyil yapmak içimden geldiği için yorum yapıyorum. Sadece yazarın içten gelen küçük bir sitemiydi bu , iyi okumalar herkese...

Evet kutunu açıp Karanın avucuna burakmıştı.Karansa sadece kutuya baka kalmışdı.Alia çok iyi biliyordu Karanın endişesini o yüzden bu hediyeyi getirmesi sebebsiz değildi . Ailesini kaybetdikte öyle bir girdaba sürüklenmişti ki,onun için hayat ,yaşam, herşey ama herşey ve esas da zaman durmuştu. Zaman annesi ile babasının kalbinin durduğu an durmuştu onun için. Saate bakmaz olmuştu, zaman mekan kavramları onun için yoktu artık,niye bakmalıydı ki, hem de canından çok sevdiği iki insanı artık gitmiş zamanın ötesinde kalmıştı .Ama Alia çok şanslıydı,ona hatayata tutunmasına yardım edən , zamanla savaşamayı öğreten bir babannesi vardı ve onun seyesinde bütün zorlukları aşa bilmişti ve şimdi de sıra Aliadaydı. Aynı ona uzanan eli tutduğu gibi o da Karana uzatmıştı elini, onu bu karanlık dunyadan çekip çıkarmak yeniden zamanla yarışmasını sağlamalıydı ve hediyesi de bu duyguların sembolu idi her anlamda.

Karansa kutudaki saate baka- kalmışdı. Alia saati onun eline tutuşturduğu gibi etrafı dolanmaya başladı .Qayet modern bir tarzda ve hiç te bekar evine benzemeyecek kadar derli, toplu ve düzenli ,siyah beyazın hakim olduğu bir salondu.

-bir bekar için qayet düzenli bir ev

Sitemli bir gülümseme ile Karanın da cevabı gecikmedi

-hiç kimsesi olmayan biri için qayet düzenli bir ev

Buna aldırış bile etmedi Alia. Çünki biliyordu her ne kadar iyi birşey söylese de Karanın yaralı kalbi bunu anlamyacaktı ve o Karanı bu karanlık dünyadan çıkarmalıydı.

Karanın sözlerini duymamış gibi boğazını temizleyerek konuşmaya başladı.

-tam da tahmin ettiğim gibi

Yine alaycı bir gülümseme ile Karan

-ne? kimsesizliyimin mi tahmini, çok zor olmasa gerek

-hayır canım tabii ki , de duvarların! saatin yok dimi?!

Karan şaşırmışcasına konuşmaya başladı .

-bu saate saat için mi geldin buraya?

Karanın şaşırmasına kocaman bir kahkaha atdı Alia

-evet ya canım! 3 gündür düşünüyorum da, bu adam beni niye aramıyor?!

-eeee....

- eesii çok düşündüm ve sonunda cevabı buldum, kesinlikle senin bir saatin yok ve yanılmamışım bu tespitimde.

-ben saat kullanmam

Bu cevap üstüne bir anda Alianın da sesi ciddileşmışti.

-biliyorum senin için zaman çoktan durmuş . Ama sen de bilmiyorsun ki, zamanın nerde ve nasıl durması önemli değil ,(işaret parmağını Karanın sol göğsüne vura-vura )önemli olan bunun durmamış olması.Ama bak bu çalışıyor,ben bile burdan çırpınışlarını duya biliyorken sen niye duymamakta ısrarcısın.

Karan Alianın bu hareketlerine iyice sinir olmuştu .Bu kız ne yapıyordu ki,habire onun kalbini deşip duruyordu ve bu öfkeyle bir hışımda Alianın bileğini tutduğu gibi kendine çekti. Alia o an yine Karanın gözlerindeki o öfkeyi,nefreti gördü ve içten-içe korksa da belli etmemeye çalıştı.O çakmak -çakmak gözlerle sanki meydan okur gibi Karanın gözlerine odaklandı. Aralarında milimlik bir mesafe vardı yine. Ama bu Ailanın umrunda bile değildi. O bu akşam buraya boşuna gelmemişti. Bir karar almıştı bu adamı o karanlıktan çekip çıkaracaktı bedeli ne olur olsun hem de. Ona karşı ne hiss ederse etsin- ister merhamet , isterse de aşk ne olur olsun bütün durumlarda ona yardım edecekti.

YÜREGİNE  SORTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon