SON İNTİKAM - 2

3.8K 638 152
                                    

Kitabımın severek okunması beni o kadar mutlu ediyor ki size anlatamam...

Yazar bakış açısıyla yazmam pek tercih edilmiyor. Belli bir zaman sonra bölümler Hayat'ın ağzından yazılacak merak etmeyin.

Whatsapp grubuna katılmak isteyenler bana özelden numarasını ve adını atabilir.

Sosyal medya hesaplarım:

İnstagram; @ilaydaa.kagan

İyi okumalar.

Hayat şaşkınlıkla Savaşa bakarken o konuşmasına devam etti
"1 yıl oldu biz evleneli. 1. Yılımızı kutlamak için ormandaki evimize gidecektik. Ama aksilikler bir türlü peşimizi bırakmadı. "Hayat yutkunarak, "Evet, aynen öyle oldu" diye onay verdi.

"Tamam oğlum bu gece burada yatın, bir güzel dinlenin sabah ola hayrola. Bir çaresine bakarız."

"Saol Ayşe teyze." Savaş, Ayşe teyzenin elini öptü ve Hayat'ın yanına oturdu. Hayat ona ölümcül bakışlarını yolladı. Etrafı bir an sessizlik ağları ördü. Hayat parmağındaki yüzüğü inceliyor, Savaş hayata bakıyor ayşe teyze ise birkaç dakikada bir allaha şükür dileklerini iletiyordu.

"Hayırdır kızım, sanki yüzüğü ilk kez takıyormuş gibi bakıyorsun?" Hayat ellerini ceplerine sokarak gülumsemeye çalıştı.

"Yok Ayşe teyze öyle dalmışım sadece."

"Maşallah pek de yakışıyorlar değil mi Ayşe?"

Salih amca konuşmaya dahil oldu ve gülerek Ayşe teyzeye göz kırptı. Sanki yaşlı olan onlar değildi. Hayat gülerek onları izledi. Babannemi özledim diye geçirdi bi an içinden. Hayatın babannesi Hafize sultan,Ayşe teyzeye çok benziyordu. Onun gibi kıpır kıpır ve neşe doluydu. Yaşı aksine.

"Vallaha da öyle, aynı benim gençliğim. Tüüü,maşallah."

"Peh gençliğiymiş. Ne kadar da çirkindin sen. Zorla seni verdiler bana." Diye yakındı Salih amca. Ayşe teyze uzun bastonuyla bacaklarını dürttü.

"Sen ne anlarsınki güzelden. Ben daha iyilerine layıktım da bakma işte evlendik bi kere." Hayat ve Savaş gülerek onların bu tatlı atışmalarını izliyorlardı. İkiside birer çocuk gibiydiler. Ne kadar birbirilerine hayıflansalarda bir ömür beraberlerdi. İşte gerçek aşk buydu.

Hayat'ın ağzından;

Polislerden kaçalı yaklaşık 3 saat olmuştu. Güneş evine dinlenmeye çekilmiş, yerini karanlığa bırakmıştı.

"Kızım siz yukarı katta en köşedeki odaya gidin orada yatak var, oraya kıvrılın yatın." Hayat başını salladı.

"Tamam Ayşe teyze."

"Dolapta yorgan, yastık ne ararsanız var." Savaş deri ceketini çıkartarak odaya girdiğimizde koltuğun üstüne fırlattı.

"Ama burada bir yatak var!" Aniden karşı çıktım. Savaşla beraber aynı yatakta uyuyamazdım. Bu söz konusu bile olamazdı! Yüzündeki sırıtış, midemi bulandırırken tam karşıma geçerek hala parmağımdan çıkarmadığım yüzüğüme odaklandı.

"Olsun karıcığım.Biz evliyiz bilmiyor musun yoksa?"

"Dalga geçmenin sırası değil. Yerde yatarsın artık." Gidip yatağa oturdum ve ceketimi çıkarttım.

"Hayat, hala benim yanımdasın o yüzden konuşmalarına ve tavırlarını uygulamaya koyarken bir kez değil iki kez düşün.Sana zarar vermek istemiyorum, beni zorlama."

İçimdeki ona karşı bir nefret oluşuyordu sanki gitgide. Bunu kasten mi yapıyordu? Yada başka birşey için mi emin olamıyordum. Daha beni neden kaçırdığını bile bilmiyordum. Kim bilir annem, babam ve abim beni ne kadar merak etmişlerdi. Işığı kapattığında baş ucumda duran komidindeki lambayı açtım. Loş ışığı odayı hafifçe aydınlatırken gülümsedim.

SON İNTİKAM Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu