13-Mangal

7K 289 27
                                    


YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.

Aniden kızı altına çekerek üste çıktı. Ağırlığını kıza vermeden kızı gıdıklamaya başladı. Genç kız kahkahalarla gülerken adamın ise dudakları iki tarafa kıvrılmıştı. Başını geriye doğru attığından ortaya çıkan beyaz boynu adamın nefesini kesiyordu. Genç kız nefessiz kalana kadar devam etti.

"Ce-s-u-u-r dur."diye ciyaklasa da  Adam bir süre daha devam etti. Sonrada yan tarafa devrilerek kızı kendine çekti. Adamın geniş göğsüne sinen kız hala gülümsüyordu. Bazen garibine gitmiyor değildi. Önceleri elini kıran adam şimdi kendisini göğsünde uyutuyordu. Genç kız elini adamın göğsünde aşağı yukarı hareket ettirirken adam ise kızın saçlarını okşuyordu. İkili bir süre sonra huzurlu uykunun derinliklerine daldı.

Cesur'u uyandıran şey telefonun titremesi idi. Uyuyan kızı uyandırmamak için dikkatle komodinden ki telefonunu alarak bildirimlere baktı. En yakın adamı bey babanın kendilerini akşam yemeğe beklediğini bildiriyordu.Adam bir süre düşündü. En sonunda gitmeye karar verince yavaşça burnunu kızın yanağına sürttü. Uyan artık der gibi. Kız ise yavaşça gözlerini açarak adama baktı.

"Bu akşam bir yere davetliyiz."

Genç kız doğrularak uzun saçlarının adamın gövdesine düşmesine izin verdi. Kafasıyla onayladıktan sonra esnedi. Adam dolabından siyah bir takım çıkardıktan sonra sağ taraftaki dolaptan -ki bu dolabı kız için hazırlatmıştı.-bordo tonlarında tulumu çıkardı. Genç kız tulumu aldıktan sonra banyoya gitti. Adamın kendisi için kıyafet seçmesi kızın oldukça hoşuna gitmişti. Hızlı bir şekilde tulumu üzerine geçirdikten sonra saçlarını tarayıp açık bıraktı. Son bir kez aynada kendini kontrol ettikten sonra banyodan çıktı.

Genç kız banyodan çıkınca adamı şöyle bir süzdü. Siyah takımı jilet gibiydi. Giydiği gömlek ikinci bir deri gibi vücudunu  sarmıştı. Genç kızla aynı düzeyde etkilenen adam üzerine giydiği basit bir tulumun bile kıza ne kadar yakıştığını düşünüyordu. Kızın yanına parmak uçları değinceye kadar yaklaştı. Elleri ile başını kavrayıp alnını öptü. Ardından genç kızın elini tutarak aşağı indiler.

Cesur bir süre evde çalışanlara konuşurken Nil ise kedileri ile alakadar oluyordu. Genç kız kedileri severken Cesur kendisini çağırdı. Genç kız kedileri son bir kez öptükten sonra Cesur'un kendisine uzattığı eli tuttu. Evden çıkarak arabaya binen ikili uzun bir süre konuşmadı.

"Şey Cesur..."

Kızın ağzında dökülen isim,adamın kulaklarından kalbine doğru indi. Adam yutkunarak kıza baktı.

"Nereye gidiyoruz?"

"Bey babaya."

Genç kız sakinlikle sorusunu yanıtlayan adama gülümseyerek önüne döndü. Bir süre sonra adamın bacağında duran elinin üstüne elini koydu. Adam bir an buz kesse de kızın parmaklarını kavrayarak devam etti. Sevgi tohumu çoktan kalbinde filizlenmeye başlamıştı. Gerçi betonun içinden hiç çiçek açar mıydı bilinmez ama adam kendisine engel olamıyordu.

Oldukça büyük bahçeli evin kapısının önünde duran arabadan inen adam,kızın belini kavrayarak korumaların içinden geçerek bahçeye doğru ilerledi.Mangalın başında etleri çeviren bey baba çocukları görünce gülümseyerek yanlarına gitti.

"Evlat! Özlettin kendini."

Adamın sertçe koluna vururken keyfine diyecek yoktu.

"Kızım. Hoş geldin ne bu zarafet."

"Hoş buldum bey baba. Teşekkür ederim."

"Ondan uzak dur baba."

Bey baba homurdandıktan sonra kızın koluna girerek ilerlemeye başladı. Arkada kuduran adama nispet yaparcasına. Bey baba etleri pişirirken kız da bir yandan sofrayı kuruyordu. Yemeğe başlarken bey baba

"Kızım alıştın mı bu oduna?"

Adam sinirden kızarmaya başlayınca kız gülerek

"Fena değil. Hala asabi."

Adam şaşkınlıkla kaşlarını kaldırırken bey baba neşeli bir kahkaha attı.

"Bunu sorarım sana evde."

Bu sefer kızarma sırası genç kıza geçmişti. Bey baba alt alttan genç çifte gülünce Nil, kim bilir adam neler neler düşündü diye kafasında kurarak iyice kızardı.

Yemekler yenildikten sonra garsonlar tarafından getirilen tatlıyı yiyorlardı.

"Ah kızım Ah. Sana baktıkça onu hatırlıyorum."

"Kimi bey amca?"

"Muazzez 'imi."

Bir süre suskunluk olduktan sonra bey amca devam etti.

"Muazzez yaktı beni kızım. Mevlana der ya; hamdım piştim yandım. Bu kadın beni yaktı kızım."

"Şimdi nerede bey baba?"

"Rahmetli oldu kızım. On dokuz yıl önce."

Genç kız dolu gözlerle bey babaya bakarken hala ne kadar sevdiği gözlerinden okunuyordu. Adam araya girerek

"Kalkalım." dedi.

Kız toparlandıktan sonra bey baba onları kapıya kadar geçirdi. Hızla eve süren adam bir yandan da kıza bakıyordu. Gözlerine çöken hüzne bile tahammül edemeyen adam onu defalarca kırıp parçalamıştı.

"Beni annemin mezarına götürür müsün?"

"Bu gün çok yoruldun. Başka zaman."

Genç kız cevap vermeden önüne döndü. Bu kızla ne yapacağını bilmiyordu adam. Bazen güzel dudaklarına kapanmak bazen de serbest bırakmak istiyordu.Dudaklarına kapanamazdı çünkü kendi dudakları kirliydi.Serbestte bırakamazdı çünkü adam buna dayanamazdı. Hep yanında dursun kimse onu görmesin istiyordu ama kıza kıyamıyordu. Bugün onu dışarı çıkarmaya kendisini ikna

etmek için saatlerce kendisiyle savaşmıştı.

Arabasını adamlarından birine verdikten sonra odasına çıkarak kapıyı kapattı.

Genç kız ise ne olduğunu anlamamıştı bir türlü. Trip mi yiyordu şimdi? Sinirleneceğini bildiği için yanına gitmedi. Odasına çıktığı zaman kendini yatağı atıp biraz dinlendi. Ardından tulumu çıkararak yatağın üzerine koydu. Küvete girdikten sonra yavaşça kendisini yıkamaya başladı.Saçlarını duruladıktan sonra hızlıca vücudunu lifledikden sonra bornozunu giyerek banyodan çıktı. Karşısındaki elleri cebinde duran adamı görünce aniden durdu.



RUHSUZWhere stories live. Discover now