1- Zehir

39.9K 587 53
                                    


Beline kadar uzanan açık kahve saçlarını bileğine taktığı lastik toka yardımıyla ensesinde dağınık topuz yaptı. Sıcak havaları sevmiyordu. Özellikle sıcak havalarda saçları,genç kızı canından bezdiriyordu.Eline aldığı büyük resim çantasını da küçük karavanına yerleştirdikten sonra şoför koltuğuna geçti.Arabayı çalıştırdıktan sonra biçimli parmakları ile radyoyu açtı .Daha önce bilmediği bir şarkı kulaklarını selamlarken genç kız parmakları ile direksiyona vurarak ritim tutuyordu.Karavanın içi sıcak olmaya başlayınca genç kız camları açarak biraz daha gaza yüklendi. İki saate yakın yol alırken üzerinde İstanbul yazan mavi tabelanın kırmızı ile çizildiğini gördü.Acı bir tebessüm can buldu biçimli dudaklarında. Bir zamanlar aşık olduğu,aşkından öldüğü şehirden kaçıyordu. İçindeki çocuk, her ne kadar"Boş ver, geri dön."dese de genç kız biliyordu. Geri dönmesiyle hiç bir şey değişmeyecekti. Bütün şehrin sokakları genç kızı tek bir çıkış noktasına götürüyordu. Olmak istemediği,korktuğu yere;kendi içindeki bilinmezliğe.

Şehr-i İstanbul... genç kızı kırıp döken,bazen birleştiren,bazen de tutsak eden şehir.Genç kız sadece biraz nefes almak istiyordu.Özgürlüğü damarlarında akan kana karışsın,gümbür gümbür akmasını arzuluyordu.

Yalova.Nüfus:101000,Rakım:5

Şehir merkezine yaklaşınca karavanını küçük bir tantunicinin önüne park etti. Aşağı inerek ayaklarını salladıktan sonra hızlatantuniciye girerek iki dürüm bir kutu ayran söyledi. Küçüktabureye oturarak derin bir nefes aldı. İnanıyordu. Uzaklaşmakiyi gelecekti. Uzaklaşıyordu sonuçta kaçmıyordu değil mi? Yoksakaçıyor muydu? Genç kız,topuzundan kurtularak özgürlüğünekavuşan bir tutam saçıyla oynarken, küçük esmer çocuksiparişleri masaya koyunca irkildi. Çocuğa gülümsedikten sonraiştahla tantunisini mideye indirmeye başladı. Masanın karşısındaoturan altmışlı yaşların sonundaki adam,kendisine bakınca gençkızın yanakları al al oldu.

"İster misiniz Bey amca?"

Yaşlı adam hafif bir tebessüm ettikten sonra,

"Sağ olasın Kızım.Bir dostumu bekliyorum."

Genç kız kafasını salladıktan sonra soğuk ayranından bir yudum alarak biraz etrafı seyretti. Etrafta üç beş genç takılıyordu.Onun dışında iki tane köpek birbirlerini kovalıyordu. Tam o sırada genç kızın kulaklarını asfalta kazınan fren sesi doldurdu. Genç kız sesin geldiği yere bakınca üç tane siyah araba sırasıyla tantunicinin önünde durmuştu. Baştaki ve sondaki arabadan takım elbiseli adamlar çıkınca genç kızın lokması az daha boğazında kalıyordu. Ortadaki büyük arabanın ilk önce ön kapılarında iki tane takım elbiseli adam indi. Şoför koltuğundan inen adam arka kapıyı açarak bekledi. Genç kızın gözleri ilk önce pahalı olduğu belli olan parlak,siyah ayakkabılara takıldı.Uzunca bir adam arabadan inince adam,kapıyı kapattı. Omuzlarına attığı siyah palto ile oldukça heybetli duruyordu. Siyah gömleği vücuduna adeta yapışmıştı. Genç kız,adamın yüzüne bakmaya korkuyordu. Bey amca ayağa kalkarak adamın gelmesini bekledi. Adam içeriye girince etrafındaki adamlar tantunicinin etrafı sarmıştı bile. Adam, Bey amcanın elini sıkarak karşısına oturdu.

Genç kız,uzun kirpiklerinin altından adamı kesiyordu. Sivri çehresini süsleyen sakalları,keskin yüz hatları ile oldukça erkeksiydi.Sanki bir heykeltıraşın ellerinde can bulmuş biçimli bir mermerdi. Özenli ve orantılı bir şekilde mermerci,mermere aşkını işlemişti.Yüzünü biraz daha sağa çevirince sağ kaşının üzerinden başlayarak yanağının ortasına kadar uzanan dikiş izini gördü.İz,adama daha korkunç bir hava katarken genç kız bir an önce kalkmayı düşünüyordu.

Bey amca,sevinçli sesiyle,

"Evlat,neredeydin bu zamana kadar?"

"İşim vardı,gelemedim baba."

RUHSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin